grafipapatya
♾️Grafik Gurusu♾️
- Katılım
- 5 Eyl 2007
- Mesajlar
- 1,523
- Tepkime puanı
- 61
- Yaş
- 37
BIM'de Eski Sevgiliyi Görmek
Son patitoyu da attım ağzıma ve bim'e doğru yola çıktım. zaten iki
adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım l.. dedim, kim iki
saat şimdi bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran
şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar ben bunu anladım.
bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl
bir klima l.. bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici
sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu
sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası
veriyordum.
"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü.
bende doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne
güzellik. bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım.
zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım.
tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.
sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" diye yankılanan bir ses şimdi "süt
de alalım. dost süt olsun" diyordu. bir zamanlar kulağıma "seni
seviyorum" diye yankılanan bir ses şimdi "yok muratbey kaşar alalım o
daha ucuz" diyordu. yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta
elimden yere düştü. evet, eski sevgilimdi bu.
bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi
gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu.
bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. ve alışveriş arabasında le cola,
blume, dost süt, dost peynir, muratbey kaşarları gibi birsürü ürün
vardı. evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.
ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve
hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya
eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa
arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen
bim sayesinde
saklanamadım.
peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi
saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle s...
gibi çömelmiş ve k.. çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız?
işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur
yıkılmışça ayağa kalktım. le portam manzunca yerden bana bakıyordu.
ben gibi yıkılmış, öylece yatıyordu.
gözlerine baktım. le portanın değil l..., eski sevgilimin. ban baktı,
mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma
bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak.
buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin
çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de
biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya.
içimden geldiği gibiyim.
böyle düşündüm ama sonra ............. dedim. adam kapmış kızı, ben de
lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın l... beni.
"nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"
dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba
diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi
hasıl
olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu
seçmekle meşguldu.
"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı
bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun
anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse bosver" der gibi
baktım. gitti alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.
gözyaşlarımı saklayarak iki poşet patitoyu ve le portamı yerden aldım
ve kasaya gittim. bir de blume peçete aldım yüzlük paket, gözyaşlarımı
silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana,
"paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakması artık kimse. al l..
paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen
geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş
almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. ....., bir
romantizm de yaşayamadık be.
eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün
olduğumu anlayabilen tek insan.
eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün
olduğumu anlayabilen tek insan.
"abi bir şey diycem. pijamanın k...da delik var, k... gözüküyor,
baya bir büyük"
o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.
--------alıntıdır---------
Son patitoyu da attım ağzıma ve bim'e doğru yola çıktım. zaten iki
adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım l.. dedim, kim iki
saat şimdi bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran
şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar ben bunu anladım.
bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl
bir klima l.. bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici
sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu
sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası
veriyordum.
"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü.
bende doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne
güzellik. bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım.
zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım.
tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.
sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" diye yankılanan bir ses şimdi "süt
de alalım. dost süt olsun" diyordu. bir zamanlar kulağıma "seni
seviyorum" diye yankılanan bir ses şimdi "yok muratbey kaşar alalım o
daha ucuz" diyordu. yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta
elimden yere düştü. evet, eski sevgilimdi bu.
bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi
gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu.
bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. ve alışveriş arabasında le cola,
blume, dost süt, dost peynir, muratbey kaşarları gibi birsürü ürün
vardı. evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.
ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve
hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya
eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa
arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen
bim sayesinde
saklanamadım.
peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi
saklandığını sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle s...
gibi çömelmiş ve k.. çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız?
işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur
yıkılmışça ayağa kalktım. le portam manzunca yerden bana bakıyordu.
ben gibi yıkılmış, öylece yatıyordu.
gözlerine baktım. le portanın değil l..., eski sevgilimin. ban baktı,
mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma
bakıyordu. anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak.
buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin
çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de
biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya.
içimden geldiği gibiyim.
böyle düşündüm ama sonra ............. dedim. adam kapmış kızı, ben de
lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın l... beni.
"nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"
dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba
diye baktım ama "nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi
hasıl
olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu
seçmekle meşguldu.
"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı
bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun
anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse bosver" der gibi
baktım. gitti alışverişe devam etti. bir güle güle demeden.
gözyaşlarımı saklayarak iki poşet patitoyu ve le portamı yerden aldım
ve kasaya gittim. bir de blume peçete aldım yüzlük paket, gözyaşlarımı
silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana,
"paran var mı" der gibi baktı bana, bana bakması artık kimse. al l..
paranı der gibi uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen
geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş
almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. ....., bir
romantizm de yaşayamadık be.
eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün
olduğumu anlayabilen tek insan.
eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün
olduğumu anlayabilen tek insan.
"abi bir şey diycem. pijamanın k...da delik var, k... gözüküyor,
baya bir büyük"
o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.
--------alıntıdır---------
Son düzenleme: