a.g.s.l
👑Efsanevi Grafiker👑
- Katılım
- 1 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,444
- Tepkime puanı
- 134

Çello Ustası
Ellerindeki kan onun midesini bulandırıyordu. Çünkü sebepsiz yere akıyordu. Damarlarındaki kanın akışkanlığı hissedilmiyordu. Kızgınlık ve nefret kardeş gibiydi artık. Gözlerinde beliriyordu her şey aslında. Dışarıya çıkmak istiyordu. Fakat sokakta yürümek birçok şeyi beraberinde getiriyordu.
Yoldakilerin ona acıyarak bakmasına alışmıştı aslında. Nerdeyse bedeni betonla bütünleşecekti. Dik yürüyemiyordu, gözlerinin altı morarmış, saçı başı dağılmış, kıyafetinde ise bir kirlilik söz konusuydu. Garipsenmek ona göre zavallılıktı. Fakat onu garipsemeyen biri olacaktı elbet. Umutlarla yaşamak istemiyordu. Çünkü düşüşlere sebep olacaktı.
Baktı etrafına neler olduğunu anlamak için. Sonra devam etti yoluna. Demir kapının oraya gelmişti. Yukarıya nasıl çıkacağını tahmin etmeye çalışıyordu. Merdivenlere doğru koştu. Hızlıca kapıya vardı. Durdu biraz çünkü nasıl bir hesap vereceğini bilmiyordu. Kapıyı çaldı ve başını yere eğdi. Kapıyı açan biri olacaktı elbet. Günlerce bekledi kapının önünde. Tüm uykusuzluğuyla… Sonra ağırdan bir koku hissetti ve çok iğrençti. Çürümüş ete benziyordu. Kapıyı kırmaya çalıştı. İçeri girdi ve yerde yatan beden vardı.
Yerde yatan onun eşsiz çello ustasıydı…
Saatlerce onun kokan vücuduna ağladı. Artık yaşamaya nedeni yoktu. Duvarın kenarındaki çelloyu sırtına aldı. Koşmaya başladı yine. Hep koşmayacaktı artık. Son koşuştu bu sonsuzluğa…
Durdu köprünün dibinde ve son kez vurdu arşeyle tellere. Başını eğdi yavaşça. Kimsenin onun ağladığını görmesini istemiyordu. Son arşe de yaptı görevini. Sırtına aldı çellosunu. Çıktı köprünün demirlerine. Hiç düşünmeden atladı karanlık suya. Son kez gölgelere düştü arşeler.
Sularda bir arşe gördüm. Çelloların huzurunda yüzen sular vurdu kıyılara. Hiç belli etmedi ölülerin renklerini. Hep kimsesiz kayalıklara vurdu sular kendilerini. Kim bilirdi ki çellonun huzurunda ölüneceğini?
Alıntı'dır.
Son düzenleme: