Arkadaşımızın logosundan önce zihniyetini değiştirmesi lazım.
Bir kere "logonun oynak olması lazım" gibi bir savunma olamaz.
Eğer siz ortaya bir gazete çıkarma iddiasıyla çıktıysanız, sorarlar adama: "kaç tane oynak gazete logosu gördün?" diye.
Belden aşağı yayın yapan 3. sınıf bile diyemeyeğimiz gazetelerin bile az çok prestij andıran bir logosu vardır.
Çünkü gazetecilik işi tamamen itibar ve prestij işidir. Oynak logolu gazetenin kendisi de oynak olur. Kimse de orada yazılanlara itibar edip o gazeteyi okumaz...
Bu işin tamamen semiyolojik (anlam bilimsel) açıklamasıydı.
Gelelim işin grafik tasarım boyutuna:
Sizin yaptığınız bu işi bir çocuğun legolardan oyuncak yapmasına benzetebiliriz. Çocuklar legoyla akıllarına ilk gelen en saçma şeyleri bir an bile ne işe yaracağını düşünmeden yapıp sonra da onu kendilerince bir şeye benzetip bir isim verirler. Büyüklerinden de bunu anlamalarını beklerler.
Gerek işinizin tarzı gerekse sonradan verdiğiniz cevaplarla bana aynen böyle bir çocuğu anımsattınız. Grafik olarak aklınıza negelirse kullanmışsınız ve ona kendinizce bir anlam yüklemişsiniz. Ama biz ondan bir anlam çıkaramıyoruz. Kusura bakmayın...
Eğer gerçekten bu alanda kendinizi geliştirmek istiyorsanız yaptığınız işlere duygusal yaklaşmamayı öğrenin. Eleştirileri mantıklı bir şekilde karşılayabildiğiniz ve önce işinizi kendiniz eleştirebildiğiniz zaman gerçekten bu işte ilerlemeye başlarsınız.
Kısacası sevgili arkadaşım logonuzun hiç bir yandan savunulacak bir tarafı yok. Bİlgisayarınızdan bu logo ile alakalı herşeyi silip, türkiye ve dünyadaki gazete logolarına bir göz gezdirip sıfır kilometre bir çalışma yapmanızı öneririm.
Kolay gelsin...