Tanrı tamamen deneysel takılmış insanları yaratırken...
Bakteriler, protistalar, mantarlar, bitkiler, hayvanlar ve gel gelelim deneysel olanlar yani İNSANLAR...
bence insanlar için bu ayrımlar yapılabilir...
meselaaaaaaaaaa BAKTERİK İNSANLAR...
Hani nasıl bakteriler sebze meyve çürütürse bu insanlar da içinizi çürütür. Karın ağrısı yaparlar. Klasik bakteri profilinin aksine gözle de görülebilirler.
Klasik bakteri gözle görülemediği için çürümeye ya da bozulmaya müdahale edemeyiz.
Fakat gel gör ki bakteri insanlar gözle çok net görülebildikleri halde ne hikmetse yapacakları çürümeye tepkisiz kalırız.
Bile bile lades yani..
Her yerde yaşarlar.
Kesin bir yaşama alanları olmamakla birlikte içimize kadar girerler ki bu en zayıf noktamızda bizi yemeye başlayacaklarının belirtisidir.
Klasik bakterilere oranla insan bedeninde yarattıkları tahribat kolera, tifüs, mifüs, olsa iyidir fakat onlar daha vahim ve dönüşü olmayan tahribatlara sebep olurlar...
Sinir sahibi olmak, kazıklanmanın acısı gibi..
Kısacası tüm o mükemmel sinir sisteminiz bir bakarsınız ki jöle gibi vıcık vıcık, dağılmaya müsait bir konuma gelmiştir.
Bu safhada tek çıkar yol da "yoktur" malesef..
Sinir sistemi kaymış bir insan sonsuza dek dengesiz yaşayacak demektir....
Bakteriler, protistalar, mantarlar, bitkiler, hayvanlar ve gel gelelim deneysel olanlar yani İNSANLAR...
bence insanlar için bu ayrımlar yapılabilir...
meselaaaaaaaaaa BAKTERİK İNSANLAR...
Hani nasıl bakteriler sebze meyve çürütürse bu insanlar da içinizi çürütür. Karın ağrısı yaparlar. Klasik bakteri profilinin aksine gözle de görülebilirler.
Klasik bakteri gözle görülemediği için çürümeye ya da bozulmaya müdahale edemeyiz.
Fakat gel gör ki bakteri insanlar gözle çok net görülebildikleri halde ne hikmetse yapacakları çürümeye tepkisiz kalırız.
Bile bile lades yani..
Her yerde yaşarlar.
Kesin bir yaşama alanları olmamakla birlikte içimize kadar girerler ki bu en zayıf noktamızda bizi yemeye başlayacaklarının belirtisidir.
Klasik bakterilere oranla insan bedeninde yarattıkları tahribat kolera, tifüs, mifüs, olsa iyidir fakat onlar daha vahim ve dönüşü olmayan tahribatlara sebep olurlar...
Sinir sahibi olmak, kazıklanmanın acısı gibi..
Kısacası tüm o mükemmel sinir sisteminiz bir bakarsınız ki jöle gibi vıcık vıcık, dağılmaya müsait bir konuma gelmiştir.
Bu safhada tek çıkar yol da "yoktur" malesef..
Sinir sistemi kaymış bir insan sonsuza dek dengesiz yaşayacak demektir....