Çağdaş Türk karikatür sanatının öncüsü Cemal Nadir Güler girdiği komadan kurtulamayarak 27 Şubat 1947'de İstanbul' da öldü. 1902' de Bursa' da doğan Cemal Nadir Bursa Lisesi'ndeki öğreniminden sonra, bir süre tabelacılık ve resim öğretmenliği yaptı. İlk karikatürleri, Sedat Simavi'nin Diken adlı mizah dergisinde yayımlandı (1920). Akbaba dergisine gönderdiği karikatürü ilgi çekince, Akşam gazetesinden davet aldı ve İstanbul'a yerleşti (1929). Akşam'da günlük karikatürler çizmeyi 1943'e değin sürdürdü; daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçti. Resimli Dünya, Karikatür, Yücel dergilerinde de karikatürleri yayımlandı. Cemal Nadir, Türk karikatürünün resmin etkisinden uzaklaşmasına katkıda bulunması, karikatürde yerli tipler yaratması ve halka özgü mizah anlayışını karika türe yansıtmasıyla, çağdaş Türk karikatürünün öncüsü kabul edilir.Cemal Nadir'e değin Türk karikatüründe resim çizgisi kullanılıyor, tiplemelerde ve mizah anlayışında Fransız etkisi göze çarpıyordu. Cemal Nadir'in “Amcabey”, “Efruz Bey”, “Dalkavuk”, “Akla Kara”, “Yeni Zengin” gibi yeni ve yerli tipler yaratması, karikatürlerinde toplumsal olaylara yer vermesi, yerli özelliklere ağırlık vererek çizmesi, karikatür sanatının yaygınlaşmasında önemli bir etken oldu. Cemal Nadir kendisinden sonraki karikatürcüler kuşağının yetişmesine de önemli katkılarda bulundu. Viyana Uluslararası Karikatür Yarışması'nda birincilik alan, karikatürleri pek çok yabancı dergide yayımlanan Cemal Nadir beş kişisel sergi açtı. Özellikle ABD' de açtığı sergi büyük ilgi uyandırdı. Karikatürlerini Amcabey'e Göre (1932), Karikatür Albümü (1939), Akla Kara (1940), Dalkavuk Karikatür Albümü (1946) ve Amcabey Albümü (1946) adlarıyla yayımladı. Ölümünden sonra Cağaloğlu'nda Akşam gazetesinin bulunduğu sokağa ve Bursa' da bir caddeye adı verildi. Ölümünün 20. yıldönümünde Galatasaray Lisesi'nde, yapıtlarından derlenen bir sergi açıldı.
Ayrıca bir çok ilke imza atan bir sanatçıdır
- Günlük gazete karikatürcülüğünü deneyen ve yerleştiren ilk türk karikatüristimizdir.
- Cumhuriyet dönemin'de ilk türk karikatür albümünü o yayınlamıştır.
- İlk çizgi film(animasyon)denemelerini o yapmıştır.
- İlk yazısız karikatür örneklerin de yine onun imzasını görmekteyiz.
- Yurtdışında karikatür sergisi açan (ABD) ilk karikatüristimizdir.
Hanımlar!.. Bakınız, kalbiniz nerede!...
Akbaba, 1924, S.157
Dünya hadisatına nazaran: Sulh kuşunun tüneği!
Zümrüdüanka, 1924, S.184
– Refikanız hanım efendiyi daha yeni tanıyorum!..
– Ne mesut adamsınız azizim!.
Papağan, 1925, S.74
Akşam, 1928
Tram vay!
Akbaba, 1936, S.114
– Anne bak, Sabiha Gökçen uçuyor...
– Bakamıyorum.. Gözlerim kararıyor!..
Akbaba, 1937, S.182
– Baba, bu yol nereye gider?..
– Ahrete!..
Akbaba, 1937, S.182
Gazetelerden: “Hukuk Fakültesi’nde 1440 talebeden 200 tanesi sınıf geçti!”
– Kim bu acaba? Bahrımuhiti[büyük denizi] geçen bir kahraman mı?
– Hayır, sınıf geçen bir kahraman!..
Akbaba, 1937, S.184
Gazetelerden: “Devlet Matbaası işlerinin çokluğundan mektep kitaplarını basamıyor!”
– Uğurlar olsun arkadaş, böyle koşa koşa nereye?..
– Aman lâfa tutma!.. Mekteplere kitap yetiştiriyorum!..
Akbaba, 1937, S.194
– Yahu, eskiden ramazanda meddaha giderdik. Acaba hâlâ meddah var mı?
– Var ya.. Hiç gazete okumuyor musun?!
Akbaba, 1937, S.201
– Bu adamın çalımı nereden geliyor acaba?..
– Galiba çalmaktan!..
Akbaba, 1937, S.185
Ada vapurunda bir yolculuk!
Akbaba, 1938, S.232
Çocuk– Baba, bak, deniz!...
Akbaba, 1938, S.235
Salamon’un ağlu on para yutmuştu!
Akbaba, 1938, S.210
– Neden durduk?
– Bir karınca geçiyor!
Akşam, 1938
Boğaziçi’nde mehtabın sefası!..
Karikatür Albümü II, 1939
– Burada kim medfun üstad?
– Türk edebiyatı.
Akbaba, 1939, S.270
Matbuaat– Yar bana bir eğlence....
Ceza Kanunu– Geliyorum, patlama!...
Akbaba, 1939, S.263
“Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!..”
Amcabey, 1943, S.39