Merhaba,
Takı çekimleri yapmanın bazı kuralları vardır. Bu kuralların önemli bir kısma, yakın plan çekimi için geçerlidir, yani üründen bağımsızdır.
Öncelikle, ürün tanıtımı için yapılacak bir yakın plan çekiminin, makro lensi ile yapılmasını önermem. Çünkü lensin odak uzaklığı ne olursa olsun, yine de ürüne iyice yaklaşmak zorunda kalırsınız.
Ne var, yaklaşalım diyorsanız, bunun sonuçlarına da katlanırsınız. Birincisi, parlak yüzeylerde fotoğrafçının da silüeti üründe çıkar. Kendi fotoğrafınızı da çekime dahil etmek istiyorsanız buna birşey diyemem, ama bu sizin profesyonellikten epeyce uzaklaştığınız anlamına gelir..
Öte yandan ürüne yaklaşmak demek, alan derinliği açısından sizi umulmadık belalar sunar. Ürün, bir perspektife yayılmışsa, siz ne kadar diyaframı kısarsanız kısın, yani 22 fstop'ta bile 1-2 milim ekstra derinlik elde edersiniz!
Demek ki, ürün üzerindeki kişisel yansımalardan kurtulmak, için makro lensler ile çekim yapmamak gerekir. Üstelik, alan derinliğini de artırmalısınız. Bunun için makro lens değil, half frame için 180mm, full frame için 250 lik bir tele objektif ile makine arasına bir ara tüp veya körük takmalısınız. Bilinen bütün iyi markalar için bu aksesuar vardır. Yan sanayi bile kullanılabilir. Çünkü bunun içinde lens yoktur. 35mm klasmandan bahsettiğiniz için yukarıdaki objektif odak uzaklıklarından bahsettim. Bana kalsa çekimi tamamen bir körüklü teknik kamera ile gerçekleştirmek gerekir. Böylece bir takım körük ayarları ile perspektif kontrolleri de gerçekleştirilmiş olur. Ama yukarıdaki yazıları gözönüne almış olursak, bunun epeyce bilgi ve deneyim gerektirdiğini söylemek zorundayım.
Peki üründen uzaklaşarak, sizin makro ile elde ettiğiniz planı, ve kadrajı tele objektife tüp veya körük takarak uzaktan elde ettiğimize göre, alan derinliği açısından nasıl sorgulayabiliriz? Çünkü açık diyafram değerlerinde telelerde daha düşük bir alan derinliği elde edilir. Objektiflerin açısı genişledikçe alan derinliği artar kuralından hareketle, fotoğrafçılar büyük bir yanılgıya düşer. Aslında still life çekimi dışında bir manzara veya mimari fotoğraf çekiyorsanız bu doğrudur. En geniş açı fisheye'dir ve bunun üzerine netlik bileziği yoktur (gibidir), çünkü zaten her yer nettir. Bunun için ayrıca alan derinliğine ihtiyacınız da yoktur.
Ama yakın plan, bir still life fotoğrafı çekiyorsanız, bunu geniş açı ile veyaf hafif tele ile yapmanız bence yanlıştır. Bir tele kullanmalısınız ve bunu körükle desteklemelisiniz. Hemen sorunuzu duyar gibiyim: Peki telelerde alan derinliği için daha fazla diyaframa ihtiyacımız yok mudur?
Geniş açı veya standart(normal) objektiflerde diyaframı kısarak elde ettiğimiz alan derinliği kazancı, maalesef küçük adımlarla gerçekleşir. Oysa, telelerdeki alan derinliği geçişi, diyafram arttıkça daha hızlı artar. Eski objektiflerdeki alan derinliği tablolarını kontrol edenler bunu hemen farkedeceklerdir.
Diğer bir konu, çadır kullanmak gerekli midir?
Hayır, parlak yüzeyler, kristal yüzeyler için herzaman çadır verimli olmayabilir. Parlak bir metal yüzeyi, çadır ile çekerseniz, bu parlak yüzeyi kumlanmış gibi çekersiniz! Ama eğer, geniş yüzeyli bir softbox (davlumbaz) kullanarak ve siyah arka plan yansımaları ile oldukça verimli parıltılar elde edilebilir. Bu tecrübe edilmiş bir öneri tabii ki.
Ama efendim, elimdeki ışık kaynakları ile çok fazla diyafram yapamıyorum?
Çok doğru bir yakınma. Ama stil life çekiyorsanız, Interpolation tekniği ile istediğiniz diyaframa ulaşabilirsiniz.
Şimdi dersime yetişmek zorundayım. Geri kalan meselelere daha sonra değineceğim.
Şimdilik hoşçakalın.
Tuncer ÖZKAN