Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

İlk Yazdığım Öykücük

CorelDesing

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Yaş
46
Sabah oluyordu artık.

Günün ilk ışıkları ilaç kokulu hastane odasına dolanmaya başlamıştı. Sokağa bakan pencerenin önünde ne kadar süre geçirdiğini bilmiyordu. Saatlerdir inatla bakıyordu sokağa. Kafasını toparlamakta zorlanıyordu. Ne düşündüğünü, ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Sadece bakıyordu, uzayıp giden ıssız sokağa.

-Gel buraya dedi yaşlı adam.

İrkildi birden. Saatlerdir sesi çıkmıyordu yaşlı adamın. Usulca oturdu yatağın ucuna.
-Gel dedi, tekrar yaşlı adam. Gel yanaş bana.Elinden tutu genç adamı. Huzurlu ve sakin bir ses tonuyla konuşuyordu hasta olmasına rağmen.
-Seninle ilk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun ? Yağmur altında oturmuş denize bakıyordun. Çünkü bakmasını seviyordun hayata. İncelikler doluydu için daha o yaşlarda. Yakında iznim bitecek ve ait olduğum yere döneceğim. Gitmeden önce senden istediğim üç şey olacak.

Genç adam içine süzülen sızıyı o denli derin hissediyordu ki, gözlerini kapamak zorunda kaldı. Ağlamaması gerektiğini, bu hareketinin yaşlı adama karşı yapılacak en büyük ihanet olduğunu biliyordu.
Devam etti yaşlı adam ;
-Birincisi, hayatını kimsenin eline bırakmayacaksın ve içinde olduğun yaşama hep bir şeyler katacaksın. Unutma, paylaşmadığın sürece varlığının hiç bir anlamı olmayacak. Bir gün yanıma geldiğinde seni, boş bir yaşamın parçası olarak görmek istemiyorum. Yanıma aldıklarının şehvetiyle değil, verdiklerinin huzuruyla gel. Merak etme gittiğim yerde bekleyeceğim seni. Sakın acele etme, nasıl olsa geleceksin yanıma.
Yaşlı adam öylesine sakin ve huzurlu konuşuyordu ki, bir an genç adam kendisinin ölüm döşeğinde olduğunu hissetti. İrkildi bir an. Ölümü hissetti damarlarında.Yaşlı adamın dudaklarından kelimeler akıyordu hala.
-İkincisi dedi yaşlı adam, usulca doğrulduğu yatakta ; görmekten asla vazgeçme..............

Genç adamın aklı iyice karışmıştı. Görmekten kastı neydi yaşlı adamın. Zaten yıllardır gören gözleri vardı genç adamın.
Bu karmaşa içinde yaşlı adam üçüncü isteğini söyledi ;
-Üçüncü isteğim ise bir bardak su dedi, uzanırken yatağına

Hiç bir şey anlamıyordu adam. Kalktı ve su getirmek için odadan ayrıldı. Geldiğinde su isteyen yaşlı adam gitmesi gereken yere varmıştı. Hiç ağlamadı o andan sonra. Yaşlı adamın istediği gibi olmaya çalıştı yaşamının geri kalan bölümünde.O da aynı yaşlı adamın kendisine yaptıklarını yaşattı, sefalet içinde bulup yanına aldığı ve eğittiği genç çocuğun yaşamına eşlik etti.Ve yaşlı adam gibi zamana saygı duyarak yaşlandı. Hastalığını geçirdiği o ilaç kokulu yatakta, yaşlı adamla geçen bir ömrün anılarını yaşadı hep. Başında onu bekleyen gence baktı uzun uzun. onu ilk bulduğu anı ve göz göze geldikleri anı hatırladı. O an anladı, başucunda bekleyen bu genci gözleriyle değil kalbiyle gördüğünü, tıpkı yaşlı adamın kendisini ilk gördüğü an gibi.Şimdi içinde huzur vardı artık. Yaşlı adama gidiyordu yavaş yavaş. Biliyordu ki yaşlı adam onu gördüğüne sevinecekti. Boşa geçirmediği yaşam için, yaşama bir şeyler sunabildiği için ve kalbiyle görmekten vazgeçmediği için mutlu olacaktı.O da yaşlı adam gibi son görevini yapmak için başında bekleyen gencin ellerinden tuttu. Uzun uzun anlattı ona yaşama dair tüm gizleri. Anlamıştı genç anlatılanları. Adam tekrar tekrar baktı çocuğa ve odanın sessizliğinde son bir cümle duyuldu ;

-Şimdi bana bir bardak su getirir misin .......?
 
Üst