Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Repleri unutmayalım, emeğe saygı (Teraziyi tıkla!)

mapuskus

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
497
Tepkime puanı
11
Web sitesi
www.mustafaduzenli.com
Radikal gazetesinden alıntıdır...
M. Serdar Kuzuloğlu

Parametreler nasıl da hızlı değişiyor. Ortaokulda bir öğretmenim sorusuna 'Harika' diye cevap verince küfretmişim gibi bakmış, uzun uzun tepkilerimi incelemişti. Meğer onların zamanında 'harika' sıfatı dalga geçilen şeyler için kullanılırmış. Hayır, öyle 'Vefa meğer İstanbul'da bir semt adıymış' kalıbına girmeyeceğim ama bütün son 10 yılda teknooljik cihazarın, standartların bizi getirdiği noktayı da unutmayalım.
Örneğin cep telefonlarıyla kısa mesaj yazma konusundaki 140 karakter sınırlaması ve 9 tuşla yazmanın zorluğu sıradan insanların bile kısaltmalar konusunda uzmanlaşmasına yol açtı. Üstelik hiç yadırgamadan ısındık. Eşimiz, dostumuz SMS ile 'cok si.ici bir gundu' diye mesaj attığında aradaki farkı kaptık hemen.
Geçen haftaki yazımda değindiğim kullanım kılavuzlarının ardından okurlarla gayet keyifli yazıştık. Sahi bu kullanma kılavuzları konusunda firmalar daha yaratıcı şeyler denemezler mi hiç? Örneğin web üstünde bir Wiki kursalar ve o cihazın kullanıcıları orada kendi tecrübeleriyle bir kılavuz yaratsalar fena mı olur? Hadi diyelim bunu basıp dağıtmadılar; böyle bir şey sitelerinde olsa çok mu kötü olur? (Alın size bir site fikri işte).
Teknoloji üreticileri kullanıcılarına o kadar uzak ki, her yıl yüz binlerce cihaz satan kurumların sitelerinde bir forum/yorum bölümü bile yok. İletişim numaraları sadece iş saatlerinde ve hafta içi çalışıyor. Web sitesindeki iletişim formunu dene de cevap bekle...
Bir okuyucum bence (bugünkü anlamıyla) 'harika' bir fikir olarak okunup da anlaşılamayan kitaplar için kılavuz projesini yazmış. Listede dini kitaplar, anayasa gibi dikkate değer başlıklar var. Sahi kaç kişi kendini bağlı hissettiği dinin kitabını okumuştur acaba? Okunmadıktan sonra bir dinin kitabının olması, 'kitabi' olması ne ifade eder? Bir insan din kavramına inanıyorsa kitabını okumadan içi nasıl rahat eder? Ben yıllarca okuduğu duaların anlamını bilmeyen çok kişi gördüm. Kitaba girmeye bile gerek yok aslında.
Anayasa da ayrı bir konu. Vatandaş olarak en temel haklarımızın bile farkında değiliz. Kimin neye hakkı var, neye yok bilmeyince de ortalık en çok bağırana, en çok adam tanıyana ve en yırtık olana kalıyor. Oysa hayvanlar âlemiyle insanlar âlemini ayıran en önemli şey, hukuk. Hayvanlar âleminde güçlü bir hayvan acıkınca gücünün yettiği bir diğerini avlar, yer. İnsanlar âlemindeyse hukuk vardır. Zayıfı korur, güçlüyü dizginler (Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir). Böylece birkaç bin polis binlerce kişiyi, birkaç yüz bin asker milyonluk ülkeleri dizginleyebilir. Kimi açıdan hayvanlar âlemini daha dürüst; hatta doğal bulsam da her an bir bıçkın benzerim tarafından alaşağı edilme endişesiyle yaşamak çok da hoş olmazdı herhalde. Hakkım olan için her seferinde kedi-köpek gibi hırlaşmak zorunda kalmıyor oluşum da fena sayılmaz.

Teksoy gitti, meydan boşaldı
Okumayınca, yazmayınca, durup bir an düşünmeyince, insanın bütün fikir parametreleri değişiyor. Ben buna 'Saadettin Teksoy Sendromu' diyorum. Şakayla gerçeği, doğruyla yanlışı tersyüz edip belirli bir zaman dilimi boyunca devam ettirince ona sahiden inanmaya başlıyor insan. (Ezilenler
iktidar olsun, Teksoy göreve dönsün.)
Eskiden boş vakitlerimde kitap okumaya çalışırdım. İnternet yüzünden giderek boş vaktimin kalmadığını, kitap okuma sürelerimin hızla azaldığını fark edince, kitaplara iş gibi belirli bir zaman dilimi ayırmaya başladım. Artık (kalırsa) boş zamanlarımda forumları takip ediyorum.
Türk halkı fikir ishali olmuş... Yazıyor da yazıyor. Doluya da yazıyor, boşa da yazıyor. Siyasi forumlar zaten panayır yeri ama esas komedi alengirli işlerin döndüğü yerlerde. En garip klişeyse: Emeğe saygı. Bunu bir forumda görünce insan yazanın bir eser ya da fikir sistemi ortaya koyduğunu, bir su hayratı, köprü ya da okul yaptırdığını ve hürmet beklediğini sanıyor. Oysa adamın ettiği bir porno filmi parçalara bölüp, paylaşım sitelerine yüklemek, en can alıcı sahnelerinin ekran görüntülerini galeri gibi dizmek... Saygı beklenen iş bu! Emeğe saygı... Bu cümlenin en çok geçtiği alanlardan biri de korsan film ve altyazı dağıtan forumlar. Sen adamın emeğini çal, çırp; sonra da bunu emekten say, saygı bekle. Emeğe saygı kuşağının kara kuşaklı temsilcileri...
Parametreleri şaşmış, çivisi çıkmış neslin bir diğer forum klişesi de 'Beyler repleri unutmayalım'. Bu büyük işlere imza atanlar forumlardaki sıralamaları yükselsin diye kendilerine puan vermenizi istiyor. Böylelikle bu lağım çukurlarında biraz daha üstte oturma şansları oluyor. Alttaki cevaplar ise daha enteresan: Dostum bu kız Türk demişsin ama Alman bu... Ja, Ja diyor halleşirken... Bu nasıl dostluk, o kız Türk olsa ne olacak? Senin bu ortamdaki çaban niye? Bu kalite beklentisi neden?
Siz seçim gündemini takip ededurun, ben forum kültürüne ilk fırsatta döneceğim. (Repleri unutmayalım tabii.
 
Üst