Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Bellek Birimleri [RAM] (Resimli Anlatım)

MsNEMIR

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
17 May 2011
Mesajlar
86
Tepkime puanı
1
Bellek Birimleri

1.jpg

2.jpg


Temel Kavramlar
Hepiniz daha önce RAM, bellek, hafıza vb. kavramların aynı şeyi;
yani bilgisayarın ana hafızasını ifade etmek için kullanıldığını duymuşsunuzdur.
Öncelikle temel kavramların aslında neyi ifade ettiğini bilmelisiniz.
Hafıza veya bellek kelimeleri daha üst düzey ifadelerdir.
Bilgisayarın ana hafızası olan RAM’in, sadece bir hafıza türü olduğunu unutmayın.
Elbette bilgisayar bünyesinde daha birçok hafıza birimi vardır.
CMOS, ROM, EPROM, Flash gibi kavramların hepsi birer hafıza türüdür.
Günlük kullanımda, RAM, hafıza ve bellek kelimeleri, yoğunlukla aynı kavramı ifade etmekte kullanılır.
Hangi kavramı kullandığınız çok önemli olmayabilir, ancak doğru sınıflandırmayı bilmeniz önemlidir.
Burada diğer hafıza birimlerine değinecek olsak da,
asıl konumuz elbette bilgisayarın ana hafızası olan RAM’dir.
3.jpg


Hafıza Türleri
Asıl konumuz olan RAM’e geçmeden önce, hafıza türlerine kısaca bir göz atalım.
RAM yani “Random Access Memory” üzerindeki veriler, enerji kesildiği anda silinirler.
Kalıcı bir depolama alanı değildirler.
CMOS, yani “Complementary Metal Oxide Semiconductor” da,
RAM gibi geçici depolama yapar.
ROM yani “Read Only Memory” ise, adından anlaşılabileceği gibi kalıcı veri
ve komutları depolayan hafıza çipidir.
ROM’lar üzerinde bulunan veri, özel işlemler uygulanmadan değiştirilemez
ve veriyi elektrik bağlantısı kesilse de saklar.
ROM’un altında bulunan 3 hafıza türü de aslında birer ROM’dur.
Bu üçü arasındaki ayrım, üzerindeki verilerin değiştirilme yöntemine göredir.
4.jpg


RAM Nedir?
RAM, İngilizce “Random Access Memory”,
yani rastgele erişimli hafıza kelimelerinin kısaltılmasından oluşmaktadır.
RAM, işlemcinin işleyeceği verilerin tutulduğu geçici bir depolama alanıdır.
Elektrik kesildiğinde içerindeki veriler kaybolmaktadır.
Bu yüzden bilgisayarda kalıcı depolama alanı olarak kullanılmaz.
Bilgisayar üzerinde işlem yaparken en önemli noktalardan birisi
yeterli ve kaliteli RAM’lere sahip olmanızdır.
Yeterli RAM alanına sahip değilseniz, düşük performansın yanında
birçok yazılımı çalıştıramama gibi problemlerle de karşılaşabilirsiniz.
5.jpg


RAM Nasıl Çalışır?
RAM’ler hesap çizelgesi yani bir Excel tablosu gibi organize edilmiştir.
RAM bölümü adreslenerek, adresten okuma ya da adrese yazma işlemleri yapılabilir.
Programlar ve veriler kullanımda olmadıkları zamanlarda yığın depolama alanında tutulur. Bu genellemeler Sabit disk, USB bellek veya CD-DVD gibi optik ortamlar da olabilir.
Talep olduğunda programlar, yığın depolama aygıtından RAM'e kopyalanır ve ardından çalışırlar.
6.jpg


Program Komutları ve RAM
Sabit disk üzerinde yüklü bir programın çalışabilmesi için,
öncelikle işlenecek kısmının RAM’e transferini biraz inceleyelim.
İlk olarak, bilgisayarı açtığınızda belirli işletim sistemi dosyaları
sabit diskten RAM’e yüklenir ve işletim sistemi ekranda kullanıcı ara yüzünü gösterir.
Daha sonra internet tarayıcı yazılımınızı açtığınızı varsayalım;
Bu durumda ilgili program komutları RAM’e yüklenerek,
yazılım ekranda görüntülenir. Üçüncü adım olarak Word yazılımını açalım.
Word yazılımı ile ilgili komutlar da aynı şekilde RAM’e yüklenecek
ve hem Word, hem de internet tarayıcı yazılımı ekranda olacaktır.
Programın birisinden çıktığınızda ise; (örneğin internet tarayıcısını kapattığınızda)
ilgili program komutları RAM’den atılır ve yazılım ekranda artık görülmez.
7.jpg


RAM’e Kopyalama
Programların, çalışabilmesi için öncelikle RAM’e aktarılması gerektiği yukarıda da belirtildiği gibi;
Bu işlemin temel amacı, CPU tarafından işlenecek veri ve komutlara çok daha hızlı bir şekilde erişilme ihtiyacıdır.
CPU RAM’e, sabit disklerden çok daha hızlı erişir.
Eğer çağırdığınız program, sahip olduğunuz RAM’den daha büyük boyutta ise,
belirli aralıklarla sabit diskinizden transfer yapılması gerekmektedir.
Bu, özellikle büyük bilgisayar oyunları ve çok RAM kullanan tasarım programlarda karşınıza çıkabilir.
RAM’in bu tarz yetersiz kalması durumlarına karşın,
Windows işletim sistemi PageFile Servisi ile sabit diskin bir kısmını RAM gibi kullanmaya çalışır.
8.jpg


Sanal Bellek / Disk Belleği Dosyası
Şimdi PageFile, yani sanal bellek veya disk belleği dosyası özelliğine kısaca göz atalım.
Sanal bellek uygulaması, Windows işletim sisteminin bir özelliğidir.
Bu dosya, Windows tarafından sabit diskin bir bölümünün RAM gibi kullanılması için tasarlanmıştır.
Sanal bellek kullanımının yüksek olduğu durumlarda, bilgisayarınız daha yavaş çalışacaktır. Çünkü sabit diskin hızı, RAM’lere göre oldukça düşüktür. Bu bellek ayarı,
Windows tarafından otomatik olarak ayarlı gelmekte, ancak daha sonradan değiştirilebilmektedir.
Veriler, fiziksel ve sanal RAM arasında hareket edebilirler.
Bu veri hareketinin çok sık olması, “disk thrashing” yani aşırı disk kullanımına neden olur.
Yüksek miktarda, yeterli RAM’iniz olsa dâhi Windows,
sanal bellek olmadan düzgün çalışmamaktadır.
Tamamen kapatsanız bile, Windows daha sonra yine hata verir
ve kendisine tekrar bir miktar bölüm ayırıp, kullanır.
9.jpg


RAM Ölçüm Birimleri
RAM modülleri Byte cinsinden ifade edilirler.
Güncel olarak çoğunlukla 256 MB, 512 MB ve 1 GB’lık modüller halinde satılırlar.
Burada hafıza büyüklük ölçülerini belirtelim;
8 bit, 1 byte’dır.
1024 byte, 1 KB
1024 KB, 1 MB.
1024 MB, 1 GB.
1024 GB ise 1 TB olarak ifade edilir.

Çok daha büyük değerler için de ifadeler vardır.
Ancak şu anda güncel kullanılan en büyük birim TB’dır. (Terabyte)

Adres ve Veri Yolu
Adres yolu, işlemcinin hangi adresten okuma isteği gönderdiğini
RAM’e iletir, yani RAM’i adresler. Adres yolundaki hat sayısı,
kullanılabilecek maksimum RAM miktarını belirler. Veri yolu (external data bus) ise,
adreslenmiş verinin işlemciye gönderilmek üzere konulduğu yoldur.
10.jpg


RAM Kapasitesi
RAM’lerin bir Excel tablosu gibi organize edildiği belirtildiği gibi;
Bu örnekten yola çıkarsak, tablodaki sütun sayısını RAM genişliği,
satır sayısını da RAM derinliği olarak düşünebiliriz.
Genişlik ve derinlik kavramları bit'ler türünden ölçülür.
Program ve veriler, 8 bit’lik, yani 1 byte’lık bellek parçaları halinde depolanır.
Fiziksel boyut ile yonganın iç organizasyonu doğrudan bağlantılı değildir.
Yani DRAM modülü üzerindeki bellek yongalarının sayısı veya büyüklüğü,
daha büyük veya küçük kapasitede oldukları anlamına gelmez.
RAM genişliği ile derinliğinin; yani satır ve sütun sayısının çarpımı,
o RAM’in yoğunluğunu verecektir. RAM yoğunluğu, kapasitenin bit cinsinden ifade edilmesidir.
Program ve verilerin, 8 bit’lik parçalar halinde depolanmasından dolayı, yoğunluk değerinin 8’e bölünmesi,
bize aşina olduğumuz klasik RAM kapasitesini verecektir.
11.jpg


RAM YongalarıÜretim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak, RAM çipleri veya yongaları zamanla değişmiştir.
İlk olarak DIP entegreleri ile başlayan süreçte, daha sonraları SOJ yapısı,
daha sonra da yüzey montaj TSOP çiplere geçilmiştir.
Günümüzde üretilen yongalar ise bacakları altta olacak şekilde CSP yapıdadır.
Dikkat ederseniz, yonganın çevresinde bağlantı bacakları bulunmamaktadır.
12.jpg


RAM Modülü
Bellek yongaları, genelde küçük bir PCB üzerindedir.
Görsel olarak genelde yeşil bir PCB yüzeyin dizilmiş ufak siyah modüller halindedirler.
Ekrandaki figürler tipik bir bellek yapısını ve bellek modülünün önemli noktalarını içermektedir.
Bellek modülleri tür ve kullanım alanına göre farklı boyut ve biçimlere sahip olabilir.
13.jpg


RAM Modülünün YapısıRAM modülünün yapısı şöyledir;
PCB, PCB üzerine yerleştirilmiş DRAM yongaları, SPD yongası, Kondansatörler, Bağlantı PIN’leri ve yanlış bağlantı yapmanızı engelleyen çentik.
14.jpg


SIMM RAM Paketi
SIMM, Single Inline Memory Module, yani tek sıralı hafıza modülü,
artan RAM ihtiyacına karşın PCB üzerine RAM yongalarının yerleştirildiği ilk çözümdür. SIMM modülleri 32bit dış veri yoluna sahiptir.
Bu sebeple, modern 64bit dış veri yoluna sahip sistemlerde,
veri yolunun tamamının kullanılabilmesi için modüllerden en az 2 adet kullanılması gerekiyordu.
15.jpg


Dinamik ve Statik RAM
Dinamik RAM, düşük maliyet, küçük mimarî yapı ve makul derecede hız sunar.
Bu özellikleri sayesinde genellikle sistem hafızası olarak kullanılır.
Uygun maliyetlerle yüksek kapasiteli ve esnek çözümler sunabilir.
Statik RAM’ler ise, daha yüksek hıza karşın, daha yüksek maliyetlidir
ve daha büyük mimarî bir yapı kullanır. Bu sebeple genellikle küçük boyutlu olarak, ön bellek amacıyla kullanılır.
Daha çok devreye entegre durumdadır ve yenisi ile değiştirilmesi zordur.
Teknik olarak aralarındaki en önemli fark ise, SRAM’in periyodik olarak yenilenmesi gerekmezken,
DRAM için periyodik yenileme gerekiyor olmasıdır.
16.jpg


DRAM
DRAM terimi, “Dynamic Random Access Memory” kelimelerinin kısaltılmasından oluşur.
Mikroskobik kapasitörler ve transistorlar sayesinde
1 ve 0’ları saklayan özel bir tür yarı iletkendir.
Tek bir yonga, bu kapasitör-transistor kombinasyonundan milyonlarca içerebilir.
DRAM, şu anda en popüler bellek türüdür.
17.jpg


Asenkron ve Senkron DRAM’ler
Klasik DRAM’ler, asenkrondur. Yani sistem saati ile senkron değildir.
Veriye erişim ve okuma için, uygun zamanı kullanılır. SDRAM, DRAM'in senkron versiyonudur.
SDRAM’in sistem saati ile senkron olması, işlemci veya MCC’nin,
verinin ne zaman alınmaya hazır olduğunu bilmesini sağlar.
Veriye ulaşım bir ya da daha fazla saat darbesi içersinde gerçekleşir.
SDRAM’ler, asenkron DRAM’lerden daha hızlıdır.
18.jpg


DIMM RAM Paketi
Hatırlarsanız ilk gördüğümüz RAM paketi SIMM,
yani tek sıralı hafıza modülü idi.
DIMM, Dual Inline Memory Module, yani çift yönlü hafıza modülü ise
göreceğimiz ikinci tür RAM paketidir. SDRAM’ler başlangıcını DIMM modülleri olarak yapmıştır.
Günümüzde halen kullanılan en popüler RAM paketidir.
DIMM modüllerinin buffering ve ECC gibi bazı ilave fonksiyonları gerçekleyebilmesi için ekstra pinleri vardır.
Dizüstü bilgisayarlar için SO-DIMM olarak adlandırılan bir türevi bulunmaktadır.
19.jpg


Single/Double Sided DIMM
DIMM RAM yongaları PCB üzerindeki tek bir yüzeyde bulunur ise,
bu modül “Single Sided” olarak adlandırılır.
Modül PCB’sinin her iki yüzeyinde de RAM yongaları varsa,
bu DIMM modülü “Double Sided” bir RAM olarak ifade edilir.
Çift yüzeyli DIMM modülleri doğal olarak biraz daha kalındır ve
bazı anakartlarda diğer slotların da dolmasına neden olabilir.
Anakartın desteklediği RAM türleri kapsamında, single veya double side
DIMM modüllerinden hangilerini desteklediği de genelde kitapçıklarda belirtilmiştir.
Anakartınızın “Double Sided” bir DIMM modülünü kabul etmeyebileceğini unutmayınız.
20.jpg


RDRAM: Rambus DRAM
RDRAM, Rambus firması tarafından geliştirilen bir DRAM türüdür.
SDRAM’lerden daha hızlıdır ve bir dönem Intel tarafından desteklenmesiyle,
beklenenden büyük bir ilgi görmüştür. Intel tarafından DRAM teknolojisinde büyük atılım olarak seslendirilen RDRAM,
800 MHz'e kadar hızlara çıkarak Pentium 4'ün geliştirilmesinde yeni kapılar açmıştır.
RDRAM modülleri RIMM ve SO-RIMM olarak adlandırılmıştır.
Hatırlarsanız ilk olarak SIMM, daha sonra DRAM ile DIMM ve SO-DIMM yapılarını tanımıştık.
RDRAM’de kullanılmayan slotların CRIMM denilen özel bir modül ile doldurulması gerekmektedir. Bu süreklilik RIMM’i olarak da bilinir.
Firmaya özel bir RAM türü olması, yüksek maliyet ve lisans sorunlarına sebep olmuştur. Endüstri standardı olmaması ve alternatif gelişmeler sebebiyle Intel desteğine rağmen yerini DDR

DRAM’e bırakmıştır. Bir süre sonra Intel de RDRAM’i terk etmiştir.
21.jpg


DDR: Double Data Rate
DDR, SDRAM’den sonra hız artışını sağlamak için yapılmış bir geliştirme olup,
RDRAM’deki iyi yönler alınarak geliştirilmiştir.
Double data rate, yani iki kat veri transfer oranı sağlar.
Yani aynı saat sinyalinde iki kat veri gönderebilmektedir.
DDR SDRAM’ler RDRAM’den daha yavaş olsa da,
ciddi fiyat avantajı ile endüstri standardı olmuştur.
Gelişmiş versiyonları gelmiş olsa da, halen kullanılmaktadır.
DDR ile birlikte farklı bir isimlendirme kullanılmaya başlanmıştır.
DDR400, 200 MHz saat frekansında çalışan 400 MHz DDR SDRAM’i ifade eder.
22.jpg


DDR SDRAM HızlarıBurada örnek bir DDR SDRAM adlandırma tablosunu görmekteyiz.
DDR hız adlandırmasında 2 ile çarpılmasının sebebi,
DDR SDRAM’lerin her saat darbesinde 2 misli veri göndermesidir.
Her bir döngüde ise 8 byte veri gönderildiğinden dolayı bu DDR hızı da 8 ile çarpılmaktadır.
Bazı üreticilerin DDR hız değerini PC hız adlandırması üzerinden verdiğine denk gelebilirsiniz.
23.jpg


DDR2 SDRAM
DDR2 de saat hızlarında bir artış ile çıktı iki katına çıkarılmıştır.
Burada iki katına çıkarılan giriş çıkış hızıdır, RAM hızı değil.
24.jpg


DDR2 SDRAM HızlarıBurada DDR2 için adlandırmaları görmekteyiz.
DDR adlandırması ile kıyasladığımızda en önemli değişim,
I/O, yani giriş çıkış hızının 2 kat artmasından dolayı DDR ve
PC hız adlandırmalarının değişmesidir.
Adlandırma konusunda DDR RAM’ler için söylenenler,
DDR2 RAM’ler için de geçerlidir.
25.jpg


DDR3 SDRAM
DDR3 SDRAM’lere geldiğimizde yine RAM çekirdeğinin hızında bir değişim olmadığını görürüz.
Değişen yine veri transfer hızıdır.
Veri giriş çıkış hızı DD2’nin 2 katına çıkmış ve adlandırmalar da buna göre düzenlenmiştir.
DDR2’de olduğu gibi DDR3 DIMM yapısı da geriye dönük uyumlu değildir.
Şu ana kadar yalnızca RAM modülleri arasındaki saat hızı gelişmelerini inceledik.
Ancak üretim teknolojisi geliştikçe, RAM modülleri başka birçok konuda da gelişmiştir.
Örneğin her değişimde daha düşük güç tüketimi söz konusudur.
Buradaki tabloda DDR2 ile DDR3’ün bir karşılaştırmasını görmekteyiz.
26.jpg


DDR3 SDRAM HızlarıDDR ve DDR2’de gördüğümüz gibi, adlandırma konusu aynen geçerlidir.
Saat Hızı × 4 = DDR I/O Hızı
DDR I/O Hızı x 2 = DDR Hız Adlandırması
DDR Hız Adlandırması x 8 = PC Hız Adlandırması

27.jpg


DDR3 DIMM Yapısı ve Uyumluluk
Şimdi daha güncel ve birbirine çok benzer olmalarından dolayı DDR2 ve DDR3 DIMM yapısı uyumluluğu konusunu inceleyelim.
Az önce belirtildiği gibi DDR3 modüller DDR modüllerle geriye doğru uyumlu değildir.
Üreticiler yanlış RAM kullanımını önlemek için modüllerin üzerinde “module key” yani çentik bulundururlar.
28.jpg


SDRAM Teknolojisinin Gelişim Grafiği
Bu grafik, 2001-2008 yılları içerisinde DDR teknolojisinin yaşadığı değişimi
grafiksel olarak göstermektedir.
29.jpg


RAM Türleri ve Modül Yapıları
RAM türlerini ve bunların kullandıkları modül yapılarını tekrarlarsak.
Şu ana kadar SRAM, yani statik RAM…
DRAM, yani dinamik RAM…
SDRAM, yani senkron DRAM…
RDRAM, yani Rambus DRAM…
DDR SDRAM, yani çift veri transferli SDRAM…
Ve bunun 2 ve 3. versiyonu olarak niteleyebileceğimiz DDR2 ve DD3 türlerini öğrendik.
Tabloda, bu RAM türlerinin kullandığı modül veya
diğer bir ifadeyle stick yapılarının isimlerini de görebilirsiniz.
30.jpg


ECC / Hata Düzeltme Kodu
Hata algılamalı RAM’lere bir süre sonra hata düzeltme mekanizması da ilave edilmiştir.
ECC yani “Error Correction Code” olarak adlandırılan bu sistem, algılanan RAM hatalarını onarır.
Daha çok sunucu sistemlerinde kullanılırlar. ECC RAM’ler için ECC uyumlu bir anakart

kullanılmalıdır.
Hata algılama ve düzeltmenin elbette bir bedeli olacaktır.
ECC RAM’lerin en önemli dezavantajları yüksek maliyet ve daha yavaş çalışmadır.
35.jpg


Buffered/Registered DRAM
Ortalama bir PC anakartında genelde 4 adet RAM slotu bulunur.
Çünkü modüller için dört fiziksel yuvadan fazlası, anakart üreticilerine bazı ciddi elektriksel sorunlar çıkartır.
Ancak çok miktarda RAM modülü kullanan özel anakartlar da vardır.
Bunlar genellikle iş istasyonları ve sunuculardır.
Bu durumlarda elektriksel zorluğu aşmak için
RAM ile CPU (veya MCC) arasında aracı olarak davranan tampon (buffer) yonga bulunur.
Bu özel DRAM'ler buffered veya registered olarak adlandırılır.
CC'de olduğu gibi, bu tür bir DRAM kullanmak için tasarlanmış anakarta sahip olmalısınız.
Buffered/Registered RAM, ECC RAM kadar olmasa da nadirdir ve onu tipik bir PC sistemde görmezsiniz.
36.jpg


RAM İhtiyacının Tespit Edilmesi
Genelde daha fazla RAM, daha fazla performans anlamına gelir.
Daha fazla RAM’in gerekli olduğunu gösteren 2 belirti vardır.
Özellikle birden fazla program açıkken genel sistem yavaşlığı ve
aşırı sabit disk kullanımı veya “disk thrashing”.
Disk thrashing, PageFile kullanımının aşırı fazla olması,
özellikle de program geçişlerinde yavaşlama ile beraber aşırı disk kullanımıdır.
Kontrol etmeniz gereken iki nokta vardır;
RAM boyutu önerilen düzeyde mi?
PageFile kullanımı uygulamalar açık ve kapalı olması durumunda nasıl değişiyor?

Windows İşletim Sisteminiz için RAM Önerileri
37.jpg


RAM Miktarının Öğrenilmesi
Windows içinde, birçok yerden sistemin RAM bilgisini elde edebilirsiniz.
En kolay şekilde masaüstünde yer alan “Bilgisayarım” simgesinin üzerine
sağ tuş menüsünden “Özellikler” seçeneği ile ulaşabilirsiniz.
Ayrıca bu pencereleri açan klavye kısayolları da vardır.
(Örneğin, Alt+Pause/Break kombinasyonu)
38.jpg


Doğru RAM’e Sahip Olmak
Anakartınızın desteklediği RAM türü ve kapasitesini öğrenmek.
Kaç adet RAM modülü takılabiliyor ve kaçı boş durumda?
Desteklediği RAM hızları neler?
Önerilen marka ve modeller (QVL) listesi var mı?
Bunun için en önemli kaynak anakart kitapçığıdır.
BlackBox ve CPU-Z gibi üçüncü parti yazılımları da deneyebilirsiniz.
Tüm yuvalar doluysa düşük kapasiteli modül değiştirilebilir.
Örneğin 256 MB’lık çıkarılıp, 512 MB’lık modül takılabilir.
Dengeli bir sistem için slotlardaki modüllerin -her anlamda- dengeli olması tavsiye edilir.
1 adet 512 MB, 1 adet 256 MB yerine, 2 adet 512 MB tavsiye edilir.

RAM Seçiminde Hızlar
Birden fazla RAM modülü kullanıldığında, dengeli bir sistem için
modüllerin de -her anlamda- dengeli olması tavsiye edilir.
Farklı hızlarda RAM modülleri teknik olarak kullanılabilir.
Ancak sistem kilitlenmesi ve veri bozulmasına neden olabilir.
Kritik sistemlerde asla böyle bir şey denemeyin.
Anakartın önerdiğinden daha hızlı RAM kullanabilirsiniz.
RAM’ler yine de anakartın belirlediği hızda çalışır. Performansta bir artış olmaz.
39.jpg


RAM’le Çalışmak ve Temel Prensipler
RAM modülleri aşırı elektrostatik duyarlı bileşenlerdir.
PIN ve konektörlere ASLA direkt olarak dokunmayın.
Modülleri her zaman köşelerinden tutun.
Elektrostatik boşalmaya karşı gereken tedbirleri alın.
40.jpg


DIMM Modüllerinin Takılması
DIMM modüllerini takmak için, öncelikle slotun 2 tarafında bulunan kenar sabitleyicilerini açık duruma getirin.
Yönlendirme çentiklerine dikkat edin. DDR2 bir slota DDR RAM’i takamazsınız.
Slot üzerindeki ayırıcı ile RAM üzerindeki çentik birbiri ile tam uyumlu olmalıdır.
Bu çentik aynı zamanda RAM’i takacağınız yönü de kolaylıklar bulmanızı sağlar.
PIN’ler slotlara denk geldiğinde aşağıya doğru hafifçe bastırarak itin.
Modül slota tam olarak yerleştiğinde, kenar sabitleyicileri eski halini alarak otomatik olarak kapanmalıdır.
41.jpg


SO-DIMM Modüllerinin Takılması
SO-DIMM modüllerinin, yani notebook RAM’lerinin takılması, temel olarak aynı olmasına rağmen,
birkaç farklı nokta bulunur. Öncelikle antistatik boşalma ve diğer temel yaklaşımlar aynen geçerlidir.
Yine DIMM montajında olduğu sistemin kapalı olduğundan emin olun.
Sadece AC bağlantısının değil, bataryaların da çıkartılmış olması gerekir.
Notebook RAM’leri çoğunlukla 2 bölgede bulunur.
Bunlar klavyenin veya arka panelde bulunan özel bir kapakçığın altıda yer alır.
RAM slotlarına ulaştığınızda, slotların DIMM slotlarındaki anakart yüzeyine dikey değil,
yatay olduğunu görürsünüz. Bunun için önce RAM’i 45 derecelik bir açı ile slota yerleştirmeniz, sonra da aşağıya doğru bastırarak sabitlemeniz gerekmektedir.
42.jpg


RAM Sayacı
Yeni RAM’i taktıktan sonra, bilgisayarı açın ve açılma işlemlerini dikkatle izleyin.
Eğer RAM’i düzgün taktıysanız, POST ekranındaki RAM sayacı yeni bir değer gösterecektir.
Ekrandaki RAM miktarının, taktığınız RAM ile uyumlu olup olmadığına bakın. RAM sayımı kafa karıştırıcıdır.
Farklı anakartlar, aynı RAM’i farklı şekillerde gösterebilir.
Burada biraz sağduyunuzu kullanın ve ekrandaki rakamın ifade ettiği olası RAM miktarını tahmin edin.
Ekrandaki rakamların bazı durumlarda yaklaşık olabileceğini sakın unutmayın. Ekran kartı paylaşımı veya sistem uyumunun zorlaması gibi sebeplerden dolayı RAM miktarı, toplam değerin

altında görülebilir.

Ekran Kartı Paylaşımlı Bellekler
Ekran kartı paylaşımlı bellekler, onboard ekran kartı bulunması durumunda karşılaşılan bir durumdur.
Daha çok dizüstü bilgisayarda karşımıza çıkmakla birlikte, bazı PC anakartlarında da ekran kartı onboard bulunabilir.
Ekran kartı için anakart üzerinde özel bir bellek bulunmaz ise,
sistem RAM’lerinin bir kısmı ekran kartının kullanımı için ayrılmaktadır.
Bu durumlarda paylaşılacak bellek miktarı BIOS’dan ayarlanabilmektedir.
Paylaşımlı kullanım durumunda Windows işletim sistemi ve bazen de POST ekranı,
RAM miktarını paylaşılan RAM miktarı kadar az gösterecektir.
Bu endişe etmeniz gereken bir durum değildir.
Ayrıca çok nadir olsa da, onboard olmayan bazı ekran kartlarının da,
sistem belleğinin bir kısmını kendisi için ayırabildiği olmaktadır.
43.jpg


“Dual Channel” Mimarîsi
Dual channel mimarîsi, RAM performansının 2 katına çıkması anlamına gelmez.
İlk olarak Rambus firması tarafından geliştirilen bir özelliktir.
Sadece 2 veya 4 slot gibi “çift” sayıda RAM modülü kullanıldığında aktif olur.
Çoğu anakartta 3 adet modül bulunması, “Dual Channel”ı bozacaktır. Bu amaçla RAM slotlarında renk yönlendirmesi yapılmaktadır.
Dual Channel mimarîsinin özellik ve avantajları anakart chipset’ine göre değişir.
44.jpg


RAM Hatası Belirtileri
RAM hataları çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir;
Bilgisayarın hiç açılmaması…
Sistem kilitlenmeleri ve sayfa hataları…
Eşlik ve ECC hata mesajları…
Mavi ekranlar…
Özellikle yeni bir RAM montajı yaptığınız zaman bilgisayar hiç açılmıyor ise,
RAM modülü doğru şekilde takılmamış veya arızalı olabilir.
Burada unutulmaması gereken en önemli husus,
bu hataların RAM ile tamamen ilgisiz bir şeye işaret etme ihtimalinin
her zaman bulunmasıdır.

45.jpg


Sistemin Açılmaması
Özellikle yeni bir RAM montajı yapıldığını zaman sistemin açılması ile ilgili problem yaşanıyor ise,
RAM’lerinizle ilgili sorun olduğunu düşünmelisiniz.
Sistemin açılışında sorun, sistemin hiç açılmaması olabileceği gibi,
POST ekranında RAM kontrolünce önce yaşanan tıkanma şeklinde de olabilir.
Eğer sisteminiz hiç açılmamış ise, muhtemelen bip sesleri ile uyarı verilmektedir.
(Bu seslerin ne anlama geldiği daha önce bu forumda "Anakart Uyarı Sesleri ve Anlamları" konusu başlığı altında paylaşılmıştır.
Arama yapıp, inceleyebilirsiniz.) Böyle bir durumun olası sebepleri RAM modüllerinin slotlara düzgün yerleştirilmemiş olması olabilir.
Eğer modüllerin düzgün şekilde yerleştirildiğinden emin iseniz, üretim hatası veya ESD gibi sebeplerden dolayı RAM’in bozuk olduğundan şüphelenebilirsiniz.

46.jpg


Hata Bildirimleri
Windows’taki sistem kilitlenmeleri ve sayfa hataları çoğu zaman birlikte oluşurlar.
Windows uzun 16 basamaklı sayı zincirleriyle dolu, korkutucu hata mesajları verebilir.
Ancak hata mesajında bellek adresi olması illa RAM’inizde bir sorun olduğu anlamına gelmez.
Bu adresi not alın. Eğer bundan sonraki hata mesajlarında tekrar ortaya çıkıyorsa,
muhtemelen RAM modülünde bozukluk vardır. Eğer Windows değişik bellek yerleri gösteriyorsa,
suçluyu başka bir yerde aramalısınız. Gerçek eşlik hataları ise, eşlik yada ECC yongalarından tespit edilen hatalardır.
İşletim sistemi hata mesajında sorunu örnekteki gibi rapor eder. Eğer bunun gibi bir hata mesajıyla karşılaşırsanız,
sayfa hatalarında olduğu gibi bu değeri bir yere not edin. Gerçek bir eşlik/ECC hatası her seferinde belleğin aynı yerinde ortaya çıkacaktır. Hayali eşlik ya da ECC hataları sürekli olarak farklı

adresleri gösterecektir.
Yazılım sorunları, ısı yada toz, kıvılcım veya güçte yaşanan bir dalgalanma hayali eşlik hatalarına neden olabilir.
47.jpg


Mavi Ekranlar
PC’nin içinde potansiyel olarak faciaya neden olabilecek bir durum olduğunda devreye giren bir “panik” mekanizması vardır.
NMI, yani maskelenemez iş kesme talebi olarak bilinen bu talep işlemciye ulaştığında, bu göz ardı edilemez bir durumdur.
NMI müdahalesi, “Blue Screen Of Death” yani “Ölümün Mavi Ekranı” olarak da adlandırılan, mavi ekran hatalarını ortaya çıkarır.
Mavi ekran görünmesi sorunun kaynağı RAM olabileceği gibi, bozuk RAM dışındaki etkenler de bu mekanizmayı tetikleyebilir.
Sayfa ve eşlik hatalarında olduğu gibi, bu mesajlarda da hata mesajı alınan RAM adresinin
aynen tekrarlaması durumunda RAM hatası olma olasılığı güçlenecektir.
48.jpg


RAM Hatalarının Giderilmesi
RAM’de bir sorun olabileceğini keşfettikten sonra, üç seçeneğiniz vardır.
Birincisi, bazı firmaların ürettiği RAM test etme cihazlarıdır.
Ancak bunlar ortalama bir teknisyen için çok pahalıdır.
İkincisi ise “deneme-yanılma” yönetimidir.
Olası arızalı RAM’lerin, sağlam RAM’lerle değiştirilerek denenmesidir.
Üçüncüsü ise, yazılım temelli bir RAM testi yapmaktır.
Bu yazılımlar bellek modüllerine yazma ve okuma yaparak her birimini kontrol ederler.
49.jpg


GDDR: Ekran Kartı Bellekleri
Bilgisayar oyunları, daha güçlü ekran kartları ve bunların üzerinde yer alan
güçlü ekran belleklerine gereksinim duyar. Her ekran kartının üzerinde DRAM bulunur.
Bu bellekler, saat hızı, bant genişliği ve güç yönetimi açısından farklılıklar gösterir ve GDDR;
yani “Graphics DDR” olarak tanımlanırlar. Pek çok DDR DRAM teknolojisi henüz PC’ler için popüler sistem RAM’leri hale gelmeden
ekran kartlarında kullanılmıştır. Şu anda piyasada GDDR4 ve GDDR5 kullanan ekran kartları bulunmaktadır.
50.jpg


DDR Teknolojisinin Geleceği: DDR4 ve DDR5
DDR4’lerin 2012 yılında PC’lerde kullanılması beklenmektedir.
İlk DDR4’lerin 2133 MHz hızında olması ve 1.2 V gerilime sahip olması bekleniyor.
2013 yılında 2.667 MHz ve 1.0 V gerilime sahip RAM’ler ile tanışma olasılığımız bulunmaktadır.
51.jpg

TAGEM/MsNEMIR
 
Üst