Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

başucu kitabı

çınar1

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
10 Şub 2008
Mesajlar
59
Tepkime puanı
4
herkesin hayatına damgasını vurmuş bir kitap vardır kapaklarına açmaya caserat edemediğimiz kitap dolabının bir köşesinde...

zaman zaman bir şeyler aramk için dolabın kapağını açıp bakarız da, türlü bahanelele öne sürdüğümüz vakitsizlik nedeniyle okuyamadığımızı dile getirdiğimiz kitapların haykırışını duymayız...

işte vakit bulduğumuz zamanlarda okuduğumuz ya da her ne olursa olsun okumaktan vezgeçemem dediğiniz dönemlerde okuduğunuz ve başucu kitabım diyebileceğiniz bir eser olmuştur mutlaka...

şimdi bu eserin kimliğini ve sizi etkileme yönünü,özelliklerini bizlerle paylaşmanızı bekliyoruz...

konuyu açan ben ama o seçkin eserler arasında birini ayıramayan yine ben...
ama yinede isim vereyim:

1.cemil meriç "Bu Ülke" bu eser anlatılmaz yaşanır. orhan velini dediği gibi kelimeler kifayetsiz kalır anlatmaya tek kelimeyle muhteşem eser neden mi okuyunca anlarsınız...

“‘Bu Ülke’, yarım asırlık bir araştırmanın, bir sanatçı mizacından süzülen usaresi (öz suyu). Bir mesaj, daha doğrusu bir çığlık… kesif, dertli, derbeder…

Bu Ülke’nin ne kadar ciddi bir çalışmanın sonucu olduğu isminden de anlaşılıyor.okuyunuz.

2.Reşat Nuri Güntekin "Akşam Güneşi" öyle bir eser ki sizi kolunuzdan tutup bambaşka bir aleme götürüyor.evet bir roman ama romandaki kahramanlarla adeta bütünleişyorsunuz.duyguların anlatımı ve okuyucuya verilişi dokunulmaz güzellikte.üslup muhteşem...yazarın kalemine bir kere daha hayrankalıyor, bir başka eserini yine bir solukta bitirebilmek düşüncesiyle kitapevine yöneiyorsunuz...

3.ve Nazan Bekiroğlu "Yusuf ile Züleyha" Hikaye bildik; konu, kahramanlar tanıdık ama bir de üsluba kelime guruplarına cümlelere o bizim bildiğimiz öyküyü bir de bilmediklerimizle görmeye bakın derim.şimdiye kadar okuyupta etkilenmeyenini beğenmeyenini görmedim.(geçen yıl bir arkadaşa bu eserden hediye edeyim dedim bir tane .kitap yaşadığım şehirde yok satıyordu eski baskı olmasına rağmen.yalnız laf aramızda üzüldüğüm nokta arkadaş kitabı hala okumamış.)
 

muhacir

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
23 Ocak 2008
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
necip fazıl kısakürek'in ÇİLE ayrıca a.ali ural'ın POSTA KUTUSUNDAKİ MIZIKA
 

ANGEL439

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
16 Şub 2008
Mesajlar
52
Tepkime puanı
2
'yusuf ile züleyha' eseriyle ilgili yorumlarında çok haklısın bu kitap bana da üslubundan etkilendiğim bir dost tarafından hediye edilmişti.
 

pi_nar

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
mutlaka okumalısınız nuriye akman "nefes" ve elifa şafak "mahrem" harika kitaplar..
 

çınar1

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
10 Şub 2008
Mesajlar
59
Tepkime puanı
4
anlışılan o ki bu grafiker arkadaşlar biraz tembel hiç kitap okumuyorlar belli ki zira sayfaya mesaj atan sayısı malum.haydin okuyalım mı demeliyim bilmiyorıum ki
 

efsunlu_kizz

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Mar 2008
Mesajlar
559
Tepkime puanı
3
irvin yalom
(hastasiyla iliski olayina bi miktar kafayi takmis psikiyatrist.romanlari bir takim çevrelerde çok begenilse de klinik psikoloji alemlerinde pek hos karsilanmaz, özellikle gizlilik konusundaki etik kurallari çignedigi düsünülür. varolusçu psikoterapi yöntemini kullanir; kafayi gerçekten de aktarim ve karsi-aktarimla bozdugunu söylemek mümkündür. tip olarak sean connery'e benzer, musevidir.tam ismi irvin d. yalom olan stanford üniversitesitıp fakültesi psikiyatri profesörü)

psikoterapist,yazar.kült romanı nietzsche ağladığındadır.aynı
zamanda divan,aşkın celladı kitaplarınında yazarı...

bu yazarı ve kitaplarını tavsiye ederim eminimki sizlerde okurken ben kadar zevk alacaksınız





Elif Şafak (araf)

Yalnızlık, yabancılık, dil ve zaman üzerine bir roman...

Kim gerçek yabancı - bir ülkede yaşayıp başka bir yere ait olduğunu bilen mi, yoksa kendi ülkesinde yabancı hayatı sürüp, ait olacak başka bir yeri de olmayan mı?

İsimlerin yabancı memleketlere ayak uydurma sürecinde muhakkak bir şeyler eksilir - bazen bir nokta, bazen bir harf ya da vurgu. Yabancının isminin başına gelenler pişmiş tavuğun olmasa da pişmiş ıspanağın başına gelenlere benzer - ana malzemeye yeni bir tat eklenmesine eklenmiştir de kalıpta gözle görülür bir çekme olmuştur bu arada. Yabancı işte ilk bu fireyi vermeyi öğrenir. Yabancı bir ülkede yaşamının birinci icabı insanın en aşina olduğu şeye, ismine yabancılaşmasıdır.

en favori kitaplarımdandır
 
Son düzenleme:

Özlem BAYIR

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
20 Ara 2007
Mesajlar
538
Tepkime puanı
17
efsunlu_kizz, sana katılıyorum.son zamanlarda okudugum en nitelikli ve on numara diyebilecegim bi kitaptı..şiddetle tavsiye ediyorum nietzsche ağladığında kitabını..elinizden bırakmak istemiceksiniz..hatta ben bin sayfa daha olsaydı demiştim :) insan beyni nasıl fora ediliyor,nasıl bir düşünce yetisidir,nasıl bir düşünüş biçimidir bu demekten kendinizi alamicaksınız..özellikle begendiğiniz yerleri altını çizerek okumanızı tavsiye ederim..(hatta tüm kitaplar öyle okunmalı bence,altı çizilerek,kenarlarına notlar alınarak)..

kitap keyfiniz bol olsun ;)
 

efsunlu_kizz

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Mar 2008
Mesajlar
559
Tepkime puanı
3
Böyle Buyurdu Zerdüşt

Böyle Buyurdu Zerdüşt, Alman filozof Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış felsefî bir eserdir.

Kitaptan alıntılar
insan, hayvanla üst-insan arasına gerilmiş bir iptir, -uçurum üstünde bir ip. ( sayfa 21)
İyilere ve doğrulara bakın!en çok kimden nefret ediyorlar? Kendi değer levhalarını parçalayandan, bozandan, yasa bozandan: -oysa o, yaratıcıdır. (29)
Dünyayı yitirmiş olan kendi dünyasını kazanır. (33)
Bizi en çok görünmeyen eller eğer ve üzer. (45)
Evet yaralanmaz, gömülmez bir şey var içimde, kayaları parçalayacak bir şey: bu benim istemim'dir -sessiz ilerler o ve değişmeden, yıllar boyu. (109)
Ama yurt bulamadım hiç bir yerde: bütün kentlerde tedirginim ben, ve bütün kapılarda ayrılış.Son zamanlarda yüreğimin beni yönelttiği bugünün kişileri, yabancı ve alay gibi geliyor bana; bense sürülmüşüm ana yurtlarıyla babayurtlarından.(117)
"Raslantı"; -yeryüzünün en eski soyluluğu; geri verdim onu her şeye, her şeyi ben amaç tuksaklığından kurtardım.(158)
"özgürlük" diye böğürmeyi seversiniz hepiniz en çok; oysa ben, çevresinde çokca böğürme ve duman bulunan "büyük olaylara"a inanmayı unuttum. (127)
Yeni değerler bulanların çevresinde döner dünya: sessizce döner.(127)
Her bilgi, tedirgin bir vicdanın dibinde yeşermiştir şimdiye dek! Parçalayın, ey gören kişiler parçalayın eski levhaları!(191)
Her şey gider, her şey geri gelir, sonrasızca döner varlık çarkı. Her şey ölür, her şey yine çiçeklenir; sonrasızca sürer varlık yılı. (208)
Yalan söyleyemeyen, gerçeğin ne olduğunu bilemez.(275)
Ağaç bu yüksek dağda yalnız duruyor. Boyu, insan ve hayvanı aşmıştır. Eğer konuşmak isteseydi onu anlayacak kimse bulunmazdı. O, o kadar boylanmıştır. -Şimdi bekliyor ama-Neyi bekliyor? O, bulutlara yakın bulunuyor; galiba ilk yıldırımı bekliyor

bu kitabı okurken baska hiçbir şey düşünmemeniz lazım aksi halde okuduğunuzu anlayamazsınız en uzun sürede bitirdiğim kitaptır anlatımı biraz ağırdır fakat kesinlikle okumanızı tavsiye ederim
 

deryakrcp

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
14 Nis 2008
Mesajlar
175
Tepkime puanı
1
Lev Tolstoy un Gençlik Yılları okuduğum romanlar arasında beni etkileyen hoş bir romandır. Bilinmeyene, görmediğin bir zamana yolculuk yapmak isteyene keyifli bir romandır.
Bir hissimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Yeni kitap alırken tavsiye üzerine davranırım daha çok ama kendim seçiceksem eğer kitabın isminden etkilenerek satın alırım. Ve en önemlisi okumaya başladıktan sonra yaşadığım dünyadan biraz uzak bulmayı beklerim. Daha sonra karakterler canlanır gözümde ve her birini tanıyormuşcasına hissetmek isterim. Bence okurken sonsuz keyif alabilmek ve yaşayabilmek çok önemli.
Martı
Çocuklar ve Adresler
yine çok hissi bulduğum okurken mutlu olduğum, duygulandığım kitaplar arasında.
Konu çok güzel arkadaşlar. Çocuklarınıza, yakınlarınıza güzel kitaplar hediye etmek yaşadığımız ülkeye güzel bir katkıdır. Kitap okuyan toplum cehaletten uzaklaşır.
 

Özlem BAYIR

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
20 Ara 2007
Mesajlar
538
Tepkime puanı
17
Emile Zola'nın Germinal' i....mutlaka okuyun..10 seneden fazla oldu belki okuyalı..ama ordaki 2 önemli karakter Etienne ve Caval'ın yasadıgı askı kıskanacaksınız..Fransa'da maden ocagında çalışan işçilerin yasamsal öyküsüdür aslında..yoksullugu,fakirliği,açlıgı ve tüm bunlarla beraber siyasi sömürüyü,ezilmişliği tepe noktasında yaşayan bir halk... bu zor ve cetrefilli yasam mucadelesinde yasayabilmek için maden ocagında çalışmak zorunda kalan ve erkek kılıgına giren Etienne'in yasadıklarını okudugunuzda kendinizi onun yerine koymaktan alıkoyamicaksınız..Empatiyi rahat kurabileceginiz sıradısı bir kitap..Emile Zola'nin bas yapıtlarından...arsivinizde olması gereken bi kitap..
 

efsunlu_kizz

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Mar 2008
Mesajlar
559
Tepkime puanı
3
Prag Expresi

Kitap Hakkında
Yayınevi : Nesa Yayınları
Yazar : Melda ONURALP
Basım Yeri : İstanbul
Basım Tarihi : 2005
Sayfa Sayısı : 198 syf
Romanlar, yaşamlardan kaynaklanır. Yine bazı yaşamlar ender de olsa romanlardan kaynak toplar. Maruşka bebeklerine benzer bu ilişki; çünkü iki doğrunun varlığını bize ispat eder. Güzel-çirkin, doğru-yanlış, melek-şeytan gibi... Yaşamın debisinde, bu gerçek, bıcak sırıtındaki iki keskin yüze benzer, her ikiside yaşama sığar, ayrı düşünülemez, birbirlerini tamamlar. Bu yaşamdır işte! Ve o yaşam ki her iki yüzüyle de kabul edilir Sakıncılının yanında, kusursuzluk kendini gösterir. "Güzellikve iyilik, erdemlerin en hasıdır.! Sokrates. Gizem-Lal bir bakıma Herman Hesse'in Bozkırkurdu'dur.

POULO COELHO-ZAHİR

Ünlü,başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmışmıdır, öldürülmüşmüdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Estherin en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhaille birlikte Fransadan İspanyaya Hırvatistandan Orta Asya steplerine uzana bir yolculukta bulur kendini -. Bu büyülü yolculuk giderek bir iç yolculuğa dönüşecek yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek yaşamına yeni değerler biçecektir

CANAN TAN YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ

"Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat. "Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.."

Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.

"Yüreğim seni çok sevdi
O yürek talan
O yürek yangın yeri
O yürek sen istiyor
Bir tek seni..."

Aslı ile Murat’ın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü... Herkesin kendinden bir şey bulabileceği kadar gerçek...

benim için hepside birbirinden güzel kitaplardır okuduğunuzda eminimki çok beğeneceksiniz
 
Son düzenleme:
Üst