Siz bir grafiker olarak logo,amblem, logotype arasındaki farka göstermiş olduğunuz hassasiyeti hayat boyu dikkat ediyormusunuz. Ben dikkat etmiyorum. Size bir müşteri gelse bana bir logo yapmanızı istiyorum adım Hasan Hüseyin (HH) sadece ismimin baş harflerinden logo yapılmasını istiyorum dese. Siz o müşteriye sizin istediğiz logo değildir birden fazla harfe dayalı amblemdir diye müşteriye eğitim veriyormusunuz. Forum içerisinde de birçok grafiker bu farkları ayırt edecek kadar bilgiye sahiptir ama herkes ağzına geleni konuşuyor. Bu konu (amblem ve logo) akademik eğitim almış insanları rahatsız etmesin. Ben Türkiyede yapılan işleride Avrupada yapılan işleride takip ediyorum. Buradan yapılan logo ve amblem örneklerini birbirleriyle karşılaştırırsam (Türkiye ile Avrupayı) Türkiyeyi yerin dibine batırırım bunu yapmak istemiyorum.
Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki; logo, logotype ve amblem hiçbiri Türkçe kökenli bir kelime değil. Türkiyenin üniversitelerin de grafik tasarım eğitimi vereceksiniz bunu yabancı kökenli kelimelerle sağlayacaksınız. Buna kargalar değil Avrupalılar güler.
Bana bir müşteri gelse, (ki çat kapı gelen yok) Adım hasan hüseyin dese ve logo istiyorum dese klişeleşmiş HH yi farklı formlara sokmayı, HH font olarak kullanmayı düşünmem. Sebebi bunun sizinde dahil birçok kişinin aklına ilk gelen fikir olmasıdır. Yaratıcılık veya tasarım ilk aklınıza gelenin değil, aklınızdakini doğru odaklı uyarlıyabilmenin sonucudur diye düşünürüm. Müşteriye ders vermem ama izah ederim. İstediği şeylerin ne olduğunu, neye hizmet vereceğini, nerelerde kullanılabileceğini...Yani mantıken kurumsalın bel kemiğini çalışıyorsanız, işinize sahip çıkıp müşteriyi bilgilendirmeyide bilmelisiniz. Ha işinize gelmiyorsa zaten fiyatta anlaşamazsınız ve yol verip gönderirsiniz. (tabiri caizse zaten ayağa düşen logo fiyatlarıyla gönderirsiniz.)
Türkiye ve avrupa arasındaki çalışmaları takip etmenizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Fakat yeterli düzeylerde takipler değil sanırım bunlar. Ajans bazında çalışmama rağmen, benimde tebrik ve takdir ettiğim bir çok reklam ajansı bulunmakta. Çıkan işler sonucu, piyasanın %70 ini kaplayan sıradan grafikerle, üst düzey grafiker arasındaki uçurumların başında yine bu yani araştırmamak ve neyin ne olduğunu bilmeden nakit odaklı çalışma prensibidir.
Yabancı kelimelerden bahsediyorsunuz. Ama kendinizi ifade etmek için kurduğunuz koca bir paragrafın içi size göre şiyaket ettiğiniz yabancı kökenlerle dolu. 1932'den bu yana olan TDK hergeçen gün gelişiyor büyüyor. Tabiki yeni eklenen kelimeler, meslek dallarına göre anlamlı yada Türkçemiz içinde anlamlaştırılacaktır. Bu gelişimin ve anlaşılır olabilmenin adımlarındandır.
Türkiye'yi takip ettiğiniz konular dışında yerin dibine batırabileceğinizi sanmıyorum. Çünkü bu sanat içinde birçok kendi el emeklerinde üstad, elle tutulur grafiker, çizer ve uygulamacı kişiler bulunmakta. Siz veya birbaşkası sıradanlıklar dışındaki kişilere bunların kıstasını yapabilecek ne önemde, nede vasfa sahip birisiniz. Yerinizi bilmenizi tavsiye ederim. Bu topraklar içinde adını dünyanın dört bir tarafına altın harflerle yazdırmış genel olarak bahsedersek sanatçıyı (grafiker, çizer, fotoğrafçı..), kendi beğenilerizle ezmemeniz dileklerimle.
Konu sahibinden konuyu dağıttığımız için ayrıca özür diliyorum. İçimizi döküceğimiz bir konu oldu.