Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Bu kadarda Olmaz Dedirtecek Fiyat Teklifi

Kadir52

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Ordu'da İkamet Ediyorum Arkadaşımızın Paylaştığı Maili Görünce İnanın Hiç Şaşırmadım. Çünkü Ordu'da ve Giresun'da bu Tarz İnsanlar Çok Fazlasıyla Var. Bir Tarafta Kendini Bilmez Grafiker, Diğer Tarafta Kendini Bulutların Üzerinde Gören Matbaacı ve İş Veren Oldukça Bu Tarz Olaylarla Karşılaşmak Mümkün. Bu Mesleğimize Yapılan Bir Hakarettir Diyorum. Başkada Bir Şey Demiyorum...
 

wildturk1

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
3
temizlik şart her konuda oldugu gibi bu site içinde temizlik lazim konu kaç sene önce acilmiş bu siteye arada sirada gelip geziyorum okuyorum bişeyler öğreniyorum yada öğrenmeye calısıyorum ama bu tür konulara yazilan cevaplar yüzünden site sürekli kendini tekrarlıyor görüntüsü veriyor ve arada değerli başlıklar kayboluyor sanki ya kilitleyin bu konulari yada atin çöpe artik üstünden kac sene gecmiş
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
“Uçuk o fiyatlar, bizim müşteriler bi duysa küfürü basar valla” falan diye zırlanan "merdivenaltı reklam ajansı" patronları çoktur... Halbuki, çok ciddi zihin, göz ve bilek eforu isteyen doğru bir tasarımın gerçek değeri mesela 1000 TL iken, müşterilerinin imajını kirletip rezil edecek uyduruk şeyleri 100 TL’ye kakalaya kakalaya tersinden fiyat listesi oluşturarak adeta "norm haline getiren" bizzat kendisidir. Yani akıllıların; kompozisyon, tipografi ve renk yanlışlarıyla dolu zırvası 50 TL değerinde bile değildir ki hakkaniyetli bir rekabetten söz edilebilsin.

***

9- Bizim bütçemiz bu kadar diyen firmalar
İnanılmaz değil mi? Adam araba almak istiyor hiç araştırmadan alacağı araba için ne harcayacağını biliyor. Her proje belli ölçekte bir ücrete karşılıktır. Daha az paraları varsa siz de karşılığında daha az çalışarak işi çıkarabilirsiniz. Ama bunu onların anladığından emin olun. İşi basitleştirerek sunacağınız bütçeyi kısın.

"Bunlar başımıza geldi. Bulduğum çözüm Türklerle çalışmamak. Yabancılardan aldığım işlerde iş bitince 10 dakika içinde para hesabıma yatmış oluyor. Ne yazık ki Türklerde etik (iş ahlakı) yok.
İki ay boyunca yıllık 60 TL tutan sunucu parasını vermeyeni çektim ben. Her aradığımda ay unuttum, çırak yok, cuma ara bahenelerinden bıkıp en sonunda siteyi silip yerine “Bu site … borcunu ödemediği için kapatılmıştır” yazdım. 3 gün sonra beni “Paranı ödemeyi unuttuk diye böyle yazman beni üzdü” dedi utanmadan. Ama sonuçta param yatmıştı. :)
Bir başka Türk işimde de 4 ay geçmesine rağmen hala $500 paramı alamadım (merak etmeyin, işi teslim etmedim).
Bir daha bir Türk’e iş yapmak mı? Asla!!!"

Tasarımcılara en çok söylenen 10 yalan! | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Müşteri replikleri 8: Bizden de az kazanın…
(Reklamcıların inanılmaz paralar kazandığı sanılır. Özellikle de son krizde bunun böyle olmadığını biraz anlamışlardır, diyordum ama anlaşılamamış. Bazı müşteriler, ısrarla bütçeleme yapılırken ajanslara bu repliği aktarırlar. Ajansın bir hayır kurumu olduğunu düşünüyorlar sanırım.)

Müşteri replikleri 11: Biz bu parayı kazanmak için ne çok çalışıyoruz, biliyor musunuz? (İstedikleri işlerin bütçesini duyunca bazı müşteriler çıldırıyor. Ama onlara söylediğimiz fiyata daha dün lüks iki adet otomobil aldığını da arada ağzından kaçırıyor. Tabii ki bir de Rusya’da tatil için harcadığı paralar da işin cabası. Tüm oteli kapatmak bir iki yıllık reklam bütçesine denk geliyor ama bunu ona hatırlatmıyoruz. Unutmadan, biz de o parayı kazanmak için çok çalışıyoruz.)

Müşteri replikleri | Marka Günlüğü

Başka bir örnek, basit bir şey düşünelim. Mesela broşür. Her firmanın dönem dönem ihtiyaç duyduğu bir basılı malzemedir. Ajans bir broşürü hazırlarken ciddi bir çalışma yapar ve bunun bir bedeli vardır. Sonra kalitesine güvendiği bir matbaa da bunu basar. Ajans için matbaanın kalitesi çok önemlidir; iyi bir iş, kötü bir baskı yüzünden tüm şansını kaybedebilir. Bu noktada reklamveren, pazarlama departmanında çalışan birinin tanıdığı herhangi bir matbaacıdan aldığı fiyat daha düşük diye ajansına diretebilir. Bunu bir pazarlık unsuru olarak kullanabilir. Sonuç ne olacaktır? İş daha iyi mi çıkacaktır yoksa şişirilecek midir? Ajansın işi benimsememesinin şöyle bir riski vardır. Müşteri madem böyle istiyor, tamam öyle olsun dediği noktada işin yaratıcılığından taviz verecektir. Halbuki ajansa ödenen tasarım bedeli bu yaratıcılık için verilmektedir. Böylece reklamveren tarafındaki sorumlu birim, belki de farkında olmadan, çalışmayı şirketine daha faydalı olmak adına baltalamış olacaktır.

Kısaca, param yok ama reklam yaptırayım diye bir mantık pratik değildir. İyi bir iş bekleniyorsa bunun bedeline de katlanmak gerekir. Özellikle, yaşanan kriz ile birlikte bazı firmalar böyle tutumlar sergilemeye başladı. Bunu alışkanlık haline getirmeleri ise sonuçta kendilerine zarar verecektir.

Eğer bir şirket bir ajansı kendine seçtiyse ona güvenmek zorundadır. Güvenmediği bir ajansla da çalışmaması gerekir. Aksine davranmanın her iki tarafı da boş yere yıpratmasının yanında, bundan asıl zararlı çıkan reklamveren tarafı olacaktır.

https://www.turk.internet.com/portal/yaziyaz.php?yaziid=4344

Türkiye’deki tasarım ve reklam piyasasının işleyiş sistemini çok yanlış buluyorum. Özellikle reklam ajanslarının hiçbirisinde tasarı ücreti, yaratıcılık ücreti kesilmiyor. Bu feci bir durum. Bütün sistem ajansların medya komisyonları ve prodüksiyon üzerine gizledikleri kararlardan oluşuyor.

Bu sistem de doğal olarak çok büyük yanlış anlaşılmaları beraberinde getiriyor. Türkiye’de konkur kavramı bu yüzden yanlış yerlerde dolaşıyor. Her işveren her işe konkur açıyor. Sadakat ve güven söz konusu bile değil.

Bak Dergisi | Emrah Yücel Röportajı

1. Grafikerin, tasarıma başlamadan önce ürün hakkında her şeyi bilmesi gerekir. Özelliklerini, güçlü ve zayıf yanlarını, rakiplerini, hedef kitlesini, fiyatını; özetleyecek olursak, alıcının raftaki diğer ürünü değil de bizim ürünümüzü satın almasını sağlayacak şeyin ne olduğunu bilmelidir ki ambalaj aracılığıyla vermesi gereken doğru mesajın ne olduğuna karar verebilsin.

2. Bir tasarım çalışmasının beyninizde biçimlenmesi, olgunlaşması, araştırma yapılması, fotoğraf, illüstrasyon gibi çalışmaların ısmarlanması, tasarımın tamamlanması ve kontrol edilmesi için ihtiyacınız olan süre bellidir. Bu süreden daha önce çalışmayı bitirmeniz için, yapılacak işlerin bazılarından vazgeçmeniz ya da kaba deyimle 'şişirmeniz' gerekir.

3. İşin bütçesi, yine aynı hizmetleri etkiler. Bir ambalaj tasarımını üç saatte mi üç haftada mı yapacağınızı belirleyen şeydir bütçe. Tabii müşteri adına satın alacağınız hizmetlerin kalitesini de...

Ortak Payda - Makaleler - Raftaki Ürünün Tek İletişim Aracı Ambalaj İlhan BİLGE Mimar Sinan Üniversitesi Ambalaj Tasarımı Öğretim Görevlisi

Belki icat edildiğinden beri tedavülde olan köhne bir yalan:
“Para yok!”


Bedava sirkenin baldan tatlı olduğunu hepimiz biliyoruz, lâkin üç kuruşa beş köfte olmadığını da… Memlekette, “valla olsa dükkan senin ama görüyorsun paramız şu kadarcık gözüm bea!” (ayıpsın, icabında canını bile düşünmeden verebilir) gibi ucuz bahaneleri ve peşin refleksleri olan müşteri kitlesinden bolca bulunur (hiç tanımadığı birine serveti hakkında bilgi vermek bir, bunu söylemek için tasarımcıyı ta bilmem neredeki ofisine çağırmak iki terbiyesizlik). “En üst Merciden” davranış kalıplarını ve gizemlerini öğrendiğimiz şu insanoğlundan aksi yönde bir yaklaşım beklemek de doğrusu pek safça olurdu. Hattâ vaziyet o hale geldi ki, neredeyse yaptırdığı işin üstüne para bile isteyecek kadar arsız tipler çıkarsa hiç şaşırmayın.

Eskiden beri, kendisini alemin akıllısı zanneden bazı acemi kurnazların; gülünç argümanlar, türlü laf cambazlıkları, hattâ laubali salvolarla muhatabına salak muamelesi yapmaya çalışmasını “ulan, çok mu enayi görünüyorum acaba?” diyerek hep hayretle karşılamış ve bu trajikomik hallerini kendi idraklerinin kıtlığına vermişimdir açıkçası. Şaşmaz bedahet duygusuyla, bazı gizemleri ve başa gelebilecekleri bile sezebilen feraset ehli bir yana, boş beleş vaadlere kanan her adam süzme ahmaktır zaten. Ancak ahmaklardan tasarımcı olamaz ve hiç kimse de böyle biriyle çalışmak istemez, yani istememeli!

Bahaneler boştur… Zira tasarımcı; müşterisinin kasasının bekçisi, muhasebecisi veya mal varlığı tespit komisyonunun başkanı mıdır? Değildir ve kontrol edemez...

Varını yoğunu, taşınırını taşınmazını, kârını zararını, alacağını vereceğini veya eğlence ve tatiller için ne kadar harcama yaptığını bilir mi? Bilmez ve ilgilenmez…

Devasa servetlere sahip olan iş adamlarının bile, “çok şükür iyi kazanıyoruz, öyleyse işçilerimiz de iyi kazansın” dediği görülmüş müdür? İstisnaları geçelim, ağlanmayan görülmemiştir…

Yalandan, yılandan sakınır gibi sakınanlar çok mudur? Buna da gülüp geçelim dilerseniz…
“Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.”
(Prof. Üstün Dökmen)

Kısacası, dilenci terminolojisi iş dünyasında geçmez. Derinliklerine nüfuz edemediğimiz ve kapalı kapılar ardında konuşulanlardan bîhaber olduğumuz yapılara, kırk yıllık dostlarımız gibi muamele edecek kadar saftirik değiliz çok şükür. Eğer yeteri kadar sermaye yoksa, girişimcilik hayalleri bir başka bahara ertelenir, olur biter. Bir işletme kuracak kadar birikimi olan, nitelikli ürün ve hizmetlerin yok pahasına satılamayacağını da bilen aklı başında bir işverenin, muhakkak tasarımcısını da mağdur etmeyecek seviyede reklam/tasarım bütçesi ayırması gerekir. Ancak, profosyonellerin verdiği fiyatları çok aşırı bulan bazı tipler, ucuza, çok daha ucuza (1/10, hattâ 1/100) başka bir tasarımcı bulabileceğini zannederek fellik fellik aranmaya koyulurlar ama nafile…
Why professional logo design does not cost $5.00 | JUST

Şu yaman çelişkiye bakın ki; hem zekice tasarımlar çıkarabilecek kadar “akıllı ve yetenekli” bir grafiker arıyor, hem de üç beş kuruşa sömürebilmek için “gerzek” çıkmasını umabiliyor!.. Halbuki davul çalmaya gerek var mı, hiç kuşku duyulmasın ki ustalar da akıllıdır. Çileli eğitim süreçlerini, beceri skalasındaki mevkilerini, tasarımcı geçinen operatörlerle farklarını ve işlerine harcadıkları emeği herkesden daha iyi bilirler. Yani yıllar boyu çalışarak sanatsal becerilerini geliştirmiş hiçbir ciddi tasarımcı, makûl seviyelerin çok altındaki ölü fiyatlara asla tasarım yapmayacaktır ve beklemeyiniz (hem “paramız çok az” diyen, hem de on parmağında on marifeti olan “ultra süper eleman” arayan uyanıklar da ne çoktur. Halbuki, istediği donanıma sahip “muhayyel eleman”a Yirmibin TL bile az gelir de haberi yok herifin). Hem niye yapsın ki kardeşim, işbu istikrarsız ekonomik koşullar ve zorlu hayat şartlarında arsız bir mirasyedi değilse niye yapsın (gerçekten inanan ve imkânı olanlar; zekatlarını veriyor, infaklarını yapıyor ve düşkünleri kolluyorlardır zaten. Bunun dışındaki tüm ilişkiler ise alışveriş denklemi üzerinden yürütülebilir ancak)?

Lâkin ne tuhafdır ki; fabrikasına, hastanesine, okuluna, dersanesine veya restoranına milyonları gözden çıkararak yatırım yapabildiği halde, karşıki mahallenin tabelacısında çalışan ortaokuldan veya liseden terk “düşük donlu Corel’ci yeniyetme”ye 100 TL'ye logo yaptırmaya kalkarak kâr etmeye çalışan vizyoner ama gariban (!) işverenler de az değildir ha:
— İki şık şık, bi tık tık bee abisi, nedir yaani!.. Sen bitir hemen logoyu, ben çarşıdan dönüşte uğrar alırım, şöyle afili bir şey olsun ama haaa!..
— Ayıpsın başkan, hemmenn geliyoo!..

Yukarıda başlarına nelerin geldiğini bütün örnekleriyle gösterdik. Böylesi kafalarca yönetilen hiç bir işletme; geniş kitlelerce tanınamamış, itibar kazanamamış ve asla markalaşamamıştır. Yok, bir tane bile gösteremezsiniz. Öyleyse, bilgeliğin ve şu kadîm düsturun gereği olarak; “ahbab çavuşlara” falan değil, her işi ehline teslim ediniz. Zira, “acemi marangozun talaşı, kerestesinden çok olur!”
Cem Yılmaz - Türkler Uzayda - Timsah.com
Cem Yılmaz - Ahiret - Video Vidivodo
Ve günü kurtaran, geleceğini kaybeder...

Görünürde kolay, görünürde basit olanın içinde ne kadar çok düşünce yattığını bilmek,
Bir Neo-Modernist Manifesto*|*Elma+Alt+Shift
Bazı yüzeysel vatandaşlar, sadece “genellikle küçük boyutlarda kullanılmasına” bakarak logo tasarımının basit ve ucuz bir iş olduğunu zannederler. Yani bu şahane zihniyete göre; boyutlar ne kadar ufalırsa, fiyatlar da aynı nispette dibi buluyor... Halbuki bu alemde, pırlantalar ve çipler gibi, boyutları küçük olsa da kıymet ve işlevleri büyük pek çok nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani iddialı bir markayı, on yıllar boyunca temsil edebilecek nitelikte “smart and clean” görünen bir logo tasarlamak gayet büyük ve zor bir iştir. Bu yüzden markanızı; yanlış, çirkin ve gülünç kurumsal kimlik ve lansman kampanyalarıyla hedef kitlenize takdim eden ve çok geçmeden görsel çöplükteki yerini alacak kakofonilere; kopya, sahte, güdük ve kaotik çalışmalara bir kuruş bile ödememelisiniz. Yukarıda mercek altına aldığımız, tasarım bilgi ve becerisi olmayan sözde uyanıkların, hazır logo programlarından falan elde ettikleri kel alâka biçimleri, “gel vatandaş gelll!” çığırtkanlığıyla yok pahasına pazarlamasına itibar edip de sakın itibarınızı zedelemeyiniz. Sakın ucuz hesaplar yaparak kurumsal kimliğinizin akıbetini işbu çapulculara emanet etmeyiniz, kendiniz kaybedersiniz.
 
Son düzenleme:

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
ben bu zaman kadar boşa çalışmışım. bir otel için 18 adet farklı logo tasarımı için 150 tl, 40 sayfalık katalog için 300 tl almıştım.
https://www.grafikerler.net/freelance-grafik-tasarim-fiyat-listesi-t36888p17.html

Hangi logo kaç para?

Bir markanın en önemli unsurlarından biri de hiç şüphesiz logosudur.

Milyonlarca dolarlık bütçelerle gerçekleşen pazarlama ve reklam yatırımları sayesinde pek çok markayı sadece logosundan tanıyabiliyoruz. Peki, bugün bir bakışta tanıdığımız bu logoları tasarlatmak firmalara ne kadara mal olmuştur, hiç merak ettiniz mi? İşte çok iyi tanıdığımız bazı logolar ve fiyat etiketleri...

Microsoft: $0
Microsoft’un 2012’de güncellenen logosunu şirketin kendi grafik departmanı yapmış.

Google: $0
Ünlü gökkuşağı logosu yıllar içinde birkaç sefer değişimden geçmiş olsa da orijinal tasarım, Google’ın kurucularından Sergey Brin tarafından ücretsiz bir grafik yazılımı olan GIMP programı kullanılarak yapılmış.

Coca-Cola: $0
Dünyanın en iyi bilinen logolarından biri olan Coca-Cola, şirketin kurucularından ve aynı zamanda muhasebecisi Frank M. Robinson tarafından 1886’da tasarlanmıştı. Firmanın internet sitesinde yer alan bilgiye göre Robinson, Coca-Cola ismini “iki ‘C’ harfi reklamlarda güzel görünür” gerekçesiyle önermiş.

Twitter: $15
Twitter, kuş logosunu iStockphoto isimli online fotoğraf sitesinden satın almıştı. Logonun yaratıcısı Simon Oxley’a bu satıştan düşen payın altı dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

Nike: $35
Nike firmasının kurucusu Phil Knight, bugün hâlâ kullanmakta oldukları logoyu, 1971 yılında grafik tasarım öğrencisi Carolyn Davidson’a çizdirmişti. O tarihte Portland Eyalet Üniversitesi’nde ders vermekte olan Knight, bir gün Davidson’ın parasızlıktan şikayet ettiğini duyar ve saati 2 dolara iş teklif eder. Davidson, şirketin tablo ve grafiklerini çizer, logoyu da tasarlar. Knight, “Aşık olmadım ama belki zamanla alışırım” der ve logo için 35 dolar öder. Daha sonra bazı küçük değişikliklerden geçse de ana konsept bugün de kullanılmaya devam etmektedir. Nike daha sonra Davidson’a bugün değeri 600 bin doları bulan 500 adet şirket hissesi verir.

Enron: $33.000
Enron logosunu tasarlayan Paul Rand’a bu çalışması için 33.000 dolar ödenmiş. Paul Rand ayrıca ABC, IBM, UPS, NeXT ve Westinghouse logolarını da tasarlamıştır.

Glasgow 2014: $95.000
Marque Agency isimli ajansa, bu uluslararası spor etkinliğinin logosu için 95.000 dolar ödenmiş.

NeXT: $100.000
Paul Rand, 1986 yılında Steve Jobs için NeXT logosunu 100 bin dolara tasarlamıştı.

Londra 2012 Olimpiyatlar: $625.000
Londra Olimpiyat Organizasyon Komitesi, Lisa Simpson’ın oral seks yapıyormuş haline benzediği iddiası ile çok tartışılan bu logo için Wolff Olins’e 625 bin dolar ödedi.

Pepsi: $1.000.000
Arnell Group, 2008 yılında Pepsi’nin logosunu bir milyon dolara tasarladı.

BBC: $1.800.000
BBC’nin 1997’de değişen logosu için tasarım ajansı Lambie-Nairn’e ödenen fatura 1,8 milyon dolar.

Accenture: $100.000
Danışmanlık firması "Arthur Andersen" kurum kimliğinin “Accenture” dönüşümünün maliyeti 100 bin dolara çıkmıştı.

BP: $211.000.000
BP, logo değişimi için 2008’de 211 milyon dolar ödemişti.

Gürül Öğüt.
Hangi logo ka para? - Hrriyet Pasaj
 
Son düzenleme:

ilyas46

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
21 May 2009
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Bu fiyatlara çalışan varsa haberim olsun ben hiç kafamı yormayayım :)
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Bosslife Dergi
Dergi tasarımlarına vizyon katacak
Yaptığı işi sahiplenecek (kendisine referans olucak bir iş )
Dergi tasarımlarına ilgi ve alakası olucak
En iyi olmayı kendisine hedef edinmiş
İndesgin,photoshop ve illustrator kullanmayı iyi derecede bilen takım arkadaşı arıyoruz.

Maaş: 750 TL
https://www.eleman.net/dergi-tasarimcisi_i2131452.html

Sigorta "asgari ücret" üzerinden mi yatıyordur acaba?
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
"az bütçe, çok iş!"

banner.gif
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Güzelim mesleğin içine eden namussuz ve beyinsizlerin kendi pisliklerinde boğulmalarını büyük bir zevkle ve ibretle seyretmekteyiz; merdivenaltı baskıcıların çok geçmeden tek tek kepenk indirmelerini mesela, asgari ücretini bile doğru dürüst alamayan şu çakma grafikerci şoparların havlu atmalarını veya...

Bu aşağılık gidişatın nihayetinde dibi göreceği bir yer yok muydu sandınız yoksa,
oradayız artık!..
 
Son düzenleme:

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Güya grafiker arayamaya çıkmış, yirmili yaşlardaki envai çeşit "kolpaçino"... Tipler aşağı yukarı:

bence-hamburger-saglikli-cunku-icinde-et-var_492818.jpg


"slim fit"li de çok çıkar.

maaş, eğer zamanında alabilirseniz taş çatlasa 150 TL, sigorta sonra, kıdem tazminatı ve diğer yasal hakları vedahi başvuranları ise hiç sorma!
 
Son düzenleme:

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
İstisnasını falan pek görmedik ve kaideyi de bozmaz zaten...

Sayısız örnekte görüldüğü üzere, şuraya ilan verenlerin hemen hepsi; çulsuz, bedavacı, grafik tasarım en temel kriterlerinden anlamayan ve umursamayan, sigortayı maaş üzerinden ödeme, fazla mesai ücretleri ve kıdem tazminatı gibi iş kanununun gereklerini de sallamayan kolpanın önde gideni kötü niyetli tiplerdir.

Öyleyse hakiki bir tasarımcı ve illüstratör iseniz, gerçeği anlayın ve daha fazla oyalanmayın artık!..
 
Son düzenleme:

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Güya grafiker arayamaya çıkmış, yirmili yaşlardaki envai çeşit "kolpaçino"... Tipler aşağı yukarı:

bence-hamburger-saglikli-cunku-icinde-et-var_492818.jpg


"slim fit"li de çok çıkar.

maaş, eğer zamanında alabilirseniz taş çatlasa 150 TL, sigorta sonra, kıdem tazminatı ve diğer yasal hakları vedahi başvuranları ise hiç sorma!

Merhaba,
Zaman zaman kariyer sitelerinde Türkiye'den animasyon ya da oyun firmalarının ingilizce verilmiş ilanlarını görüyorum.Yazılımcı,3d artist,generalist ya da konsept artist içerikli oluyolar.Neden Türkçe değilde İngilizce verildiklerine dair bir bilginiz,yorumunuz var mıdır?

Vaktiyle iş aradığım bir dönemde böyle bir firmanın ingilizce ilanına başvurmuştum.CV'mi ve başvuru ön yazımıda ing. olarak yolladım.Bir hafta sonra telefonda Türkçe konuşan bir arkadaş arayıp görüşme teklif etti.Heralde mülakat ing. olacak,inanılmaz kurumsal bir yer falandır diye düşünüp grantuvalet giyinip görüşmeye gittim.

Gidince gördüğüm manzarayı şöyle özetleyeyim:bir iş hanının zemin katı,içeride bir masa üzerinde 3 laptop,ve üniversiteden yeni mezun yada olacakmış gibi duran 22-23 yaşında sandaletli,kapri şortlu tipler.Tabi onlarda şaşırdı heralde kendi yaşlarında birisini bekliyorlardı.

Kendimi tanıtıp biraz muhabbetten sonra aslında yeni mezun ya da öğrenci bir arkadaş aradıklarını,yeni kurulmuş firma olduklarından dolayı benim beklentilerimi maddi olarak karşılayamayacaklarını belirttiler.
İlan niye ing. diye sorunca tutorial izleyip anlayabilecek birisini aradıklarından ing. verdiklerini söylediler.
Sonrasında nazikçe müsade isteyip ayrıldım.

Sizin bu tip deneyimleriniz oldu mu,ing. verilmiş ilana başvurduğunuzda geri dönüş nasıl oldu.

Türkiye'de ki İngilizce verilmiş iş ilanları hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Üst