Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Mısır Sanatı

Yasemin

Belgisiz Sıfat
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
14 Ağu 2007
Mesajlar
3,962
Tepkime puanı
175
Yaş
40
Zamandizinsel olarak bakıldığında, Nil vadisinde sanat adına olup bitenler, eski Mısır uygarlığını öne çıkarır. O dönem dünyasının en güçlü iktidarı ve merkezi yönetimi, Nil'in suladığı bereketli topraklarda yaşamıştır.
Mısır sanatının günümüzdeki sembolü olan piramitler, Eski İmparatorluk döneminde inşa edilmiştir. M.Ö. 2600'lü yıllarda görülmeye başlayan piramitleri, 5 ve 4. bin yıllarını kapsayan Negade I ve Negade II dönemleri öncelemiştir.
Büyük mezar mimarisinin düşünsel kökenleri tartışmalıdır. Piramitlerin sadece mezar işlevi gördüğü konusunda görüşler bulunmaktadır. Bu mezarlar megalit mezarların ya da daha önceki prehistorik mezar tiplerinin görevini yaptığı öne sürülmüştür. Yine de piramitlerin, kendinden sonrakilerde olduğu gibi, dini inançların mimariye yansımasının tipik örnekleri olarak görebiliriz.
Mısır rölyef sanatı, 4. sülale zamanında, prenslerin ve asillerin mastabaları içinde bulunan tapınak hücrelerinde doğmuştur. 5. Sülale zamanında önde gelenlerin yaşamlarını betimleyen zengin rölyef serileri gerçekleştirilmiştir.
Orta imparatorluk döneminde, dikilitaş dediğimiz obeliskler mimari öğe olarak görülmeye başlar. Bu dönemde piramitler sembolik mimari uygulamalar haline gelir.
Birkaç not daha:
Geometrik düzenlilikle, keskin doğa gözlemlerinin kaynaşımı, tüm Mısır sanatının özelliğidir.
Mısır sanatı, sanatçının belirli bir anda görebileceği şeye değil, belirli bir kişiye veya yere ait olduğunu bildiği şeye dayanıyordu.
Mısır üslubu, her sanatçının erginlik çağından itibaren öğrenmesi gereken, çok sıkı bir yasalar topluluğundan oluşuyordu.
Mısır sanatı, üç bin yıldan uzun süren bir zaman içinde, çok az değişmiştir.

misirlh3.jpg


Mısır Sanatı çeşitli ara dönemlere rağmen en az 3000 yıllık süreklilik gösterir. Tarihçi Manetho’ya göre Mısır tarihinde 30 hanedan yaşamış ve M.Ö. 3200- M.S 640 yıllarında bu süreç kesintisiz sürmüştür. 6000’lere ait heykel buluntularında bu üslubun izleri görülür.

Mısır’ın tarihsel sürecini şöyle sıralayabiliriz:
M.Ö. 5000 N. T vadisinde ilk yerleşmeler görülür. (Tarım ve hayvancılık)
M.Ö. 3200 - 2780 I. ve II. Sülaleler Dönemi
M.Ö. 3200 Kuzey ve güney Mısır’ın birleşmesi (Firavun Menes)
M.Ö. 2780 - 2100 Eski Krallık- III. ve IV. Sülaleler
Bu dönemde kanunlar yapılır, dini tören şekilleri kesinleşir. Gelişmiş yazı sistemi ve mimarinin ilk büyük örnekleri ortaya çıkar.
M.Ö. 2100 - 1700 Orta Krallık- XIV. – XV. Sülaleler
Mısır’ın en parlak dönemidir. Mısır dışına uzak seferler yapılır.
M.Ö. 1785 - 1580 Ara Dönem- Hiksos D. - XIV. – XVI. Sülaleler
Hiksoslar- Çoban Krallar Dönemi
Mısır’da Asya’lı göçebelerin hakimiyeti
At ve tekerlekli aracın Mısır’da yaygın kullanımı
M.Ö 1555 - 712 - Yeni Krallık – XVIII. - XIX. Sülaleler
IV. Amenofis (Tek tanrıya inandı)
II. Ramses
Kadeş antlaşması
Deniz Halklarının istilası
M.Ö. 712 - 525 - Son Devir - XXV - XXVI. Sülaleler
M.Ö. 525 - M. S. 638 Yabancı Egemenliği - XXVII - XXX Sülaleler
M.Ö 525 - 332 - Pers egemenliği
M.Ö 332 - Mısır'da B. İskender dönemi, ptolemaios'lar
M.Ö 30 - M. S. 395 - Roma egemenliği
M.S. 638 - Bizans egemenliği
Mısır araştırmaları doğrudan Napolyon'un Mısır seferiyle ilgilidir. Mısır üzerinden Suriye'ye geçen Napolyon'un yanında 175 bilim adamı vardı. Fransa'ya götürülen eserler ve hiyeroglifin Champollion tarafından çözülmesiyle araştırmalar gelişmiştir.
Mısır sanatı dine bağlıdır. Mısır kültürünün ürünleri ölüm ve hayat kavramlarının diyalogundan doğmuştur. Mimariyi ve bütün sanatları inanç sistemine bağlayan düşünce, sonsuzluk, ölümsüzlük kavramlarına dayanıklılığı da ekleyerek geometrik bir anlatımla karşımıza çıkar.
Frontaliteyi esas alır. Mimari, kabartma, duvar resmi ve hiyereoglifte bu kavramlar gözle görülür durumdadır.
Mısır mimarisinden günümüze gelebilenler tapınak ve mezar anıtlarıdır. Mısır' da ebedilik düşüncesi esas alındığından, ruhun geri döndüğünde bedenine kavuşabilmesi için bedenin iyi korunması gerekiyordu. Bu yüzden ölüler mumyalanıyor, değerli eşya ve hizmetkarlarla birlikte mezar odalarında saklanıyordu.

Mastabalar
Mısır'da bildiğimiz dev anıtlar (piramitler)'den önce mastaba denilen mezar yapıları kullanılmıştır. Üç bölümden oluşan bu mezar tipinde, dua yeri. ziyaret mekanı ve yeraltında cesedin bulunduğu mahzen vardır. Bu mezarların büyütülmesi ile piramitler ortaya çıkmıştır.

Piramitler
Firavunun mezarını korumak üzere taşlarla örülmüş kapalı hacimlerdir. Denge ve dayanıklığı açıkça görülmektedir. Eski Krallık Döneminde Kral Coser'in Sakkara'da yaptırdığı "Basamaklı Piramit1 Mısır'ın ilk anıtsal eseridir. Gize'deki "Keops, Kefren, Mikerinos Piramitleri" en bilinenleridir.
Piramitler - Özellikle Keops - dünyanın 7 Harikası'ndan biridir. Çok sayıda piramit vardır. Bunların birer mezar anıtı oldukları öteden beri bilinmektedir. Ayrıca bu piramitlerin asıronomi araştırmaları için kullanıldıkları da düşünülmektedir. Bir görüşe göre de, piramit formu Tann'ya ulaşmak için merdiven vazifesi görmekteydi.
Eski İmparatorluktan sonra çok külfetli olan piramit sistemi terkedildi. Mezarlar gitgide yeraltında kazılmaya başlandı, yerüstü tesislerinden vazgeçildi. Yeni İmparatorluk firavunları, yalnızca giriş yeri bir mezarlık eseriyle belirlenmiş olar "Krallık Vadisi"nde toplandı.
Mısır mezar anıtları Piramitler, mastabalar, hipoje (halk mezarları) ve kaya mezarları şeklinde gruplandırmak mümkün olmaktadır.

Tapınaklar
Harç kullanılmadan kendi ağırlıklanyla üstüste konulan, yontulmuş taş bloklardan oluşmaktadırlar. Dış görünümleri sade, iç ve dışı son derece simetrik yapılardır. En ünlüleri Luxor ve Karnak’taki tapınaklardır. Basit planlı, oldukça büyük yapılardır. Sfenksler ve tanrı heykelleriyle süslü bir yoldan tapınağa girilir. İçerde sütunlar bulunur. Bu sütunlar yukanya doğru incelerek yükseklik etkisi verir.
Sütun başları kapalı veya açık papirüs ve lotus çiçeği formundadır. Bazı sütun gövdeleri kabartmalarla süslenmiştir. Bombeli görünümdedir.
“Büyük Sfenks” diye bilinen “Gize Sfenksi”, Kefren tarafından yaptırılmıştır. Aslan vücutlu bir firavun başıdır. Kuvvet, dayanıklılık ve doğallığı kolosal ölçülerde gösteren bu eser Antik çağdan günümüze kalmış en devasa heykeldir. (20 m. yüksekliktedir.)

Obeliskler
Tepesi piramit şeklinde sivriltilmiş, 4 yüzlü dikili taşlardır. Firavun mezarlarının ve tapınakların önünde yer alırlar. Üzerlerindeki hiyeroglif metinlerde o tapınağı kimin yaptırdığı veya hangi tanrı adına yaptırıldığı yazılıdır. Ayrıca, kralın gücünü, tahta çıkışını v.b anlatırlar. Obeliskler tarih boyunca Mısır dışına taşınmışlardır. (St. Peter Meydanı, Paris, Newyork, Londra, İstanbul)
(İstanbul Obeliski Bizans - I.Teodosius - döneminde 390 yılında Sultanahmet Hipodrom'a dikilmiştir.)
Bugün Mısır'da ancak 5 obelisk kalmıştır.

Mısır Plastik Sanatları
Resim, heykel ve kabartma mimari ile tam bir uyum içindedir. Kabartma ve heykeller tek bir kurala bağlı yapılmış gibidir. Frontal duruş esastır.

Heykel
Kesin ve kalıcı etkisi, geometrik katılığı olan Mısır heykeli özünü koruyan, ilkel görünüşü olmayan formel bir yapıdadır. O görünüşten çok, gelenekten yola çıkar.
Mısırlılar iklimden dolayı yarı çıplak gezmelerinin de etkisiyle kumaş gerçeğinden sıyrılmışlardır. Yunan heykelinin kıvrımlı, drapeli, vücudu saran kumaşlarına Mısır heykelinde rastlanmaz. Kumaş vücuda yapışmıştır. Tam çıplak heykel çok azdır. Figürler hareketsiz ve durgundur.
Eski Krallık Dönemi'nde belirli kalıplar görülür. Krallar ayakta veya oturur vaziyette tasvir edilir.

Ayakta, dimdik durmakta, baş öne doğru bakmaktadır.
Vücudun ağırlığı iki bacağa eşit yüklenmektedir.
Heykelin ortasından geçen dikey bir plan heykeli iki eşit kısma ayırır. Buna "frontal duruş" denir.
Sol ayak bir adım öne atılmıştır fakat her iki taban da yere basmaktadır.
Kollar vücuda yapışık vaziyette iki yana sarkarlar, bazen sağ el yukarı kıvrılarak sembol-nesne tutar.
Eller yumruk şeklindedir.
Oturan heykelde ise, figür masif bir taş blok şeklinde koltukla kaynaşmış durumdadır.

Baş, omuzlar üzerinde dikey bir şekilde durup dosdoğru öne bakmaktadır.
Eller, dizlerin üstünde, sağ el yumruk şeklindedir. Sol el düz gösterilmiştir.
Bazen bir elin göğüs üstüne konduğu görülür.

Bacaklar paralel durumda, iki taban da yere basmaktadır.
Adale ve yüz ifadesi görülmez.
Malzeme olarak dayanıklı ve sert granit seçilmiştir. Halk tabakasından kişilerin heykellerinde günlük yaşamdan hareketleri (yatar, bağdaş kurar v.b.) tahtaya işlenmiştir.
Orta Krallık Dönemi'nde ciddi ve ağır ifadeli heykeller artar. Kişisel yüz ifadeleri ve anatomik yorumu görülür.
Yeni Krallık’ ta modellerde bir yumuşama vardır. Ayrıntılı işçilik, farklı üsluplar ortaya çıkar. Çeşitli insan portreleri görülür. Bu dönemin en güzel eseri "Nefertiti"nin büstüdür.
Mısır heykelinin anıtsal örnekleri II. Ramses dönemine ait olan “Abu Simbel Tapınağı” cephelerinde görülür. Burada 30 m. yüksekliğinde 4 büyük heykel bulunmaktadır.
Mısır heykeli Ege - Akdeniz'den çok farklı olmakla birlikte Yunan heykelinin ilk dönemine etki etmiştir.

Kabartma
Teknik bakımdan iki gruba ayrılırlar: Kontur hatlar ve iç ayrıntıları derin çizgilerle gösterilmiş resimler, yahut, figürlerin etrafı oyularak ve derinleşmek suretiyle meydana getirilen alçak - yüksek kabartmalar.
Bu panolarda konular çeşitlidir ve heykele göre biraz daha serbesttir.

Perspektif yoktur. Figürler birbirlerini olabildiğince kesmeden yüzeye yayılmışlardır.
Tanrı veya firavun daha büyük çizilir.
Baş, göğüs, karın, kol ve ayak, bacaklar profilden, gözler ve omuzlar cepheden gösterilir. Böylece kolların bedene nasıl bağlandığı görülür, aynı nedenle bacaklar da yandan gösterilmiştir.

Resim

Fresk tekniğiyle yapılmışlardır. Duvar yüzeyinde çizgi ve renk kullanılmıştır. Konu serbesttir, güncele daha yakındır.
Derinlik perspektifi yoktur. Uzaktaki figürler resmin üst kısmına yerleştirilir.
Figürler, adeta insanı olduğu yerde döndürerek çizmiş gibi en avantajlı görünüşleriyle ele alınır.
Dine dayalı olan Mısır sanatı, ölümsüzlüğü, dayanıklılığı, frontaliteyi esas alarak, bunu mimarlık ve plastik sanatlarında binlerce yol hemen hiç değişiliğe uğratmadan uygulamıştır. Günümüz için de "eski" değil, "eskimeyen" bir üslup olarak karşımızdadır.

Alıntıdır...
 

Benzer konular

Netw0rkkk

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
5 Eyl 2008
Mesajlar
65
Tepkime puanı
1
paylaşım için teşekkürler.
 

wwaslıww

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
30 Ara 2008
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
58
paylaşım için teşekkürler
 

damla1

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 Ağu 2008
Mesajlar
5,055
Tepkime puanı
110
Benim ilgimi çeken bir konu canım teşekkürler...
 

Yasemin

Belgisiz Sıfat
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
14 Ağu 2007
Mesajlar
3,962
Tepkime puanı
175
Yaş
40
Benim ilgimi çeken bir konu canım teşekkürler...
Benimde hep ilgi alanım olmuştur.

Ergun Candan'ın Antik Mısır Sırları ve

WILBUR SMITH Yedinci Papirüs

bu kitapları okumanı tavsiye edrim
 

blueden

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Şub 2008
Mesajlar
7,264
Tepkime puanı
176
Benimde hep ilgi alanım olmuştur.

Ergun Candan'ın Antik Mısır Sırları ve

WILBUR SMITH Yedinci Papirüs

bu kitapları okumanı tavsiye edrim

Ben de okuyacağım :p
Şaka bir yana, çok yararlı bir paylaşım olmuş...teşekkürler Yasemin' cim :)

"Mısır rölyef sanatı, 4. sülale zamanında, prenslerin ve asillerin mastabaları içinde bulunan tapınak hücrelerinde doğmuştur"

İlginç, sanat sınır ve mekan tanımıyor :)
 

rüzgar adam

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
17 Nis 2009
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
sanat ne garip bir tarih taşımış bu güne insanlar geride kalan sanat eserlerinin hayranlığı içinde kalırken madalyonun öteki yüzünü görmezden gelir tanrısal sistemle insanları köle gibi kullanmak bir yandan geride kalan sanat eserleri... beğenmiyorum mısırın yaptığı sanatları...
 
Üst