Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Edgar Degas / Dansin ve Kadınların ressamı

Hades

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
19 Haz 2007
Mesajlar
550
Tepkime puanı
26
Web sitesi
www.artniyetli.net
edgardegasfp4.jpg


Fransalı zengin bir ailenin çocuğudur. İngers'in öğrencisi olan sanatçıda akademik bir çalışma tarzı görülür. Hareket ve figür sorunu ile ilgilenen sanatçı balerinleri ve çeşitli görünümlerdeki kız resimleri ile ünlenmiştir. Empresiyonist akımın öncülerindendir.

Dansçılar, salon görünümleri gibi kendine özgü temaları İZLENİMCİLİK anlayışıyla resimlemiş ve üslubuyla 2O.yy sanatını derinden etkilemiştir.
1855'te hukuk öğrenimini bir yana bırakarak Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu'nda INGRES' in öğrencisi Louis Lamothe' un sınıfına giren Degas, 1856'da ailesinin yaşadığı Napoli'ye gitmiş, bu arada öteki İtalyan kentlerini gezmiş, üç yıl da Roma'da kalmıştır. İtalya'da LEONARDO DA VİNCİ anlayışıyla çalışmış. 15. ve l6.yy sanatçılarının çizim ve fresklerini kopya ederek sanatsal yeteneğini geliştirme olanağını bulmuştur. 1861'de Paris'e döndükten sonra benzer çalışmaları Louvre' da da sürdürmüştür. Sanatçının bu dönem yapıtları Ingres' in akademik geleneğine bağlı tarihsel resimler ve aile portreleridir. Belletti Ailesi (1859. Orsay Müz., Paris) adlı tablosu Ingres etkili yapıtlarının en ünlülerindendir. Degas, Louvre'da MANET' yle karşılaşmış ve onun aracılığıyla Genç İzlenimciler grubuna katılmıştır. 1862'de ilk yarış resimlerini yapmaya başlayan sanatçı, bundan sonra tarihsel konulan tümüyle bırakarak, yarış, opera, sirk ve tiyatro sahnelerini resimlemiştir. Bu değişim bir olasılıkla Manet ve yazar Edmond Duranty' nin etkisiyle olmuştur. Yarış Pisti (1869. Orsayı adlı yapıtı, onun bu alandaki resimleri arasında önemli bir yer tutar. Abartılı renk kullanımına karşın kompozisyon tüm yapısıyla gerçeğe uygunluk gösterir. 1870–71 Fransız-Alman Savaşı sırasında Paris'te kalan Degas, 1872–73 arasında, ABD'de New Orleans' a gitmiş ve orada yaptığı resimlerde tümüyle gündelik konulara yer vermiştir.
Degas, sekiz İzlenimci serginin yedisinde yer alarak bu akımın önde gelen sanatçılarından olmuştur. Ancak öteki İzlenimciler gibi manzara görüntülerinden hoşlanmamış, onlara ancak yarış ve figürlü sahnelerinin arka planlarında yer vermiştir. Ayrıca İzlenimciler' in değişen ışık ve atmosfer anlayışını da paylaşmamıştır. 1873'ten başlayarak resimlediği balerinler, çalışan kızlar giderek onun özel konusu olmuştur. Özellikle balerinler, değişik duruşları, yetkin biçimleriyle başlı başına bir Degas üslubu oluşturmuşlardır. Operada Dans Fuayesi (1872. Orsay) adlı yapıtı, onun bu konudaki özgür çalışmalarının bir tabloda toplanması sonucu gerçekleşmiştir. İzlenimci anlayış doğrultusundaki renklendirme, uçucu bir atmosfer, tüm gücünü konudan alan bir yetkinlik, sanatçının bu temayı resimlediği hemen hemen tüm yapıtlarındaki niteliklerdir. Degas. yapıtlarıyla sanki başka bir evrende yer alan bir toplumun yaşama biçimini ve devinimlerini görsel kılmaktadır. Selam Veren Balerin, uçucu pembe ve mavileriyle düşsel bir atmosfer sunar. İlk dönemin katı akademizmi yerini İzlenimci anlayıştan kaynaklanan bir hafifliğe bırakmıştır. Sanatçı salt YAĞLIBOYA'yla da sınırlı kalmamış, tüm bu konulan yumurtalı boya, kazıma. KURŞUNKALEM, SULUBOYA ve inceltilmiş boya gibi çok değişik tekniklerle resimlemiştir, KOMÜRKALEM kullanarak gerçekleştirdiği jokey çizimlerinde figürleri oldukça kalın bir dış çizgi çevreler. Degas'nın İzlenimciler' le paylaştığı en önemli olgu, rastlantısal, kendiliğinden oluşan sahnelerin önceden planlanmamış görüntüsüdür. Ama tüm anlayış teknik açıdan İtalyan RÖNESANS sanatının etkisindedir.
Degas da İzlenimciler gibi yeni bir sanat olan fotoğrafın teknik olanaklarından ve Japon renkli baskılarından etkilenmiş, ama hiçbir zaman açık havada, doğrudan doğadan çalışmamıştır. Zaten yapıtlarındaki rastlantısallık ve kendi-ligindenlik yalnızca görünüşte söz konusudur. Gerçekte bunlar özenli bir biçimde düzenlenmiştir. Degas. balerin ve dansçıların karakteristik görünümlerini yansıttığı yapıtlarını da, salonlarda çizdiği desenlere dayanarak atölyede gerçekleştirmiştir. 1880'lerdcn sonra pastel kullanmaya başlayan sanatçı, gözlerinin giderek zayıflaması nedeniyle daha geniş ve özgür bir biçim kullanımına gitmiştir. Yıkanan, kurulanan, saçlarını tarayan kadınları betimlediği resimlerindeki renkler daha güçlenmiş, düzenlemelerse daha yalınlaşmıştır.

Degas, sanat yaşamı boyunca önemli heykel denemeleri de yapmış, iki boyutlu bir düzlem üstünde belirtilmesi zor olan biçim ve hareket olgularına çözüm bulma amacı onu heykele yöneltmiştir. Bu ça-basıysa onu. teknik açıdan RODIN'in sanatına yaklaştırmıştır. Rodin'in İris'iyle (1890), Degas'nin Dansçıları (1882-95, Tate Gal.. Londra) aynı sorunları çözmeyi amaçlayan benzer yapıtlardır. Ama Degas'nm On Dört Yaşındaki Küçük Dansçı (1881. Tate) adlı heykeli, resimlerindeki temanın hacim kazanmasıdır. Ayrıca figür boyalı giysileriyle dönemin yenilikçi atılımlarındandır. Tuncun sertlik niteliği İzlenimci bir anlayış içinde yumuşatılarak Degas'nm heykellerine resimlerindckine benzer bir yetkinlik kazandırmıştır. Bu arada gerecin dokunsal niteliği de izleyiciyi tüm yoğunluğuyla sarmaktadır. Dcgas'nın Leğen (1886) adlı yapıtı, yıkanan kadın temasını bu özellikler içinde betimler. Tuncun tum sertliği gitmiş, heykel sanki çamurdan ya-pılmışcasına yumuşak bir görünüm kazanmıştır. İzlenimci anlayış, Degas'nm resimlerini olduğu kadar heykellerini de biçimlendirmiştir. Onu öteki İz-lenimciler'den ayıran en önemli nokta, kendisinin bir açık hava ressamı olmaması, gündelik yaşamın belli konularını aydınlık renkler içinde vermesidir. Bu yönüyle Degas, İzlenimciler içinde bireysel tutumunu başarıyla ortaya koyan ender sanatçılardandır.


03kt9.jpg



04ta7.jpg



01yc2.jpg



02ua5.jpg




Degas tutkuyla çizim çalışıyordu ve portrelerinde beklenmedik açılardan görülen biçimlerin mekan ve cisimselliğini belirgenliştirmek istiyordu. işte bu nedenle, konularını açık hava sahneleri yerine, baleden çıkarmayı tercih etmiştir. provalarda, vücutları, her türlü davranış içinde ve her yanından gözlemleme olanağına sahipti. sahnenin tepesinden baktığında, hareket veya dinlenme halindeki balerinleri görebiliyor; karmaşık perspektifi ve sahne ışıklandırmasının insan figürleri üzerindeki etkisini inceleyebiliyordu. degas'nın tabloları bir öykü anlatmazlar. balerinler degas'yı ne güzellikleri, ne de ruh durumları için ilgilendiriyordu degas, onlara izlenimcilerin manzaraya bakışlarındaki tutkusuz nesnellikle bakmıştır. onu ilgilendiren tek şey insan biçimi üzerindeki ışık gölge oyunuyla, devingenliği veya mekanı ifade etme olanağıydı.


06vt2.jpg



08pl5.jpg



09ci0.jpg



10fa8.jpg

Gözleri büsbütün bozulunca yağlı boyadan pastele geçmişti... ancak yakın mesafeden eşyayı seçebildiği için, çizgiye yeteri kadar önem veremiyordu, sadece renklerle uğraşıyordu.

bu sıralarda yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu:

" şayet bekar olsaydınız ve elli yaşında bulunsaydınız- ki bir aydan beri malesef öyleyim- siz de kapınızı dış dünyaya kapar, üzerine de kocaman bir kilit asardınız. bu davranışımın sadece arkadaşlarımı hedef tutmuyorum, herkese karşı aynı düşünceyi benimsiyorum...

işte aziz dostum, ömrüm boyunca yapmayı tasarladığım bütün şeyleri özel bir dolaba saklamıştım. şimdi bu dolabın anahtarını kaybetmiş bulunuyorum. asılı artık tamamen uyuştum ve bu durumun bir daha düzelmiyeceğine de kendimi inandırdım. hiçbir iş görmeyen insanların dediği gibi, " herhangi bir şeyle meşgul olacağım, hepsi bu kadar..."

böylece işi heykele döktü...
 
Benzer konular Forum Tarih
H İllüstrasyon Çalışmaları 0 1K
Hatice ÇAVDAR Resim 7 2K
Sonay Görkem Biyografiler 2 3K

Benzer konular

Üst