Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

nostrakabus

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Yaş
57
Web sitesi
wwwdurugames.com
vallahi iyiymiş. ben 4 yıllık grafikerim corel photoshop frehand illustratör indesin(PC MAC) biliyorum ayrıca 1 sınıf on parmak kullanıyorum ama aldığım maaşı söyleyince inanın utanıyorum (600 YTL) kayseride çalışıyorum.

Zaten bu yüzden bu GRAFİK ve TASARIMCI yerlerde sürüm sürüm sürünmekte yaa.. sizlerin %90 'ı gerçekte yaptığınız işin değerinin tam karşılığını bilmediğinizden ötürüdürki piyasanında canını çıkartıyor bir çoğunuz.

Yıllardır bu üniversitelerde yetişen grafikerler para kazanma derdine düşüp iş toplarım düşüncesi ile gerçek fiyatları "müşteri kaçmasın" mantığı ile aşağılara çekmiş olması pisayadaki reklam ajanslarının da ( ki ben 2 reklam ajası sahibiyim bunları eleştiriyorum... ) ağzının suyunu akıtmakta ve sizlere gerçek yaptığınız işin fiyatını vermemektedirler.

Benim yanımda çalışan bir tasarımcının aldığı maaş 2 Devlet memurunun aldığı maaşın üzerindedir. 24 çalışanıma da aynı benim gibi olmalarını aşılarım. Benim yanımdan hiç bir elemanım ayrılmaz, ayrılmadı da kovulmadı da (sosyal şartları değişmediği sürece)
"Ben neyi hak ediyorsam onlarda onu hak etmekteler " diye düşünürüm her zaman ve o değeri sunarım onlara da. Çünkü ben bir uzman tasarımcıyım...

Sizlere son sözüm gençler ;
"Sizin emeğiniz , beyninizde yoktan vaar ettiğiniz sanatınız kadar değersiz mi?"

Yılmaz DURU
 

taner0202

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
500-600 grafikermi olunurmuş ancak ker olunur.
Demekki fazla tecrübeniz yok yada piyasadabi hayli grafikç var
 

creedwar

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Haz 2008
Mesajlar
7,974
Tepkime puanı
104
500-600 grafikermi olunurmuş ancak ker olunur.
Demekki fazla tecrübeniz yok yada piyasadabi hayli grafikç var

:) Bu önüne her gelenin cep telefonuyla bile manzara çekip benden iyi fotoğrafçı doğa / manzara fotoğrafçısı (!) yoktur denmesiyle benzerlikte aynı konudur.

Benzer durumdan sizinde şikayetçi olmanız gerekirken 05-11-2007 tarihinde açılmış 75.972 kez konusu açılmış ve 243 kişinin alakadar olup yazı yazdığı alana ''Atın atabildiğiniz kadar'' diyebilmek hayli ilginçtir. Tebrik ederim.
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
“Uçuk o fiyatlar, bizim müşteriler bi duysa küfürü basar valla” falan diye zırlanan "merdivenaltı reklam ajansı" patronları çoktur... Halbuki, çok ciddi zihin, göz ve bilek eforu isteyen doğru bir tasarımın gerçek değeri mesela 1000 TL iken, müşterilerinin imajını kirletip rezil edecek uyduruk şeyleri 100 TL’ye kakalaya kakalaya tersinden fiyat listesi oluşturarak adeta "norm haline getiren" bizzat kendisidir. Yani akıllıların; kompozisyon, tipografi ve renk yanlışlarıyla dolu zırvası 50 TL değerinde bile değildir ki hakkaniyetli bir rekabetten söz edilebilsin.

***

9- Bizim bütçemiz bu kadar diyen firmalar
İnanılmaz değil mi? Adam araba almak istiyor hiç araştırmadan alacağı araba için ne harcayacağını biliyor. Her proje belli ölçekte bir ücrete karşılıktır. Daha az paraları varsa siz de karşılığında daha az çalışarak işi çıkarabilirsiniz. Ama bunu onların anladığından emin olun. İşi basitleştirerek sunacağınız bütçeyi kısın.

"Bunlar başımıza geldi. Bulduğum çözüm Türklerle çalışmamak. Yabancılardan aldığım işlerde iş bitince 10 dakika içinde para hesabıma yatmış oluyor. Ne yazık ki Türklerde etik (iş ahlakı) yok.
İki ay boyunca yıllık 60 TL tutan sunucu parasını vermeyeni çektim ben. Her aradığımda ay unuttum, çırak yok, cuma ara bahenelerinden bıkıp en sonunda siteyi silip yerine “Bu site … borcunu ödemediği için kapatılmıştır” yazdım. 3 gün sonra beni “Paranı ödemeyi unuttuk diye böyle yazman beni üzdü” dedi utanmadan. Ama sonuçta param yatmıştı. :)
Bir başka Türk işimde de 4 ay geçmesine rağmen hala $500 paramı alamadım (merak etmeyin, işi teslim etmedim).
Bir daha bir Türk’e iş yapmak mı? Asla!!!"

Tasarımcılara en çok söylenen 10 yalan! | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Müşteri replikleri 8: Bizden de az kazanın…
(Reklamcıların inanılmaz paralar kazandığı sanılır. Özellikle de son krizde bunun böyle olmadığını biraz anlamışlardır, diyordum ama anlaşılamamış. Bazı müşteriler, ısrarla bütçeleme yapılırken ajanslara bu repliği aktarırlar. Ajansın bir hayır kurumu olduğunu düşünüyorlar sanırım.)

Müşteri replikleri 11: Biz bu parayı kazanmak için ne çok çalışıyoruz, biliyor musunuz? (İstedikleri işlerin bütçesini duyunca bazı müşteriler çıldırıyor. Ama onlara söylediğimiz fiyata daha dün lüks iki adet otomobil aldığını da arada ağzından kaçırıyor. Tabii ki bir de Rusya’da tatil için harcadığı paralar da işin cabası. Tüm oteli kapatmak bir iki yıllık reklam bütçesine denk geliyor ama bunu ona hatırlatmıyoruz. Unutmadan, biz de o parayı kazanmak için çok çalışıyoruz.)

Müşteri replikleri | Marka Günlüğü

Başka bir örnek, basit bir şey düşünelim. Mesela broşür. Her firmanın dönem dönem ihtiyaç duyduğu bir basılı malzemedir. Ajans bir broşürü hazırlarken ciddi bir çalışma yapar ve bunun bir bedeli vardır. Sonra kalitesine güvendiği bir matbaa da bunu basar. Ajans için matbaanın kalitesi çok önemlidir; iyi bir iş, kötü bir baskı yüzünden tüm şansını kaybedebilir. Bu noktada reklamveren, pazarlama departmanında çalışan birinin tanıdığı herhangi bir matbaacıdan aldığı fiyat daha düşük diye ajansına diretebilir. Bunu bir pazarlık unsuru olarak kullanabilir. Sonuç ne olacaktır? İş daha iyi mi çıkacaktır yoksa şişirilecek midir? Ajansın işi benimsememesinin şöyle bir riski vardır. Müşteri madem böyle istiyor, tamam öyle olsun dediği noktada işin yaratıcılığından taviz verecektir. Halbuki ajansa ödenen tasarım bedeli bu yaratıcılık için verilmektedir. Böylece reklamveren tarafındaki sorumlu birim, belki de farkında olmadan, çalışmayı şirketine daha faydalı olmak adına baltalamış olacaktır.

Kısaca, param yok ama reklam yaptırayım diye bir mantık pratik değildir. İyi bir iş bekleniyorsa bunun bedeline de katlanmak gerekir. Özellikle, yaşanan kriz ile birlikte bazı firmalar böyle tutumlar sergilemeye başladı. Bunu alışkanlık haline getirmeleri ise sonuçta kendilerine zarar verecektir.

Eğer bir şirket bir ajansı kendine seçtiyse ona güvenmek zorundadır. Güvenmediği bir ajansla da çalışmaması gerekir. Aksine davranmanın her iki tarafı da boş yere yıpratmasının yanında, bundan asıl zararlı çıkan reklamveren tarafı olacaktır.

https://www.turk.internet.com/portal/yaziyaz.php?yaziid=4344

Türkiye’deki tasarım ve reklam piyasasının işleyiş sistemini çok yanlış buluyorum. Özellikle reklam ajanslarının hiçbirisinde tasarı ücreti, yaratıcılık ücreti kesilmiyor. Bu feci bir durum. Bütün sistem ajansların medya komisyonları ve prodüksiyon üzerine gizledikleri kararlardan oluşuyor.

Bu sistem de doğal olarak çok büyük yanlış anlaşılmaları beraberinde getiriyor. Türkiye’de konkur kavramı bu yüzden yanlış yerlerde dolaşıyor. Her işveren her işe konkur açıyor. Sadakat ve güven söz konusu bile değil.

Bak Dergisi | Emrah Yücel Röportajı

1. Grafikerin, tasarıma başlamadan önce ürün hakkında her şeyi bilmesi gerekir. Özelliklerini, güçlü ve zayıf yanlarını, rakiplerini, hedef kitlesini, fiyatını; özetleyecek olursak, alıcının raftaki diğer ürünü değil de bizim ürünümüzü satın almasını sağlayacak şeyin ne olduğunu bilmelidir ki ambalaj aracılığıyla vermesi gereken doğru mesajın ne olduğuna karar verebilsin.

2. Bir tasarım çalışmasının beyninizde biçimlenmesi, olgunlaşması, araştırma yapılması, fotoğraf, illüstrasyon gibi çalışmaların ısmarlanması, tasarımın tamamlanması ve kontrol edilmesi için ihtiyacınız olan süre bellidir. Bu süreden daha önce çalışmayı bitirmeniz için, yapılacak işlerin bazılarından vazgeçmeniz ya da kaba deyimle 'şişirmeniz' gerekir.

3. İşin bütçesi, yine aynı hizmetleri etkiler. Bir ambalaj tasarımını üç saatte mi üç haftada mı yapacağınızı belirleyen şeydir bütçe. Tabii müşteri adına satın alacağınız hizmetlerin kalitesini de...

Ortak Payda - Makaleler - Raftaki Ürünün Tek İletişim Aracı Ambalaj İlhan BİLGE Mimar Sinan Üniversitesi Ambalaj Tasarımı Öğretim Görevlisi

Belki icat edildiğinden beri tedavülde olan köhne bir yalan:
“Para yok!”


Bedava sirkenin baldan tatlı olduğunu hepimiz biliyoruz, lâkin üç kuruşa beş köfte olmadığını da… Memlekette, “valla olsa dükkan senin ama görüyorsun paramız şu kadarcık gözüm bea!” (ayıpsın, icabında canını bile düşünmeden verebilir) gibi ucuz bahaneleri ve peşin refleksleri olan müşteri kitlesinden bolca bulunur (hiç tanımadığı birine serveti hakkında bilgi vermek bir, bunu söylemek için tasarımcıyı ta bilmem neredeki ofisine çağırmak iki terbiyesizlik). “En üst Merciden” davranış kalıplarını ve gizemlerini öğrendiğimiz şu insanoğlundan aksi yönde bir yaklaşım beklemek de doğrusu pek safça olurdu. Hattâ vaziyet o hale geldi ki, neredeyse yaptırdığı işin üstüne para bile isteyecek kadar arsız tipler çıkarsa hiç şaşırmayın.

Eskiden beri, kendisini alemin akıllısı zanneden bazı acemi kurnazların; gülünç argümanlar, türlü laf cambazlıkları, hattâ laubali salvolarla muhatabına salak muamelesi yapmaya çalışmasını “ulan, çok mu enayi görünüyorum acaba?” diyerek hep hayretle karşılamış ve bu trajikomik hallerini kendi idraklerinin kıtlığına vermişimdir açıkçası. Şaşmaz bedahet duygusuyla, bazı gizemleri ve başa gelebilecekleri bile sezebilen feraset ehli bir yana, boş beleş vaadlere kanan her adam süzme ahmaktır zaten. Ancak ahmaklardan tasarımcı olamaz ve hiç kimse de böyle biriyle çalışmak istemez, yani istememeli!

Bahaneler boştur… Zira tasarımcı; müşterisinin kasasının bekçisi, muhasebecisi veya mal varlığı tespit komisyonunun başkanı mıdır? Değildir ve kontrol edemez...

Varını yoğunu, taşınırını taşınmazını, kârını zararını, alacağını vereceğini veya eğlence ve tatiller için ne kadar harcama yaptığını bilir mi? Bilmez ve ilgilenmez…

Devasa servetlere sahip olan iş adamlarının bile, “çok şükür iyi kazanıyoruz, öyleyse işçilerimiz de iyi kazansın” dediği görülmüş müdür? İstisnaları geçelim, ağlanmayan görülmemiştir…

Yalandan, yılandan sakınır gibi sakınanlar çok mudur? Buna da gülüp geçelim dilerseniz…
“Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.”
(Prof. Üstün Dökmen)

Kısacası, dilenci terminolojisi iş dünyasında geçmez. Derinliklerine nüfuz edemediğimiz ve kapalı kapılar ardında konuşulanlardan bîhaber olduğumuz yapılara, kırk yıllık dostlarımız gibi muamele edecek kadar saftirik değiliz çok şükür. Eğer yeteri kadar sermaye yoksa, girişimcilik hayalleri bir başka bahara ertelenir, olur biter. Bir işletme kuracak kadar birikimi olan, nitelikli ürün ve hizmetlerin yok pahasına satılamayacağını da bilen aklı başında bir işverenin, muhakkak tasarımcısını da mağdur etmeyecek seviyede reklam/tasarım bütçesi ayırması gerekir. Ancak, profosyonellerin verdiği fiyatları çok aşırı bulan bazı tipler, ucuza, çok daha ucuza (1/10, hattâ 1/100) başka bir tasarımcı bulabileceğini zannederek fellik fellik aranmaya koyulurlar ama nafile…
Why professional logo design does not cost $5.00 | JUST

Şu yaman çelişkiye bakın ki; hem zekice tasarımlar çıkarabilecek kadar “akıllı ve yetenekli” bir grafiker arıyor, hem de üç beş kuruşa sömürebilmek için “gerzek” çıkmasını umabiliyor!.. Halbuki davul çalmaya gerek var mı, hiç kuşku duyulmasın ki ustalar da akıllıdır. Çileli eğitim süreçlerini, beceri skalasındaki mevkilerini, tasarımcı geçinen operatörlerle farklarını ve işlerine harcadıkları emeği herkesden daha iyi bilirler. Yani yıllar boyu çalışarak sanatsal becerilerini geliştirmiş hiçbir ciddi tasarımcı, makûl seviyelerin çok altındaki ölü fiyatlara asla tasarım yapmayacaktır ve beklemeyiniz (hem “paramız çok az” diyen, hem de on parmağında on marifeti olan “ultra süper eleman” arayan uyanıklar da ne çoktur. Halbuki, istediği donanıma sahip “muhayyel eleman”a Yirmibin TL bile az gelir de haberi yok herifin). Hem niye yapsın ki kardeşim, işbu istikrarsız ekonomik koşullar ve zorlu hayat şartlarında arsız bir mirasyedi değilse niye yapsın (gerçekten inanan ve imkânı olanlar; zekatlarını veriyor, infaklarını yapıyor ve düşkünleri kolluyorlardır zaten. Bunun dışındaki tüm ilişkiler ise alışveriş denklemi üzerinden yürütülebilir ancak)?

Lâkin ne tuhafdır ki; fabrikasına, hastanesine, okuluna, dersanesine veya restoranına milyonları gözden çıkararak yatırım yapabildiği halde, karşıki mahallenin tabelacısında çalışan ortaokuldan veya liseden terk “düşük donlu Corel’ci yeniyetme”ye 100 TL'ye logo yaptırmaya kalkarak kâr etmeye çalışan vizyoner ama gariban (!) işverenler de az değildir ha:
— İki şık şık, bi tık tık bee abisi, nedir yaani!.. Sen bitir hemen logoyu, ben çarşıdan dönüşte uğrar alırım, şöyle afili bir şey olsun ama haaa!..
— Ayıpsın başkan, hemmenn geliyoo!..

Yukarıda başlarına nelerin geldiğini bütün örnekleriyle gösterdik. Böylesi kafalarca yönetilen hiç bir işletme; geniş kitlelerce tanınamamış, itibar kazanamamış ve asla markalaşamamıştır. Yok, bir tane bile gösteremezsiniz. Öyleyse, bilgeliğin ve şu kadîm düsturun gereği olarak; “ahbab çavuşlara” falan değil, her işi ehline teslim ediniz. Zira, “acemi marangozun talaşı, kerestesinden çok olur!”
Cem Yılmaz - Türkler Uzayda - Timsah.com
Cem Yılmaz - Ahiret - Video Vidivodo
Ve günü kurtaran, geleceğini kaybeder...

Görünürde kolay, görünürde basit olanın içinde ne kadar çok düşünce yattığını bilmek,
Bir Neo-Modernist Manifesto*|*Elma+Alt+Shift
Bazı yüzeysel vatandaşlar, sadece “genellikle küçük boyutlarda kullanılmasına” bakarak logo tasarımının basit ve ucuz bir iş olduğunu zannederler. Yani bu şahane zihniyete göre; boyutlar ne kadar ufalırsa, fiyatlar da aynı nispette dibi buluyor... Halbuki bu alemde, pırlantalar ve çipler gibi, boyutları küçük olsa da kıymet ve işlevleri büyük pek çok nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani iddialı bir markayı, on yıllar boyunca temsil edebilecek nitelikte “smart and clean” görünen bir logo tasarlamak gayet büyük ve zor bir iştir. Bu yüzden markanızı; yanlış, çirkin ve gülünç kurumsal kimlik ve lansman kampanyalarıyla hedef kitlenize takdim eden ve çok geçmeden görsel çöplükteki yerini alacak kakofonilere; kopya, sahte, güdük ve kaotik çalışmalara bir kuruş bile ödememelisiniz. Yukarıda mercek altına aldığımız, tasarım bilgi ve becerisi olmayan sözde uyanıkların, hazır logo programlarından falan elde ettikleri kel alâka biçimleri, “gel vatandaş gelll!” çığırtkanlığıyla yok pahasına pazarlamasına itibar edip de sakın itibarınızı zedelemeyiniz. Sakın ucuz hesaplar yaparak kurumsal kimliğinizin akıbetini işbu çapulculara emanet etmeyiniz, kendiniz kaybedersiniz.
 
Son düzenleme:

erkan_nwo_

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
21 Tem 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
hacı muğla bölgesinde 1500 liraya rahat iş bulursun bu kadar program biliyorsan
 

BLacK_666

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
20 Eki 2010
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
ben 2 sene önce yardımcı grafiker olarak işe girdim ist bi ajansta 800 ytl yubi sen boş ver kayseriyi ist gel dostum :D en kötü iltimalle 1250 girersin işe

İst yolu yemeği pahalı kardeş. neresinde oturuyorsun ist :)

diye mesaj yazdım sonra konu tarihine baktım 2007 ? :)
 

kzy baski

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
27 Ocak 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
İzmir dede durumlar vahim 1000 tl maaş verene tamam deniliniyor ama devamlılığı olmuyor.
 

karizmatikserseri

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
ben malatyadayım 11 yaşında bilgisayar başına geçtim şu anda 30 yaşındayım bilemiyorum ama şu anda bir çoğu ben bu işe başlarken yoktu belkide grafikerlik adındanmıdır yoksa pozisyondanmı yada ne bilim dışardan bakıldığında cazipliğinden mi anlamış değilim rövanşta paint'te bir çizgi çizen ben grfikerim diyor. exel'i kullanabilen ben muhasebeciyim diyor.format atan ben donanımcıyım diyor. Msn şifresini bir şekilde bloke eden yada nasıl yaptığını dahi anlamadan bu işleri çözen ise ben hackerim diyor :D

Arkadaşlar ben uzun yıllar bu sektörde olmama rağmen daha okyanusta bir damlayım. ve forumlarda karşılaşıyorum yeni başlayan arkadaşlarımız var doğal öğrenmeliler bunu bir şekilde ve sağolsun arkadaşlarımızda bu konuda gereken hassasiyeti gösterip yönlendiriyorlar.Peki bunca kaos varken bunca grafikerlik yada şöylesi doğru olur bilgisayar operatörleri aldıkları maaşların düşük olduğunu söylüyorlar ve sömürüldüklerini belirtiyorlar. Tabi bu benim şahsi fikrim ama suçlu her zaman ağlayandır. işi bilmiyorsunuz bende dahil kabul ediyorsunuz sonra oturup coreldi photo... vs öğreniyoruz bunları öğrenirken aldığımız maaşlar 300-500 vs. işi öğrendikten sonra daha yüksek maaşlara koşuyorsunuz. patron bunu görüyor. Sizden sonra yıllarını vermiş insanlar iş başvurusunu görüyor ve koşuyor.

1-Patron ile iş görüşmesi:
Siz ne kadar iyi olursanız olun isterseniz aya çıkın çekim yapın mekik aracı uzaya fırlatın bu onu bağlamaz niye ?
sizden önce orada olan arkadaş 500'e çalışmıştır. patronun aklındaki fiat 550'dir
sizin hayalinizdeki 1500 tl dir.


gülerim ağlanacak halimize :D

2- Patron sadece patron

adamın parası var duymuş dersimde halı dokunuyor çok güzelde para kazanıyor kendi aralarında ( girişimci ) bizlerde ise para babası piyasada (matbaacı vs..) olarak tanınıyor. Ama dersimde halı eninemi dokunur boyunamı bilmiyor. gidiyorsun adam zaten işi bilmiyor sen ona ne yaparsan yap ne anlatırsan anlat kağıt alış fiyatı fire ve satış fiyatı kar marjını hesaplar. Anlayacağınız yine fiyasko :D

3- patron işi çok iyi biliyor

her anlamda donanımlı elemanların emeğini ve hakkını kendi menfaatinden çok düşünüyor. Ama eleman yok olsada oranın işlerini yapar dışarıdan gelen işi ise ben evde yapacam hemen grafikerler.net'e girer arkadaşlarrrrrrr ben a. işi yapacağım ne fiyat versem :D
acı ama gerçek..

anlayacağınız ne yaparsanız yapın ister deveye hendek, ister çok özür dileyerek söylüyorum eşşeğe okuma yazma öğretme kabiliyetiniz olsun bu değişmez ve böyle gidecektir.

Yapılacak şeyler var ama yapacak kimse yok bu aynı şuna benzer facede şehit haberlerinde profil resmine siyah kurdelaya benzer unutulur profil resmi değişir başkada bir şey olmaz.
 

karizmatikserseri

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
ben malatyadayım 11yaşında bilgisayar başına geçtim bilemiyorum ama şu anda bir çoğu ben bu işe başlarken yoktu belkide grafikerlik adındanmıdır yoksa pozisyondanmı yada ne bilim dışardan bakıldığında cazipliğinden mi anlamış değilim rövanşta paint'te bir çizgi çizen ben grfikerim diyor. exel'i kullanabilen ben muhasebeciyim diyor.format atan ben donanımcıyım diyor. Msn şifresini bir şekilde bloke eden yada nasıl yaptığını dahi anlamadan bu işleri çözen ise ben hackerim diyor :D

Arkadaşlar ben uzun yıllar bu sektörde olmama rağmen daha okyanusta bir damlayım. ve forumlarda karşılaşıyorum yeni başlayan arkadaşlarımız var doğal öğrenmeliler bunu bir şekilde ve sağolsun arkadaşlarımızda bu konuda gereken hassasiyeti gösterip yönlendiriyorlar.Peki bunca kaos varken bunca grafikerlik yada şöylesi doğru olur bilgisayar operatörleri aldıkları maaşların düşük olduğunu söylüyorlar ve sömürüldüklerini belirtiyorlar. Tabi bu benim şahsi fikrim ama suçlu her zaman ağlayandır. işi bilmiyorsunuz bende dahil kabul ediyorsunuz sonra oturup coreldi photo... vs öğreniyoruz bunları öğrenirken aldığımız maaşlar 300-500 vs. patron bunu görüyor. Sizdeb sonra yıllarını vermiş insanlar iş başvurusunu görüyor ve koşuyor.

1-Patron ile iş görüşmesi:
Siz ne kadar iyi olursanız olun isterseniz aya çıkın çekim yapın mekik aracı uzaya fırlatın bu onu bağlamaz niye ?
sizden önce orada olan arkadaş 500'e çalışmıştır. patronun aklındaki fiat 550'dir
sizin hayalinizdeki 1500 tl dir.


gülerim ağlanacak halimize :D

2- Patron sadece patron

adamın parası var duymuş dersimde halı dokunuyor çok güzelde para kazanıyor kendi aralarında ( girişimci ) bizlerde ise para babası piyasada (matbaacı vs..) olarak tanınıyor. Ama dersimde halı eninemi dokunur boyunamı bilmiyor. gidiyorsun adam zaten işi bilmiyor sen ona ne yaparsan yap ne anlatırsan anlat kağıt alış fiyatı fire ve satış fiyatı kar marjını hesaplar. Anlayacağınız yine fiyasko :D

3- patron işi çok iyi biliyor

her anlamda donanımlı elemanların emeğini ve hakkını kendi menfaatinden çok düşünüyor. Ama eleman yok olsada oranın işlerini yapar dışarıdan gelen işi ise ben evde yapacam hemen grafikerler.net'e girer arkadaşlarrrrrrr ben a. işi yapacağım ne fiyat versem :D
acı ama gerçek..

anlayacağınız ne yaparsanız yapın ister deveye hendek, ister çok özür dileyerek söylüyorum eşşeğe okuma yazma öğretme kabiliyetiniz olsun bu değişmez ve böyle gidecektir.

Yapılacak şeyler var ama yapacak kimse yok bu aynı şuna benzer facede şehit haberlerinde profil resmine siyah kurdelaya benzer unutulur profil resmi değişir başkada bir şey olmaz.
 

zeynepcan142247

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Şu devirde yeni mezun olmuş bi grafikerin alacağı minimum miktar ne kadardır sizce?
 

nuriQocca

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
106
Tepkime puanı
0
Yoksulluk sınırı 3 bin 296 lira* Açlık sınırı 1.012 tl*

Türkiye'de çok zor bu iş kendi kişisel portföy ve kurumsalını oluşturmadıysan..
Program bilmek, tasarım bilmek, genel kültür.. Bunlarda tanıdığın yoksa pek fayda etmiyor..

Gerçek bir meslek erbabı için ortalama maaş 4500 civarı olmalı.. Yok efenim ben bik bik senedir bilgisayar başındayım diyenlere değil lafım zaten.. Ha muhasebeci olmuşsun ha ''grafikçi'' o da ne demekse...
 

kochan

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
20 Ocak 2014
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Arkadaşlar öncelikle, kavram kargaşasına son vermek lazim. Grafikerlik ve Grafik Tasarımcı farkli seylerdir.
Grafikerlik operatörlerdir size birsey verilir belli kaliplar disina cikmadan yaparasiniz ki bunlar genelde matbaa da olur. Bu tarz insanlarin maasinin yuksek olmasi beklenemez. Yanliz soyle bir sey vardir iyi bir matbaa bilgisine sahip olan Grafikerlerde 2.500 un altinda almazlar.
Gelelim Grafik Tasarimcilara ve Art Director olayina işin işine tasarim giriyosa ve iyi bir tasarimciysaniz 2000 in altina calismamak lazim. Herkes Grafiker olabilir ama Grafik Tasarimci olamaz göz lazim dusunmek lazim ve en onemlisi çözüm yollari bulmaniz lazim.
Son olarakda bir Art Direktörun(Sanat Yönetmeni) maasi iyi bir ajansta 5000-6000 arasidir bu işin ederi budur arkadaslar..Yani is sizde bitiyo kendinizi ne kadar gelistirmeyle alakali bir durum

Bende Görsel Sanatlar/Grafik Tasarim mezunuyum 2 yildir calisiyorum ve ayni zamanda Video Editing isiylede ugrasiyorum 1600 aliyorum .
 

keremtunaa

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
24 Nis 2014
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Piyasa Hakkında

Arkadaşlar 2.5 senelik muhasebe deneyimim var, okulunu, üniversitesini okudum, cam sil, yerleri sil, evrak tasnif et, fatura işle, vs. vs.Ederim 1000 TL idi.Muhasebe yerler silinerek öğreniliyormuş.Tuvaleti de bal dök yala yapıyordum o derece.Ben mesleği öğrenmek için uğraştım vermediler sorumluluk.Küfür ettim çıktım işten.Şirkette çalışayım dedim muhasebecisin, sen kimsin ki muhabbetleri.Haftasında kasada dengesizlik, faturalarda hatalar bulmuştum.Çalışanın hatasını çıkarınca düşman olduk çıktık mecbur tabi.İşini iyi yapanın sonu bu.Muhasebeden soğudum bıraktım.Bilgisayara merakım vardı, anime, manga takip eden, geçmişten beri içimde kalmış bir çizim merakı olan birisiyim.Gittim bu saatten sonra okulunu okuyamam bari kursta çizimimi aktarabileceğim, hayalgücümle harmanlayabileceğim programları öğrenmeye.6 ay gittik çıktık bitti.Hoca sende yetenek var neredeymişsin dedi.O kadar yere başvurdum.Yeteneği olmayan bir arkadaşım hocanın ve herkesin hayretleri içinde ajansa girdi InDesign'da dergi çalışıyor Master Page yok, fontlara uzaylı gibi bakıyor ama bayan olduğu için, giyimi de, tipi de düzgün olduğu için işi kaptı.Kendini de iyi pazarladı unutmamak lazım.Gerçek bu.Neyse ben de ajansa gittim benim işi de bayan kaptı.Aynı işi yaptık ama tipim müsait değilmiş.Patron sanki kızına damat arıyor.(cidden böyle, presentable olacan)Matbaaya gittim, kağıdı öğreneyim, işi mutfağında öğreneyim diye patronu bekledim akşama kadar şartları konuşalım diye o sırada işi de öğrenmeye çalıştım tabi.Adam geldi saat 7'de "kardeş sen gel sabah benim ofisi bir süpür, maaş konuşmaya gerek yok, sen bizi memnun et biz de seni memnun edelim." dedi.:mad: Böyle bir muhabbet var mı?Gel şartlar budur kardeş, çalışma saatleri şudur, beklentimiz şudur, maaşın budur.Tamam mısın denir yani.Bir de pişkin pişkin buraya hiç bir grafiker dayanamadı dedi.Dayanamaz tabi.Ben muhasebeden nefret ettim bu patronların pişkinlikleri yüzünden bir de verdiğin emeğe, hayalgücüne, kafa yormana değer biçemeyen birisi nedir?Her meslekte temizlik imandandır düsturu vardır arkadaşlar.Bir kaç iş görüşmem daha olacak.Bunlarda da bu pişkinlikleri görürsem hayalgücümü ve program bilgilerimi çöpçü olarak aktarmayı düşünüyorum.İmana Gelen Grafiker olarak hayatıma devam edeceğim gibi görünüyor.Saygılarımla.
 

wierri

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
22 May 2010
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Bende mersinde grafikerlik yapmakdayım. 5 senedirde aynı yerdeyim. Aldığım maaşda 1500 tl. Normal mı acaba aldığım ücret mersin gibi bir yerde. İlk başlarken 500 tl ile başlamıştım 5 sene önce.
 

feylosoft

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
538
Tepkime puanı
15
Tabi ki maaşlar yüksek olmalı ama arkadaşlar biliyorsunuz sonuçta hizmet sektöründeyiz patronlar kazanmalı ki iyi maaş versin kabaca hesaplayın sizin yaptığınız işlerden aşağı yukarı ne kadar karda firmanız, oradan gerçek bir sonuç çıkarabilirsiniz. Elbette yeterliliğiniz kaliteniz önemli ama ayda 5 bin Tl kar eden bir firmadan da 2000 Tl maaş beklemeyezsiniz haliyle iyi maaş istiyorsanız, iyi ve karlı bir kurumda çalışcaksınız şehir de önemli. Mersin vb gibi şehirlerde arkadaşların aldıkları aylıklar gayet iyi.

İzmir özelinde konuşursak maaşlar çok düşük çok verdiğini söyleyen yerlerde bu maaşı vermez yada düzenli veremez sizi süründürürler. Ama 2 elin parmaklarını geçmeyecek yerde bi ihtimal düzenli ve yüksek maaş alabilme durumunuz var.

Maaş konusunda sektör olarak en iyi yerler İstanbul ve Ankara ilerlemek ve daha iyi gelir için buraları son durak.
 
Üst