para ve mutluluk birbiriyle bağlantılı şeyler değil ki, yada sağlık vd. kör ve mutlu da olunabilir, örneğin...
bence mutluluğun anahtarı kendinle uyum içinde olmak. insanın yüreğindeki savaş bitmedikçe gerçek mutluluğu(ve huzuru tabi) yakalayamaz..
çok doğru.
elindekiyle yetinebilmek
kaderine razı olmak.
paraya da sağlığa da kanaat etmek.
biri bizim kaaveye bir çuval parayla gelse
kimine 20, kimine 50, kimine 100.
eline geçeni verse dağıtsa.
biz de Allah razı olsun demek yerine
bana neden az verdin yanımdakine çok verdin. Allah belanı versin deyip mutsuz olsak.
halt etmiş olmaz mıyız?
sağlıklı yada sağlıksız bu vücudu hangi tezgahtan aldık ve hangi bedeli ödedik de şikayet etmeye hakkımız olsun.
adil olmadığını düşündüğümüzde bir hikmeti olabileceğini hiç düşündük mü?
nasrettin hoca da
yerde kabak, koca ağaçta küçücük çeviz, pek adil olmamış diye düşünmüştü
ta ki kafasına bir ceviz düşene kadar.
yüce tasarımcının kusursuz tasarımında kusurlar aramaktan vazgeçip
asıl yapmamız gerekenlere yönelmemiz için
kafamıza ne düşmesini bekliyoruz?
bir ceviz yeterli mi?
yoksa o ceviz hastalık yada parasızlık olmasın?