Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

En komik basılmış hatanız

zigmo

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Hatasız Kul olmaz.

Benim de başıma çok utandığım olay geldi.

Adapazarı *** ***** isimli firma için afiş tasarımı yaptım. Bir demo çıktı alınıp müşteriye sunuldu. Bizim şirkette çalışanlar ve müşterinin çalışanları dahil 20 ye yakın kişi inceledi tamam denildi.

Baskı yapıldı ve dağıtıldı. Bir tane afiş müşterinin ofisine asıldı 2 ay sonra bir etkinlikte üniversite öğrencisi hatayı görmüş ve bildirmiş.

Adapazarı yerine adazaparı yazmışım. Yazı puntosu 200 civarında :(
Kötü bir olay da olsa herkes nasıl görmedik dedi durdu.

nedeni şu olabilir bence göz aldanması beyin orada harflerin tamamını görünce beynimizdeki doğru adapazarı nı teyit ediyor.çünkü hafızada var.yanlış dahil yazılsa dogru kabul ediyor. mesela örnek veriyorum.çok rahat okuyacaksınız.

mehraba
 

acar07

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
18 Tem 2008
Mesajlar
59
Tepkime puanı
0
bende bir gazete ilanı hazırlamıştım orada gelin görüşelim yazacağıma gelin güreşelim yazmışım son anda farkettikte gazete baskıya girmeden düzelttik :)
 

estera

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
5 Kas 2008
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
xxxxxxxxxxxxxx

Alıntı yaptığınız Erdem Çağla'nın mesajından 2-3 mesaj sonra benim aşağıda yer alan mesajım vardı.

Bu mesajımda oğlum Erdem Çağla adına da ben özür diliyordum.

Ya gözünüzden kaçmış, ya da uzun mesaj olduğu için okumamışsınız.
Uzun da olsa okumanızı rica ederim.

Faruk ÇAĞLA

xxxxxxxxxxxxxxxx

Oğlum Erdem adına özür diliyorum.




Babalar ve oğullar, birbirlerinin başarısı ile övünmeye hakları olduğu kadar, başarısızlıklarını da paylaşmak zorundalar. Adım geçtiği için ben yazmak zorunda kaldım. Geçmeseydi, yazmayacaktım.

Erdem; dizgi yanlışları ile imla yanlışlarını karıştırmış.

Biz oğlumla hep; -de ve -da eklerinin yanlış yazıldığını, derviş kelimesi yerine devriş, kibrit yerine kirbit yazıldığını ve bunların dikkatsizlikten değil cahillikten kaynaklandığını konuşur dururuz. Hatta bu Türkçe katliamına ne yapsak da engel olsak diye Volkan beyle de yazışmışlığımız vardır.

Erdem, konuyu böyle zannetmiş olmasının üzüntüsünü yaşamaktadır. Konuyu bana kendisi söyledi, nerede ne yanlış yaptım ki eleştirildim diye sordu.

Ben de bunun üzerine konuyu şimdi inceledim... Gördüm ki; konu eskilerin mürettip (tertip eden-dizgiyi dizen) hatası dedikleri türden olaylarla ilgili...

Yazılanların tümünü okuyunca konunun kültür ve bilgi hatası ile veya Türkçenin yanlış kullanılmasıyla ilgili olmadığını, sadece dikkatsizlikten kaynaklanan hataları yansıttığını anladım.

Erdem de buna dikkat etmemiş… Aceleci ve dikkatsiz davranıp bu kez dizgi hatası yerine yanlış anlama hatası yapmış.

Bunu kendisi de kabul etti.

Şimdi bu vesile ile bir teklifte bulunmak istiyorum, içimizden birileri de TÜRKÇE’nin HATALI KULLANIMINA ÖRNEKLER diye bir konu açsın, gördüğümüz dil yanlışlarını (dizgi yanlışı değil, imla ve gramer yanlışlarını) yazan kişiden alıntı yaparak oraya yazıp, doğrusunu da göstersin.

Sanırım işte o zaman bir kaç ay önce Volkan beyin sorduğu Türkçe yanlışlarına karşı ne yapabiliriz, sorusuna gecikmeli de olsa çözüm ve yanıt bulmuş oluruz...

Yine dizgi yanlışları ve dikkatsizlikten kaynaklanan istenmeyen olaylara dönersek; bir anı da ben anlatayım; çok büyük bir ajansta çalışıyordum. Yıl 1987... Koç holdingin faaliyet raporunu hazırladık. Giriş sayfasında Vehbi Koç-Yön. Kurulu Başkanı ve yanında da Rahmi Koç- Yön. Kurulu Başkan Vekili yazması gerekiyordu.

Faaliyet Raporu baskıya verildi, baskıdan geldi. Bir de gördük ki; Vehbi Koç'un altında Yön. Kurulu Başkan Vekili, Rahmi Koç'un altında da Başkanı yazıyor.

Herkes atlamış. İmzalar, onaylar, müşterinin onayı falan hepsi tamam. Ama herkesin gözünden kaçmış.

Bir daha basılması için zaman yok. 10 grafiker ellerine çok keskin gretuarları aldı, sabaha kadar çalıştı... Cetvel yardımıyla 3 mm yüksekliğinde 2 cm genişliğinde alanı kapsayan 9 puntoluk yazıları basıldığı kağıttan en üst tabakasını yolarak baskılı kısmını soğan zarı gibi sıyırıp almak suretiyle, aynı ölçüde olan diğerinin kesilmiş alınmış çukur yerine yapıştırarak yer değiştirdiler. Sadece çok ince bir çizik izi vardı...

Estetik cerrahları kıskandıracak bir doku nakli gerçekleştirdik. Basılı satır veya kelime nakli.

İş kurtarıldı, koskoca Koç holdingin toplantısı aksamadı... Üstelik fazla mesai parası da aldık. Grafikerlere gündüzki ücretinin iki mislini fazla mesai olarak ödeyen ender ajanslardan biriydi.

Bir de Aziz Nesin anlatmıştı. 1975-1980 yılları arasında İstanbul'da Şişli Kültür Merkezi diye bir yer vardı, orada kültür ve sanat gösterileri olurdu. Bir gün Aziz Nesin "Dizgici ve mürettip hataları" başlıklı bir konferans vermişti. Bu konuşmada her matbaada bulunması zorunlu olan musahhihlerin (tashih yapan düzeltmenlerin) ne kadar önemli bir görevde olduklarını özellikle belirtiyordu...

Yazar doğru yazabilir, dizgici (mürettip) yanlış dizebilir.
Yazar kazara yanlış yazabilir, dizgici de aynı yanlışı görmez, doğru sanır, yazar diyordu...

İşte düzeltmenin görevi burada çok önemlidir diyordu...

Bir gün aynı şey onun başına gelmiş... Bir kitabının bir satırında "biz gözümüzü budaktan sakınmayız" şeklindeki cümlesinde yer alan göz kelimesindeki "z" harfi yerine dizgi hatası olarak başka bir harf yer almış... Ve kitap öyle basılmış...

Rahmetli A.Nesin bunu söylediğinde dinleyiciler kahkahayı koyvermişlerdi...

Eskiden her kitabın sonuna gerekli düzeltmeler diye bir sayfa eklenirdi, kitap basıldıktan sonra yanlış basılmış kelimeler bu son sayfada doğrusu verilerek tekrar basım masrafından kurtulunurdu.

Elbette grafik tasarımcıların hazırladığı broşürlerde, afişlerde, dergilerde bu imkan yok.

Bu nedenle grafikerin dizgici gibi kullanılmaması, metin yazarı ve düzeltmen gibi de kullanılmaması gerekir.

En çok dizgi yanlışı doğru gibi algılanan kelimelerde çıkmaktadır. Mesela ;
Yunus bir memeli hayvandır , cümlesinde Yunus bir mameli hayvandır yazılmış olsa hemen dikkat çekip düzeltilebilmektedir. Oysa Yunus bir memneli hayvandır, cümlesindeki m ile n birbirine çok yakın olduğundan a ile e arasındaki fark kadar dikkat çekmemektedir.

Ayrıca; herkesin nasıl oldu da kimse fark edemedi, dediği yanlışların başında, yanlışlığın fark edilemeyecek kadar doğru gibi gözüktüğü biçimlerde olmaktadır. Mesela; bu masa buraya konmamalı, cümlesinin son kelimesini konmamamalı şeklinde yazarsak sanki doğru gibi algılanma oranı çok yüksek olmaktadır.

Son söz olarak şunu söyleyebilirim ki, 35 yılı bulan meslek hayatımda grafikerin yaptığı öne sürülen ve sebebi dikkatsizlik olduğu iddia edilen bir sürü dizgi yanlışı veya kompozisyon yanlışlarının sebebi;

1-Aşırı uykusuzluk nedeniyle trafik kazası yapan şoföre benzer bir biçimde; aşırı yorulmuş ve üzerine fazla iş yüklenmiş, panik ve stres içinde iş yapmaya zorlanan grafikerlerin adeta hataya ve dikkatsizliğe itilmiş olmaları olabilir.

2-Grafikere mac (pc) operatörlüğü, dizgicilik, metin yazarlığı, düzeltmenlik, hatta müşteri ilişkileri, telefonlara cevap verme, sekreterlik ve bazen çaycılık vs. gibi tasarımın dışında tutulması gereken görevlerin verilmesi de olabilir.

1 ve 2 no.lu maddeler dışında hata oluyorsa ancak o hataya dikkatsizlik, konsantrasyon eksikliği, ilgisizlik, yetersizlik vs. diyebiliriz ve hata tümüyle grafikere aittir diyebiliriz.

1 ve 2 no.lu maddeler üzerinde düşünülmesini, grafikere daha fazla değer verilmesini öneririm.

Saygılar sunarım.


Faruk ÇAĞLA
Abi gerçekten tam da bir grafiker'in hayat nedenlerinden birçogunu yazmışınız .Ben 16 yaşındayım ve sizin yazdığınız gibi 2.maddedeki gibi bir süreç yaşıyorum... Çok tşk.ler
 

socky

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
28 Nis 2008
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
bunlarda komik hata mı sizde.bizim antepte bi ajans. yaprak giyime gazeteye reklam verdi.logoyu çizerken. yaprak kelimesindeki. ''p'' yi ''r'' yapıp dalgınlıkla baskıya veriyor gerisini siz düşünü artık!...
 

by_caho

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
11 Ara 2007
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
ya napıcaz biz bu durumla , benimde başımdan bi olay geçti, mobilya fuarı döneminde , bir firma fiyat listesi bastırmak üzere ajansa geldi, bizde o dönem acayip yoğunuz, neyse müşterimizle beraber çalışmayı yaptık 1.000 adet basıldı ve fuarda dağıtılacak.. iş basıldıktan sonra kontrol amacıyla bir baktım "cam" yerine "c" harfine basmayı unuttumğum için yanlış yazılmış:S yanında da fiyatı yazıyor:D tabi o gün ben izinliydim ben kontrolü yaptığımda adamlar çoktan fiyat listelerini almış ve fuarda dağıtıyorlardı, bi şikayet gelmedi:D berkide farkına varmamışlardr..
 

grafik3458

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
19 Haz 2008
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Geçen gün tanınmış bir çiğköfte firmasından bir el ilanı geldi.Benden istenen bunu vinili basmamdı.Neyse çalışma yapıldı onaylandı.10 adet basıp verdim.2 saat geçmedi adam tekrar geri geldi.Vinildeki numara istanbuldaki şubeye ayitmiş adam bunu farklı illerdeki şubelere götürecekmiş.:)))
sen söylemezsen ben nerden bileyim:angel: walla masumum :)))
 

daks

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
22 Ara 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Herkez gibi bende bir hata yaptim, Q kalvyeden F klavyeye ilk geçtiğim zamanlarda oldu bu allahtan basmadan farkettik...
Bir Hotele katalog yapıyordum ve ingilizce bolumune Turkish yazacağıma Kurtish yazmışım :))) hiç unutmam bunu...
 

émmst

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
3,326
Tepkime puanı
60
Yaş
38
Çok büyük bir firmanın eventi için hazırladıgım yazıda;

piyasada yarattığı konum olarak önemlidir. 't' harifini unutup yerine yaratığı yazmıştım..Bidaha basmak zorunda kalmıştık :( tabi bu başlardaydı:D
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Herkez gibi bende bir hata yaptim, Q kalvyeden F klavyeye ilk geçtiğim zamanlarda oldu bu allahtan basmadan farkettik...
Bir Hotele katalog yapıyordum ve ingilizce bolumune Turkish yazacağıma Kurtish yazmışım :))) hiç unutmam bunu...

Herkez değil, herkes demeniz gerekir. Bu hata Turkish-Kurdish hatanızdan daha önemli. Biri Türkçe kelimeyi yanlış bilmek, diğeri dikkatsizlik. Hangisi daha vahim?

Ayrıca bende derken ben de şeklinde -de eki ayrı olarak yazmanız gerekiyordu. Bu da Türkçe kurallarını bilmemekten doğan bir hata.

Demek ki grafikerin dikkatli olması gerektiği kadar Türkçe yazım kurallarını da iyi bilmesi gerektiği, şu iki satırlık yazıda iki tane hatanın bulunmasıyla da daha iyi anlaşılıyor.
 

Onur KARADAĞLI

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Eyl 2007
Mesajlar
2,439
Tepkime puanı
110
Herkez değil, herkes demeniz gerekir. Bu hata Turkish-Kurdish hatanızdan daha önemli. Biri Türkçe kelimeyi yanlış bilmek, diğeri dikkatsizlik. Hangisi daha vahim?

Ayrıca bende derken ben de şeklinde -de eki ayrı olarak yazmanız gerekiyordu. Bu da Türkçe kurallarını bilmemekten doğan bir hata.

Demek ki grafikerin dikkatli olması gerektiği kadar Türkçe yazım kurallarını da iyi bilmesi gerektiği, şu iki satırlık yazıda iki tane hatanın bulunmasıyla da daha iyi anlaşılıyor.


"Keşke hiç hata yapmasam kimse hatalarımı eleştirmez di bende başkalarının hatalarını..." Ünlü bir düşünür sözümüydü bu tam hatırlamıyorum ama ünlü olmasada bi düşünmek lazım.. Bu metinde hiç hata yoksa (Tükçe yazım kuralları açısından) tamamen tesadüftür.. Syn. Faruk Çağla için ekstra çaba sarfedilmemiştir.. :angel:
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
"Keşke hiç hata yapmasam kimse hatalarımı eleştirmez di bende başkalarının hatalarını..." Ünlü bir düşünür sözümüydü bu tam hatırlamıyorum ama ünlü olmasada bi düşünmek lazım.. Bu metinde hiç hata yoksa (Tükçe yazım kuralları açısından) tamamen tesadüftür.. Syn. Faruk Çağla için ekstra çaba sarfedilmemiştir.. :angel:

"Hata yapmak normaldir, herkes birbirinin hatasını eleştirebilir. Bu eleştirilerden doğru elde edilir, hata yapmayan iş yapamaz " anlamına gelecek şeyler söylemişsiniz ama, bu cümlelerinizde de bir çok imla hatası olduğu gibi düşünce ve mantık hatası da var. Çünkü "F.Çağla için ekstra çaba sarfedilmemiştir" diyerek; hata yapmamaya özen göstermediğinizi itiraf ediyor ve alıntı yapmaya çalıştığınız sözle bile çelişiyorsunuz.

Benim için ekstra çaba sarfetmeyiniz. Eğer benim için sarfediyorsanız, istemem. Kendiniz için sarfedin.

Ben eleştiriyorum diye düzgün yazmaya çaba sarfetmeyin, doğrusunu öğrenip doğrusunu yazmaya çaba sarfedin.

Ama benim için çaba sarfetmediğinizi söylerken, yine de yanlış yazmaya özellikle devam ediyorsanız bu da sizin kendinize veya Türkçeye ne kadar saygılı olduğunuzu gösterir.

Elbette insan saygı duymadığı şeye karşı ekstra çaba göstermez. Bana saygı duymayabilirsiniz, bu yüzden ekstra çaba göstermeyebilirsiniz.

Ve hatta bununla övünebilirsiniz.

Ama imla kurallarına uymamakta direnirseniz, uyma konusunda özel bir çaba göstermez iseniz bu sizin kuralları takmadığınızı gösterir.

Eğer bununla da övünürseniz cehaletle övünmüş olursunuz, kurallara uymamakla övünmüş olursunuz...

Hata yapmayı kutsamış, kutsallaştırmış ve özendirmiş olursunuz...
Böylece yanlış örnek oluşturursunuz.

"Bu metinde hiç hata yoksa " diyorsunuz ya, ne yazık ki öngörünüz doğru çıkmadı ve şu 4 satırlık mesajınızda bakın ne kadar imla hatası var;

Keşke hiç hata yapmasam kimse hatalarımı eleştirmez di (di bitişik olacak) bende (bende derken -de eki ayrı olacak) başkalarının hatalarını..."[/I] Ünlü bir düşünür sözümüydü (müydü ayrı olacak) bu tam hatırlamıyorum ama ünlü olmasada (da ayrı olacak) bi ( bi kelimesi chat dili olarak bir kelimesi yerine yazılmıştır, imla hatası değil, ama ciddiyetsizlik belirtisidir, önceki hatalar yazım-imla-hatalarıdır-)düşünmek lazım.. Bu metinde hiç hata yoksa (Tükçe yazım kuralları açısından) (Tükçe yazılmış, Türkçe olacak, imla hatası değil, dikkatsizlik kaynaklı hatadır) tamamen tesadüftür.. Syn. Faruk Çağla için ekstra çaba sarfedilmemiştir.. :

Dört satırlık metinde dört kereden fazla hata yapmışsanız ve siz bu hatalarınızı düzeltmek için ekstra bir çaba sarf etmemekte ısrarlıysanız ve bunu da marifet gibi sunuyorsanız, ne diyeyim? Devam edin. Bu şartlar altında siz haklı olun. Hatalarınızla övünmeye devam edin.

Yanlışıyla övünmek, Türkiye'yi sarıp sarmalamış olan CEHALET'in zaferidir.

Bu yoldaki kararlılığınızı tebrik eder, başarılar dilerim.
 
Son düzenleme:

Onur KARADAĞLI

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Eyl 2007
Mesajlar
2,439
Tepkime puanı
110
Benim için ekstra çaba sarfetmeyiniz zaten. Eğer benim için sarfediyorsanız, istemem. Kendiniz için sarfedin.

Ben eleştiriyorum diye düzgün yazmaya çaba sarfetmeyin, doğrusunu öğrenip doğrusunu yazmaya çaba sarfedin.

Ama benim için çaba sarfetmediğinizi söylerken, yine de yanlış yazmaya özellikle devam ediyorsanız bu da sizin kendinize veya Türkçeye ne kadar saygılı olduğunuzu gösterir.

Elbette insan saygı duymadığı şeye karşı extra çaba göstermez. Bana saygı duymayabilirsiniz, bu yüzden extra çaba göstermeyebilirsiniz.

Ve hatta bununla övünebilirsiniz.

Ama imla kurallarına uymamakta direnirseniz, uyma konusunda özel bir çaba göstermez iseniz bu sizin kuralları takmadığınızı gösterir.

Eğer bununla da övünürseniz cehaletle övünmüş olursunuz, kurallara uymamakla övünmüş olursunuz...

Böylece yanlış örnek oluşturursunuz.


Sizinle bu başlık altında hatta bu forum'da bu konuyu tartışamam "TDK" forumlarında olabilirdi belki ama tecrübenize saygı duyduğumdan yinede tartışamazdım.. Neden böyle bir mesaj yazdığıma gelirsek.. Elbette azda olsa tepki göreceğimi biliyordum, ancak sizde biliyorsunuz ki bu forumun 10'larca başlığı altında 1000 lerce konusu var ve sayısız mesajı var, elbetteki bende dikkatli olmaya çalışıyorum ancak burası Türkçe öğretme yeri değil örnekleme yeri olabilir, her mesajın altına, bir kelime hatası bir harf hatası yazmak ancak öğretiden daha çok antipatik olmaya başlayacaktır.

Ayrıca her nekadar tasvip etmesekte değişen Dünya değişen diller oluyor buda bir "internet dili" bir "forum dilidir" kabul ederiz yada etmeyiz ama şubi gerçekki duygu ve mimiklerin olmadan gözlerinin içine bakmadan anlatım yapabilmek en azından tarzını belli edebilmek için bir sürü "smile" kullanıyoruz yetmeyince güzel Türkçemizle oynuyoruz, elbette işin içine hızda girince işler değişiyor, ancak bu forumda yada Dünya'nın herhangi bir forumunda her üyenin bir yazar kadar etkili anlatımını beklemeniz haksızlık olur..

Not: Tekrar okudumda hakikaten anlatım berbat olmuş.. ama anlatabilmiş ( 2dk. sonra editlenmiştir)

Syn. Faruk Çağla'nın kendi mesajını 11 dk. sonra düzeltmesi (ekleme) sebebi ile bu mesajada ilave yapılmıştır..
-------->
Sorunda burda bende biliyordum o metinde bir sürü hata olduğunu düzeltmek mümkündü tabii ama ozman amaca ulaşamazdık. Siz buradan bu düzeltmeleri yaptıkca inatla yerlerini yenisi alacaktır. Syn. Volkan Tekin'in de dediği gibi klavye arkası kahramanlığı yapıyoruz.. Benim nacizane fikrim: "Siz güzel olanı en önemlisi düzgün olanı yapın bırakın bizler sizleri örnek alalım" Bırakın bu düzeltmeleri, işi düzeltme olanlar yapsın merak edipde oraya bakalım (https://www.tdk.gov.tr) araştıralım. Kimsenin zorla yanlışlarını düzeltemeyiz ama doğrular için örnek teşkil edebiliriz... her mesajın altında cevapla butonu mevcut ise her mesaja yorum hakkımız var demekdir. Ancak mesaj ile yorum arasında bağ kuramadığımızda bu tür polemikler yaşanması normal geliyor bana)

Ayrıca: Türkiye ve Cehalet ile ilgili cümlenize katılıyorum.. fakat ben yenilgiyi kabul etmedim zaferler kolay kazanılmaz...
 
Son düzenleme:

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Sizinle bu başlık altında hatta bu forum'da bu konuyu tartışamam "TDK" forumlarında olabilirdi belki ama tecrübenize saygı duyduğumdan yinede tartışamazdım.. Neden böyle bir mesaj yazdığıma gelirsek.. Elbette azda olsa tepki göreceğimi biliyordum, ancak sizde biliyorsunuz ki bu forumun 10'larca başlığı altında 1000 lerce konusu var ve sayısız mesajı var, elbetteki bende dikkatli olmaya çalışıyorum ancak burası Türkçe öğretme yeri değil örnekleme yeri olabilir, her mesajın altına, bir kelime hatası bir harf hatası yazmak ancak öğretiden daha çok antipatik olmaya başlayacaktır.

Ayrıca her nekadar tasvip etmesekte değişen Dünya değişen diller oluyor buda bir "internet dili" bir "forum dilidir" kabul ederiz yada etmeyiz ama şubi gerçekki duygu ve mimiklerin olmadan gözlerinin içine bakmadan anlatım yapabilmek en azından tarzını belli edebilmek için bir sürü "smile" kullanıyoruz yetmeyince güzel Türkçemizle oynuyoruz, elbette işin içine hızda girince işler değişiyor, ancak bu forumda yada Dünya'nın herhangi bir forumunda her üyenin bir yazar kadar etkili anlatımını beklemeniz haksızlık olur..

Not: Tekrar okudumda hakikaten anlatım berbat olmuş.. ama anlatabilmiş ( 2dk. sonra editlenmiştir)


Sevgili arananadam,
Eleştiren kişi daima antipatik olur, cehaletin egemen olduğu toplumlarda...

Bir Çin atasözü vardır; olgun kişinin dostluğunu kazanmak istiyorsan onu eleştir, cahil kişinin düşmanlığını kazanmak istiyorsan onu eleştir, diye...

Buna denk bir söz bizim kültürümüzde vardır; bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum, diye.

Şimdi o söz değişti, beni eleştirenin kırk yıl düşmanı olurum, haline geldi.
İşte CEHALETİN ZAFERİ dediğim şey budur.

Chat dili ile imla dilini birbirine karıştırmayın. Ben chat dili yanlışını ciddiyetsizlik ile niteledim ama yazım yanlışları içine sokmadım.

Hızlı yazmaktan kaynaklanan harf eksikliklerini mesela, Tükçe veya Türkçe arasındaki r harfini atlamayı da imla yanlışı olarak görmedim.

Şimdiki mektubunuzda da yine epey fazla yazım yanlışı var ve görüyorum ki siz buna dikkat etmekte ısrarlısınız.

Önceki mektubunuzda "hatasız kul olmaz" demeye getirdiniz, geldiğiniz nokta "hatada ısrarcı olmak ve hataları kutsamak" şeklindeydi... Buna itiraz ettim...

Şimdiki mektubunuzda ise bu site "Türk Dili sitesi değil, teknoloji dili de etkiliyor vs. " gibi şeylerden bahsediyorsunuz.

Oysa; bu konu başlığı "en komik hatanız"... Bu konu altında dizgi ve harf yanlışlarından bahsediliyor. Demek ki eninde sonunda imla yanlışı olmasa bile, dil yanlışlarına veya yazım yanlışlarına kadar gidiyor konu.

Ayrıca bu sitedeki binlerce konu arasında "Türkçemizin yanlış kullanımına örnekler" diye açılmış bir konu da var. Demek ki grafiker sitesinde bu konuların açılması çok normal. Niye? Çünkü grafiker harflerle ve yazılarla da ilgilenmek zorunda, demek ki işin içine "dil ve edebiyat" da giriyor. Bunu nasıl olur da görmezsiniz?

Sizin mantığınız doğru olsa yanlış basılan bir grafik tasarımdaki kelime veya harf hatasını da düzeltmemekte ısrar etmek ve "hatasız kul olmaz, hatamla sev beni" şeklinde arabesk bir mantığı yüceltmemiz gerekir.

Siz yanlış basılan bir işle ilgili "hatamı düzeltmeyeceğim, bu işi kabul edeceksin, parasını da ödeyeceksin, hatalar olacaktır ve doğaldır, hızlı işte hata olur, normaldir, aslında artık bu sürat içinde bu hata; hata sayılmamalıdır" diyebiliyor musunuz? Diyemiyorsanız, yazdığınız bir mailde de Türkçe'nin kaşını gözünü yara yara yazamazsınız.

Yaptığınız bir grafik tasarımda nasıl grafik tasarımın kurallarına uymak zorundaysanız, kırmızı zemine kırmızı yazı yazıp, bunun hatalı olduğunu kabul etmemek ne ise, Türkçe kurallara uymadan yazmak da o demektir.

Konuyu çarpıtmayın. Kimse sizden edebiyatçı gibi mükemmel edebi eserler yaratmanızı beklemiyor.

Hiç olmazsa şu -de ve -da eklerinin nerede ayrı, nerede bitişik yazılması gerektiğini öğrenin diyor.

"İmla hatalarım bile olsa yazdığım metni yeniden okudum, anlamı çok güzel anlaşılıyor, anlaşıldığına göre demek ki hata yok, olsa bile üzerinde durmaya değmez" türünden yaklaşımlarınız ise bana göre inata bindirilmiş fakat boşuna itiraz çabaları...

Biliyorum, bu mektubuma da itiraz edeceksiniz, çünkü başta da dediğim gibi CEHALETİN ZAFERİ tarafından kuşatılmış Türkiye'de BİLGİ değersiz kılınmıştır.

Bunun sonucu olarak yazdığım metin anlaşılıyorsa demek ki amacına ulaşmıştır, yaptığım tasarım müşteri tarafından beğeniliyorsa demek ki ben grafikerim gibi yaklaşımlar egemen kılınmak istenmektedir.

Kısaca; Çin atasözü üzerinde bir daha düşünmeye davet ediyorum sizi.
Davete uyup uymamak sizin bileceğiniz iş.

Yolunuz açık olsun.
 

Onur KARADAĞLI

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Eyl 2007
Mesajlar
2,439
Tepkime puanı
110
Sevgili arananadam,...........
.....Yolunuz açık olsun.

Hyır itiraz etmeyeceğim ilk mesajda da değim gibi konunun bir tanesini heba ettik diğerlerinde de (ayrı yazılır) heba olmasını engelleyemeceğim tek başıma belki her üye artık alıntılarınızın altına "yeter" yazarda grafikerler.net Türkçe düzeltme yeri olmaktan çıkıp paylaşımlarımızı yapacağımız bir foruma tekrardan kavuşur.. ben yanlış yazılan cümle ve kelimelere doğru demiyorum dikkat edersinizki yada düzeltmeyelim de demiyorum.. Ama baskıda yapıtğın bir yanlışı nasıl ki (bilmeden ayırdım umarım doğrudur) yazı işleri, patron yada en kötü ihtimalle müşteri görüp düzeltiyorsa burada bu işi akışına bırakmayı önerdim. Yok siz bu benim işim hepsini düzeltirim diyorsanız buda sizin tercihiniz.. Not: Sizin mesajınızda da 1 adet yanlış var ama ben düzeltemem... Ben bu kadar tartıştıktan sonra kendi yazdıklarımı önce yayınlayıp sonra okuyup varsa bir hata düzeltmeyi şart gördüm. Umarım her üye böyle yapar..
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Sizinle bu başlık altında hatta bu forum'da bu konuyu tartışamam "TDK" forumlarında olabilirdi belki ama tecrübenize saygı duyduğumdan yinede tartışamazdım.. Neden böyle bir mesaj yazdığıma gelirsek.. Elbette azda olsa tepki göreceğimi biliyordum, ancak sizde biliyorsunuz ki bu forumun 10'larca başlığı altında 1000 lerce konusu var ve sayısız mesajı var, elbetteki bende dikkatli olmaya çalışıyorum ancak burası Türkçe öğretme yeri değil örnekleme yeri olabilir, her mesajın altına, bir kelime hatası bir harf hatası yazmak ancak öğretiden daha çok antipatik olmaya başlayacaktır.

Ayrıca her nekadar tasvip etmesekte değişen Dünya değişen diller oluyor buda bir "internet dili" bir "forum dilidir" kabul ederiz yada etmeyiz ama şubi gerçekki duygu ve mimiklerin olmadan gözlerinin içine bakmadan anlatım yapabilmek en azından tarzını belli edebilmek için bir sürü "smile" kullanıyoruz yetmeyince güzel Türkçemizle oynuyoruz, elbette işin içine hızda girince işler değişiyor, ancak bu forumda yada Dünya'nın herhangi bir forumunda her üyenin bir yazar kadar etkili anlatımını beklemeniz haksızlık olur..

Not: Tekrar okudumda hakikaten anlatım berbat olmuş.. ama anlatabilmiş ( 2dk. sonra editlenmiştir)

Syn. Faruk Çağla'nın kendi mesajını 11 dk. sonra düzeltmesi (ekleme) sebebi ile bu mesajada ilave yapılmıştır..
-------->
Sorunda burda bende biliyordum o metinde bir sürü hata olduğunu düzeltmek mümkündü tabii ama ozman amaca ulaşamazdık. Siz buradan bu düzeltmeleri yaptıkca inatla yerlerini yenisi alacaktır. Syn. Volkan Tekin'in de dediği gibi klavye arkası kahramanlığı yapıyoruz.. Benim nacizane fikrim: "Siz güzel olanı en önemlisi düzgün olanı yapın bırakın bizler sizleri örnek alalım" Bırakın bu düzeltmeleri, işi düzeltme olanlar yapsın merak edipde oraya bakalım (Türk Dil Kurumu) araştıralım. Kimsenin zorla yanlışlarını düzeltemeyiz ama doğrular için örnek teşkil edebiliriz... her mesajın altında cevapla butonu mevcut ise her mesaja yorum hakkımız var demekdir. Ancak mesaj ile yorum arasında bağ kuramadığımızda bu tür polemikler yaşanması normal geliyor bana)

Ayrıca: Türkiye ve Cehalet ile ilgili cümlenize katılıyorum.. fakat ben yenilgiyi kabul etmedim zaferler kolay kazanılmaz...

BİR SORU;
Şu -de ve -da eklerini ayrı yazmak için TAB tuşuna basmak sizin hızlı yazma süratinizi ne kadar engelliyor? O zaman kelime aralarına da TAB vermeyin daha hızlı yazarsınız.

Görüyorsunuz değil mi? Şimdi de mail ve mesaj yazmayı chat yapmak ve süratli yazmak sınıfına sokuşturdunuz hemen.Bahane ve gerekçeniz bu; ekleme yapmak, madem ekleme yapılıyor, o halde hızlı yazmalı, o halde hatalı yazmalı...


SON SORU; siz -de , da eklerinin ne zaman ayrı ne zaman bitişik yazıldığını biliyor musunuz, bilmiyor musunuz? Bilerek mi yazmıyorsunuz, yoksa bilmediğiniz için mi yazmıyorsunuz? BU soruya vereceğiniz cevap baştan beri süregelen hatalarda ısrarcı tavrınızı ve TAB verme, vermeme, hızlı ya da yavaş yazma gerekçenizi açıklayacaktır.
 

senem sevtap

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
29 Ağu 2008
Mesajlar
331
Tepkime puanı
17
Ben de bir keresinde ******* marketi için hazırladığım insert çalışmasında dana eti ürününü fiyatlandırırken "%100 dana eti" etiketi yerine %10 dana eti" yazmışım. (%90'ı artık nedir siz tahmin edersiniz :bigsmile:)

Bi de yetmezmiş gibi 5000 adet basılan bu insertte hatamızı telafi etmek için her birine elimizle teker teker "0" eklemek zorunda kalmıştık..


Gülme krizim tuttu ağzımı toplarlayamıyorum:rofl:
 

antitasarim

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
147
Tepkime puanı
3
selam.
sektörel dergi hazırlıyordum. Baskıya gidicekken son dakika reklam veren oldu. Reklamı da ben hazırlayacam logosu dahi yok elimde. Neyse netten indirdim bazı bilgileri. Firma marmariste şu an belediye başkan adayı birinin nakliye firması. Adres bilgilerini girerken askerlik arkadaşım aradı mardinli. marmaris yerine o an adrese mardin yazdım. Dergi ozalitsiz basıldı. kimse görmedi. 5000 adet:) daha sonra farkedildi hata. millet dalga geçiyormuş firma sahibiyle mardinde şube mi açtın diye. Adam kıl oldu bana. Belediye seçimlerinin gözde adamı. Başım belada:)
 

wornheart

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
9 Nis 2008
Mesajlar
119
Tepkime puanı
3
selam.
sektörel dergi hazırlıyordum. Baskıya gidicekken son dakika reklam veren oldu. Reklamı da ben hazırlayacam logosu dahi yok elimde. Neyse netten indirdim bazı bilgileri. Firma marmariste şu an belediye başkan adayı birinin nakliye firması. Adres bilgilerini girerken askerlik arkadaşım aradı mardinli. marmaris yerine o an adrese mardin yazdım. Dergi ozalitsiz basıldı. kimse görmedi. 5000 adet:) daha sonra farkedildi hata. millet dalga geçiyormuş firma sahibiyle mardinde şube mi açtın diye. Adam kıl oldu bana. Belediye seçimlerinin gözde adamı. Başım belada:)

harbi başın belada :D
bizim işte gerçekten çok hata oluyo
ben yazmıştım ama yeniden yazim
fabrikanın birinin odalarına bölüm isimlerini yazıyodum muhasebe b.işlem gibi birinin ismide
''soyunma odası '' benim yazım '' SOYUNMA ADASI ''
gülmekten bittim baskıya yollamadan kontrol ederken fark ettim ama
 

grafixworld

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
İşyerinde bi grafiker arkadaş bir broşür hazırlarken, resim altı yazısına "Ayaktaki Moruklar" diye yazmıştı ve sonra gözden kaçıp öyle basılmıştı. Arkadaş yazıyı baştan öylesine değişecek diye yazmıştı ama unutacağını veya başka bir aksilik olacağını tahmin etmemişti tabi. Müşteride 1-2 gün sonra broşürü alıp gelip, arkadaşın yüzüne fırlatmıştı; ayaktaki moruklar yazdığın kişilerin çoğu arkadaşımdı, günlerce dalga geçtiler senin yüzünden diye azarladığını unutmuyorum :))
 
Üst