"objektif bakma" derken hangi açıdan bakınca objektif bakma oluyor?... yani herkes bu hayatta doğuyor, büyüyor, gelişiyor ve sonuçta ölüyor.... Bu yaşam içinde herkes bir şekilde büyürken bir kişilik kazanıyor... Ve herkesin bakış açısı kendine göre objektiftir. Hani bir şarkı vadı ya "ooooooo senden çok var" diye... İşte öyküde geçen bayanda o "çok var" olanlardan... Bunu derken o "çok var" olanları yermiyorum yada küçümsemiyorum... Ancak bir insan (Dikkat edersen insan diyorum, bayan veya erkek demiyorum) belli bir yaşa gelip ekonomik özgürlüğünü eline aldığında artık annesinin dizleri dibinde oturmasının bir anlamı yoktur... Kendi ayakları üzerinde durmasını, erkeğinin veya kadınının yanında olmasını bilmelidir... Hem evlilik öncesi bir arada yaşamanın burda sayamayacağım kadar çok faydası vardır... Çünkü insanlar evlenene kadar olan süreçte (biz buna halk dilinde "flört" diyoruz), partnerine karşı doğal davranmıyor. Bambaşka bir kişilik, bambaşka bir fizyolojik ve bambaşka bir dış görünüşle kendini en hafif deyimle pazarlıyor. Bakın ben ne hoşum, nasılda makyaj yapmışım, nasılda aman aman kibarım, nasılda kusursuzum, nasılda anlayışlıyım vs. vs... Ancak iş bir arada yaşama gelince her iki tarafta birbirinin gerçek halini daha yakından görüyor, tanık oluyor... dolayısıyla işte o doğallığı kabul ediyorsan ve o doğallıkla bir ömür geçirmeyi içine sindiriyorsan evleniyorsun... Aksi takdirde iki tarafta birbirinin gerçek (doğal) halini görmeden evlenme kararı alıyor ve bir süre sonra "aman yarabbim ben ne yaptım, nasıl böyle bir hataya düştüm" triplerine giriyor... Ve bir çok evlilik bunun için ya yıkılıyor yada en amiyane tabirle mecburi birliktelik bir ömür boyu sürüyor... Velhasıl bu konu çok uzun... Evet öykümüzde var olan hata varsa o da erkektedir çünkü evlilik teklif etmek için kasılmaktan ziyade "hadi gel birbirimizi doğal yaşam alanlarımızda tanıyalım" diyebilirdi...