Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

kendimi bildim bileli?

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
Kendimi bildim bileli deriz ya hani,
ama o kendimizi bildiğimiz an; bilinçli olarak hayattaki ilk anlarımızdır.

O ana dair hatırlayabildiğin ilk şey nedir?

Ben bunu hep merak etmişimdir insanlarda.
Ben 2 yaşımdaki bir anımı anlattığımda, hadi canım sende, 2 yaşını nasıl hatırlıyorsun diye tepki almışımdır ne yazık ki. Aslında o kişi 2 yaşını hatırlayamadığı için benim hatırlamam mantıkdışıdır ona...

Arkadaşlar tekrar soruyorum kendinizi bildiğiniz ana gidin, yaşınızı ve hatırladığınızı söyleyin..

Bakalım ben mantık dışımıyım?
Benim gibi bir kaç kişi mi var mantık dışı anıları olan?
Yoksa mantıkdışı bir toplummuyuz? :)

Anım:

Sıcak bir yaz akşamı, bahçe kapısı açılıyor gıcırtılarla... Ve ben sesi duyunca evin kapısını açmak için kapıya doğru koşuyorum. Çizgili bir tişörtüm var ustumde, birde beyaz kısa pantolonum, ayakkabılarım ise bezden ve 85 model...
kapıyı aralayıp merdivenlere doğru baktığımda beliren annem ve kucağında bir battaniyeye sarılı ay parçası bir bebek.(gerçi şimdi ayı parçası :) ) kapıya doğru geliyor...

2 yaşındayım, kardeşim yeni doğmuş ve annem hastaneden eve kardeşimi getiriyormuş meğer...
Ama ben şöyle diyorum ev halkına : Koşun annem eve hastaneden bi çocuk getirdi !!!

hala gözlerimde canlanıyor :)
 

blueden

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Şub 2008
Mesajlar
7,264
Tepkime puanı
176
Şahsi fikrim dediginiz şeyin mümkün olmayacağıdır !
Anılar hayal meyel hatırlanır; ancak bilinç altına yerleşmişse eğer sadece akla gelir veya anımsanır. Örnek:2 yaşındaki bir çocuk gözleri önünde unutlmuyacak bir kaza yaşamışsa bu olayı 20 yaşında dahi gözleri önünde canlandırır ama hafızasına alamaz, anımsadıgı tek şey 1-2 fotoğraf kareden ibarettir. Unutmayınki bir sn' lik bir video yaklaşık 24 KARE den oluşur ve bunların hafızada ANI olarak kalması için en az 24 kareye ihtiyaç vardır ;) Veya o olayı yaşadıktan sonra sürekli o olayı hatırlatıcı birşeyler olmuş ve beyinde güncelleştirilmişse o sadece anımsanır, hatırlanmaz ve ANI olarak hafızada kalmaz...

Görme ve konuşma yeteneğini oluşturan beyin sistemleri çok erken dönemlerde şekillenmektedir. (ilk 8 ay) Araştırmalar bebeğin doğumundan hemen sonraki erken dönemlerden başlamak üzere gördüğü ve duyduğu tüm olayların ileriki dönemlerde kendi görüş ve konuşma yetenekleri üzerinde derin bir etki bıraktığını ve şekillendirdiğini göstermektedir.

Öğrenme yeteneği 3-10 yasları arasında en üst seviyelere ulaşır ancak ömür boyu devam eder.

10-18 ay arasında bebeğin duyguları gelişmektedir. Duygular uzun vadeli bellek ile yakından ilişkilidir.


Bu mümkün değil yani, sayın cesurmeneli...
 
Son düzenleme:

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
sevgili blueden

peki size göre ben mantıkdışıyım. :)

aslında gördüğüm 24 kare değil olayın ta kendisidir.

benim gördüğüm fotonları resimden yansıdığının iddasına kalkışmayın lutfen..


işin felsefesine girersek içinden çıkamayız;

bilim, bir okun yayından çıktığı andan itibaren her seferinde yolun yarısını alacağını ve

her iki nokta aralığında sonsuz sayıda uzunluk veya nokta varsa mantık olarak o okun

hiçbirzaman hedefe ulaşamayacığını öngrür. ama pratikte iş böyle değildir. ok yaydan

çıktımı bir kere hedefe varır. işin çinden çıkamayan bilimbuna xenon paradoksu der. bir

başka misal einstein teoremine göre ışık hızına yakın bir hızda en yakın galaksiye gidip

geldiğinde kendi gidiş anını yakalayabilirsin..(hani hızlandıkça zamana yavaşlar teorisi)

fakat yakaladın diyelim kendini öldürürsen ne olacak sorusunu sormuşlar ve ''x eşit değil x''

çıkmış yani paradoks olmuş. zaman ve mekan kavramının izahına kalkışan, ruhun iç

kimyasını çözmeye çalışan bilim adamları mantık dalında paradoks deryalarında

boğulmuşlar.

böyle bir kaotik varsayımları 2x2=4 gibi netliğe kavuşturmanız pek hızlı verilmiş bir cevap

niteliğinde değerlendiriyorum...

yani işin içinde iş var bayağı. biz buradan içindeki işi çözmeyi bırakalım lutfen...

size sorayım cevap verin lutfen..

sizin hatırladığınız nedir?
 

kopukhasan

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
4 May 2008
Mesajlar
1,881
Tepkime puanı
17
Kendimi bildim bileli deriz ya hani,
ama o kendimizi bildiğimiz an; bilinçli olarak hayattaki ilk anlarımızdır.

O ana dair hatırlayabildiğin ilk şey nedir?

Ben bunu hep merak etmişimdir insanlarda.
Ben 2 yaşımdaki bir anımı anlattığımda, hadi canım sende, 2 yaşını nasıl hatırlıyorsun diye tepki almışımdır ne yazık ki. Aslında o kişi 2 yaşını hatırlayamadığı için benim hatırlamam mantıkdışıdır ona...

Arkadaşlar tekrar soruyorum kendinizi bildiğiniz ana gidin, yaşınızı ve hatırladığınızı söyleyin..

Bakalım ben mantık dışımıyım?
Benim gibi bir kaç kişi mi var mantık dışı anıları olan?
Yoksa mantıkdışı bir toplummuyuz? :)

Anım:

Sıcak bir yaz akşamı, bahçe kapısı açılıyor gıcırtılarla... Ve ben sesi duyunca evin kapısını açmak için kapıya doğru koşuyorum. Çizgili bir tişörtüm var ustumde, birde beyaz kısa pantolonum, ayakkabılarım ise bezden ve 85 model...
kapıyı aralayıp merdivenlere doğru baktığımda beliren annem ve kucağında bir battaniyeye sarılı ay parçası bir bebek.(gerçi şimdi ayı parçası :) ) kapıya doğru geliyor...

2 yaşındayım, kardeşim yeni doğmuş ve annem hastaneden eve kardeşimi getiriyormuş meğer...
Ama ben şöyle diyorum ev halkına : Koşun annem eve hastaneden bi çocuk getirdi !!!

hala gözlerimde canlanıyor :)

çok ilginç gerçekten :D

ben de köydeki evimize babamın bir gece çekyat getirdiğini hatırlıyorum
camdan izlemiştim getirdikleri aracı bu anım 3 yaşımda felan
3 yaşımdayken hatırladığım birkaç şey daha var ama en eskileri bunlar daha eskisi yok
 

blueden

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Şub 2008
Mesajlar
7,264
Tepkime puanı
176
sevgili blueden

peki size göre ben mantıkdışıyım. :)

aslında gördüğüm 24 kare değil olayın ta kendisidir.

benim gördüğüm fotonları resimden yansıdığının iddasına kalkışmayın lutfen..


işin felsefesine girersek içinden çıkamayız;

bilim, bir okun yayından çıktığı andan itibaren her seferinde yolun yarısını alacağını ve

her iki nokta aralığında sonsuz sayıda uzunluk veya nokta varsa mantık olarak o okun

hiçbirzaman hedefe ulaşamayacığını öngrür. ama pratikte iş böyle değildir. ok yaydan

çıktımı bir kere hedefe varır. işin çinden çıkamayan bilimbuna xenon paradoksu der. bir

başka misal einstein teoremine göre ışık hızına yakın bir hızda en yakın galaksiye gidip

geldiğinde kendi gidiş anını yakalayabilirsin..(hani hızlandıkça zamana yavaşlar teorisi)

fakat yakaladın diyelim kendini öldürürsen ne olacak sorusunu sormuşlar ve ''x eşit değil x''

çıkmış yani paradoks olmuş. zaman ve mekan kavramının izahına kalkışan, ruhun iç

kimyasını çözmeye çalışan bilim adamları mantık dalında paradoks deryalarında

boğulmuşlar.

böyle bir kaotik varsayımları 2x2=4 gibi netliğe kavuşturmanız pek hızlı verilmiş bir cevap

niteliğinde değerlendiriyorum...

yani işin içinde iş var bayağı. biz buradan içindeki işi çözmeyi bırakalım lutfen...

size sorayım cevap verin lutfen..

sizin hatırladığınız nedir?

Sevgili cesurmeneli,


"işin felsefesine girersek içinden çıkamayız;"


Felsefe zaten bunun için var, ama biz felsefe yapmıyoruz bilimsel bir gerçeği tartışıyoruz =) Siz gidip konuyla uzaktan yakından alakası olmayan bilimsel konulara giriyorsunuz...

Konu ile alakasız teorem ve ispatları kanıt olarak göstermeyin, çocuk psikolojisi ve bilimsel bir kanıt sunun madem.

Benim hatırladıgım nedir? 3 yaşında arkadaşlarımla parkte oynamam, ama nasıl biliyormusunuz, ANI olarak değil...sadece ANImsama ;) Hafızaya alma ve hatırlama evresi 3 yaşında başlar...
Gelişim ve yaşam evresi var ve bu belirli yaş-çevreye göre değişim, gelişim gösterir, oluşturulan kurgu; kurdugu paradoks dan ibarettir sadece...

Neyse kolay gelsin...
 

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
yani hafızana bir şey gelmiyor diye bu kadar hocalık yapılır:D
hemde piskolji,felsefe, çocuk sağlığı vs. her alanda


senin anlamadığın konu varmı deniz?

siyah rengi seviyormuşun madem öyle,
sana sevdiğin bir şeyle veda edeyimde
uğraşma benle. tatlıya bağlıyalım bu işi.

bu attaki zerafeti sana gönderiyorum...

154jvr.jpg



bu arada ayda yılda bir samimi bişey yazalım dedik konuyu berbat ettin!!!!
 
Son düzenleme:

blueden

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Şub 2008
Mesajlar
7,264
Tepkime puanı
176
Tek anlamadığım konu sizin gibi konuyu dağıtma lütfü gösterip sonra zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışan insanlar...

Konumuzla süper alakası var yani, tebrik ederim...
Fotoğraf içinde teşekkürler çok naziksiniz... Kimseyle uğraştıgım yok, konu ile ilgili düşüncelerimi söylüyorum görüyorum ki yorum ve eleştiri kaldıramıyorsunuz, neyse siz isteyin yapmam...

Yazmıyacağım dedimde, "bu arada ayda yılda bir samimi bişey yazalım dedik konuyu berbat ettin!!!!" bu cümleniz sizi çok güzel ifade etti yani teşekkür ederim, söylenecek söz bırakmadı...
Çok KİBARSINIZ, ÇOK...!
 
Son düzenleme:

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
tamam da sal bizi
 
Son düzenleme:

kopukhasan

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
4 May 2008
Mesajlar
1,881
Tepkime puanı
17
Tek anlamadığım konu sizin gibi konuyu dağıtma lütfü gösterip sonra zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışan insanlar...

Konumuzla süper alakası var yani, tebrik ederim...
Fotoğraf içinde teşekkürler çok naziksiniz... Kimseyle uğraştıgım yok, konu ile ilgili düşüncelerimi söylüyorum görüyorum ki yorum ve eleştiri kaldıramıyorsunuz, neyse siz isteyin yapmam...

Yazmıyacağım dedimde, "bu arada ayda yılda bir samimi bişey yazalım dedik konuyu berbat ettin!!!!" bu cümleniz sizi çok güzel ifade etti yani teşekkür ederim, söylenecek söz bırakmadı...
Çok KİBARSINIZ, ÇOK...!

bu kadar mesajı olan bu kadar tecrübe puanı olan
hemen hemen her konuda uyarı yapma lüksünü kendinde bulan
bir üyenin bu şekilde ikili diyologların forumda yasak olduğunu bilmemesi tuhaf

ben sizin şu kelimelerinize bir yanıt vermek istiyorum

"...konu ile ilgili düşüncelerimi söylüyorum görüyorum ki yorum ve eleştiri kaldıramıyorsunuz..."

bu cümlenize ters düşen birçok eyleminiz oldu örneklerini sıralamaya gerek yok sanırım
 

filizdmr

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
2,679
Tepkime puanı
135
Web sitesi
filizcinardemirtas.blogspot.com
nezaketi senmi bana öğreteceksin. kibariyenin eskişehir versiyonumusun sen.
benden değil forumun yakasından düşte forum rahatlasın, yaratıcı fikirler yol bulsun. bu karamsarlığınla, ukela tavırlarınla bide 40 yaşında edalarınla herkese meslekten nefret etmek için bahane veriyorsun. turkiyede bu mesleğin ilerleyememesinin sebebi sen ve senin gibiler.
ama yakında ab uyum taslağı paketinde hukumet sana bi tedbir alacak.
seni kara adaya göndersinler bence bu kara sevgisi karamsarlığın ışımasıdır.
önce mum ol bi kendini ışıt daha sonra etrafını aydınlatmaya çalış.
bacak kadar yaşınla buyuklerine hayat adına not verme....!!!

ahmet kayanın birazdan kudurur deniz şarkısını dinliyorum
:D:D:D

Sayın cesurmeneli nezaket kelimesini kimse kimseye öğretme amacında değil ama sizin konuşma biçiminiz nezaket dışında kalıyor,forumun yakasından düşmesi gibi bir isteğiniz var neden sizmi karar vericeksiniz,yaratıcı fikirler herzaman forum içinde mevcut yol kesende yok daha çok bilgilendiren var.
Düşündünüz mü hiç bu şekilde sizin konuşma şeklinizde olan bir insan Türkiyeye ve bu foruma neler kazandırabilir yada götürebilir..
Mum ol diyorsunuz ışık saç ,peki siz niye bu yaşınızda öfke saçıp bu yaşınıza yakışmayan hakaretlerde bulunuyorsunuz,akıl yaşta değil, baştadır bunu hayata bakarsanız çoğu yerde ispatını görebilirisniz


ahmet kayanın birazdan kudurur deniz şarkısını dinliyorum..

Bu sözünüzle hani küçük çocuklar birbirlerini kışkırmak için laf atarlarya nedense onu hatırlattı bana ..

Konu açtıysanız her yoruma açık olmalısınız sinirlenip hakaret etmeye değil saygılar diyorum bu konuşma biçimi içinde daha fazla muhattap olmak istemiyorum iyi geceler saygılar...


bu kadar mesajı olan bu kadar tecrübe puanı olan
hemen hemen her konuda uyarı yapma lüksünü kendinde bulan
bir üyenin bu şekilde ikili diyologların forumda yasak olduğunu bilmemesi tuhaf

ben sizin şu kelimelerinize bir yanıt vermek istiyorum

"...konu ile ilgili düşüncelerimi söylüyorum görüyorum ki yorum ve eleştiri kaldıramıyorsunuz..."

bu cümlenize ters düşen birçok eyleminiz oldu örneklerini sıralamaya gerek yok sanırım

Hasan bey her konuya , uyarı yapma lüksü herkesde var aynı sizin eleştrileriniz uyarılarınız ve her tartışma konusunun içinde her zaman denk gelmeniz yer almanız gibi saygılar iyi geceler...



ben ''sen ve senin gibiler'' dedim. fakat bu kavramın içine maalesef bu deniz fanatiği tavırlarıyla dahil oluyorsunuz. adım gibi biliyorumki kendisinin yuzu yok yazmaya, sizi buraya yönlendirdi. özel uyesiniz diye foruma reislik yapmayın. bu kesinlikle her forum kullanıcısının olması gereken sorumluluktan çok uzak bir tutum. birde yaşasınki içimdeki çocuğu 26 lı yaşlarımda koruyabiliyorum. :)
söyledim yukarıda bırakın bu 40 yaşındaki edaları!

birde siz kimsiniz kuzum seninle bu saatten sonra muhatap olmak istemiyorum diyorsunuz.
konuya dışardan karışan sizsiniz. bu ne ukelalık...!!![/

Dikkat ederseniz ben sizin konuşma biçiminize takıldım hakaretlerinize, deniz fanatiği ne demek ünlü birimiki fanatik olalım ,muhattap olmamak yüzü yok olmamak değildir,kimse kimseyi yönlendirmedi ,biz reislik yapmıyoruz ama siz hakaret boyutunu aşıyorsunuz , hakaret etmeyiniz hakaret etmeseydiniz sözümüz yoktu biraz önce karşınızdaki kişiye bacak kadar çocuk diyordunuz şimdi kendiniz çocuk olmayı seçtiniz oda güzel :)

Ben kimmiyim forumun herhangi bir üyesiyim neden bu konuya 3 kişiden başka üye yorum yazamazmı ?yazabilir ...

bu mesajdan sonra tartışma ve hakaretler devam etmesin çünkü o seviyeye düşmemek en iyisi kendi kendinize yazmış olacaksınız ...iyi forumlar
 
Son düzenleme:

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
sen nerden çıktın flzdmr
 
Son düzenleme:

redeath333

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
29 Kas 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
11
Ben sadece annemle babamın anlattıklarıyla küçüklüğümü şekillendirebiliyorum.
Onlar sussaydı hiçbir şey hatırlamazdım :)
 

Gökhan TEKİN

ARTniyetli
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
4,702
Tepkime puanı
74
Konu daha çok tartışmaya ve ikili atışmalarla devam edecekse konuyu kilitlemek zorunda kalıp, kurallara uymayan üyelere yaptırım uygulanacaktır. İkili atışmalar, karşılıklık tartışmalar forum genelinde yasaktır.
 

VolkanTEKiN

♫♪♪ ♫♪♪ &#9835
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
14,551
Tepkime puanı
112
Üç yaşındaki bir çocuğun kısa süreli hafızası sadece üç birimlik bilgiyi depolayabilmektedir.
Yedi yaşına kadar, kısa süreli hafızanın kapasitesi beş birime yükselmekte;
On yaşından sonra da yetişkinlerde olduğu gibi beş birimle dokuz birim arasında değişmektedir.

Her bebek düşünme, görme, duygu gibi beyin fonksiyonlarından sorumlu yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile doğar. Hayatin ilerleyen dönemlerinde ise bu doğuştan gelen 100 milyar sinir hücresinin üzerine yenileri üretilmemektedir.

Sinir hücreleri sinaps adi verilen küçücük boşluklarla birbirlerine bağlanırlar ve beynin çeşitli fonksiyonlarını yerine getiren kümeler oluştururlar. Doğumdan sonraki ilk sekiz ay boyunca sinir hücreleri arasında bağ oluşumu şaşırtıcı derecede hızlıdır. Sekiz ayin sonunda yaklaşık 1000 trilyon sinaps oluşmuştur. Bu sinapslarin günlük yasamdaki ihtiyaçlara ve uyaranlara bağlı olarak bir kısmı korunur, kullanılmayanlar ise zamanla kaybolur ve çocuk 10 yaşlarına geldiğinde sinaps sayısı erişkinlerdeki seviyesine ( 500 trilyon) iner.

Yaşamın ilk aylarında oluşan bu bağlantılar bebeğe dışarıdan gelen uyaranlarla güçlendirilmekte ve kalıcı hale getirilmektedir. Bu uyaranları verenler de çoğunlukla bebeğin anne baba ve yakin çevresi ile bakımında yardımcı olan kişilerdir.

Görme ve konuşma yeteneğini oluşturan beyin sistemleri çok erken dönemlerde şekillenmektedir.(ilk 8 ay) Araştırmalar bebeğin doğumundan hemen sonraki erken dönemlerden başlamak üzere gördüğü ve duyduğu tüm olayların ileriki dönemlerde kendi görüş ve konuşma yetenekleri üzerinde derin bir etki bıraktığını ve şekillendirdiğini göstermektedir.

Öğrenme yeteneği 3-10 yaşları arasında en üst seviyelere ulaşır ancak ömür boyu devam eder.

10-18 ay arasında bebeğin duyguları gelişmektedir. Duygular uzun vadeli bellek ile yakından ilişkilidir.

İlk 10 yıl boyunca müzik, dil eğitimi ve diğer ömür boyu sürecek yetenekler öğrenilmektedir.

Bebekler 2-3 aylık olana kadar derinlik kavramından yoksundurlar; bu nedenle kendilerine uzatılan bir nesneyi elleriyle yakalamakta zorluk çekerler. 3-5 ayları arasında çocukla oynanırken, çocuğun beyninde bu konuda görev alacak hücreler birbirleriyle bağlantı içine sokularak, hücrelerin örgütlenmesi gerçekleştirilir ve çocukta derinlik kavramı oluşur. Bu 3-5 ay arası dönemde çocuğun gözleri ve elleri bağlanacak olursa ve onunla ilgilenilmezse, çocukta derinlik kavramı pek oluşmaz! Bundan çıkarılacak sonuç çok çok önemlidir: İnsan bilinci oluşturulmasına yönelik sinir hücreleri arası bağlantı oluşumları ‘zamana’ endekslidirler, yani her bağlantı sistemi ana hatlarıyla belirli bir dönem içinde gerçekleşmektedir.

Sanırım yukarıda yaptığım çeşitli sitelerdeki derlemeden ve alıntılardan bu konu hakkındaki fikrinizde bir sonuca varabilirsiniz.

Bunun dışında konunuza yorum yazan üyelere ve size yakışmayacak usluptaki cevaplarınız hakaret içermektedir. Lütfen uslubunuza dikkat ediniz.

İyi forumlar.
 

cesurmeneli

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
402
Tepkime puanı
6
yahu blader verdiğin bilgiler için çok teşekkur ederim.
ama konu tartışma konusu değildi. maalesef blueden konuyu buraya kadar getirdi.

maksat muhabbet olsun diye herkes eski bir anısını anlatacaktı....
ama maalesef bilimsel bir platforma dönüştü burası.:(
 

grafikerkartal

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
5 Ocak 2008
Mesajlar
2,592
Tepkime puanı
79
yahu blader verdiğin bilgiler için çok teşekkur ederim.
ama konu tartışma konusu değildi. maalesef blueden konuyu buraya kadar getirdi.

maksat muhabbet olsun diye herkes eski bir anısını anlatacaktı....
ama maalesef bilimsel bir platforma dönüştü burası.:(

sayın cesurmeneli; farkındamısınız bilmiyorum ama işi çığrından çıkarmışsınız siz bu forumun en yetkili kişisine nasıl Bir(l)ader dersiniz? Ayrıca size gereken uyarı yapıldıktan sonra !!! Böyle bir samimiyeti kendinizde nasıl görüyorsunuz ?

Not: Volkan Tekin ile forumda bu samimiyet ile konuşucak samimiyetiniz var ise şimdiden özür dilerm...
 

vasili_zaitzev

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
10 Ağu 2009
Mesajlar
708
Tepkime puanı
13
Şaka maka konu almış yürümüş :)
Bu arada adminimize Volkancığım diyebilir miyim grafikerkartal var mı buna yetkim ;) Samimiyet tek inandığım şey ama herşeyin de bi sınırı var tabi haklı olabilirsin.ama arkadaşın kötü niyetli olduğunu sanmam.

Neyse ben uğurböcekleri topladığımı hatırlıyorum.Hepsinden bişiy istediğimi. ama 2 yaşında mıydım değil miydim bilemem
 

larana

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
27 May 2009
Mesajlar
793
Tepkime puanı
24
Bence beyin hala çözülebilmiş değil. Bilimadamları da varsayımlarla konuşuyorlar. Bilimadamları varsayımlarla konuşurken bize yorum yapmak pek düşmez diye düşünüyorum. Sağdan soldan alınan yazılarla da bir yere varılmaz. Sadece fikir söylenebilir.
Ben çok net hatırlamıyorum çocukluğumu çünkü ben istisnai bazı durumlar yaşadım geçici hafıza kaybı gibi. Dolayısıyla hatırlamıyorum ama bazen ilkokul çağlarım kopuk kopuk gözümün önüne geliyor ben de izliyorum:)
 

bulletproof

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Nis 2008
Mesajlar
688
Tepkime puanı
6
konunun sapması haricinde kendi şahsi "teorim"

anne karnından itibaren, belki bir dönemden itibaren insan kayda başlar, karakterler, hisler belki bu şekilde bilinçli olarak ifade edilemeyen kayıt ile oluşuyor olabilir. insan her anını beyninde dosyalar olarak kaydeder, bir dosyaya ulaşmak için onun adını yada etiketini (tag) bilmek gerekir. bir anda aklımıza gelen anılar için bunu söylemek mümkün; belki o an çalan müzik, duyulan koku veya bir hissin etkisiyle ulaşılmıştır o dosyaya.

bu teoriye karşı şöyle bir karşı görüş sürülebilir; o zaman tıpkı kelebek etkisi isimli filmde ki gibi bir fotoğrafa bakarak o anın dosyasını bulmamız gerekmez mi? evet bu da haksız bir görüş sayılmaz, beyin çok karmaşık bir yapı, insan bütünüyle karmaşık bir yapı, belki tam anlamıyla çözülmesi mümkün değil..

sonuç itibariyle benim teorime göre zaten sizin küçük yaşlarda bir anınızı hatırlamanız çok mantıklı ve mümkün, ancak ben bir bilim adamı değilim, ayrıca belirttiğiniz yaşlar için çok parlak hatıralarım olduğunu söyleyemiyorum ama bu beynin çalışma yapısı ile alakalı olduğunu düşünüyorum.
 

VolkanTEKiN

♫♪♪ ♫♪♪ &#9835
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
14,551
Tepkime puanı
112
yahu blader verdiğin bilgiler için çok teşekkur ederim.
ama konu tartışma konusu değildi. maalesef blueden konuyu buraya kadar getirdi.

maksat muhabbet olsun diye herkes eski bir anısını anlatacaktı....
ama maalesef bilimsel bir platforma dönüştü burası.:(

Kusura bakmayın fakat bu şekilde bir hitap şekli hoşuma gitmediği için lütfen uslubunuzu değiştiriniz. Ayrıca konuda kural dışı olan bir davranış görülmemektedir.

Şaka maka konu almış yürümüş :)
Bu arada adminimize Volkancığım diyebilir miyim grafikerkartal var mı buna yetkim ;) Samimiyet tek inandığım şey ama herşeyin de bi sınırı var tabi haklı olabilirsin.ama arkadaşın kötü niyetli olduğunu sanmam.

Neyse ben uğurböcekleri topladığımı hatırlıyorum.Hepsinden bişiy istediğimi. ama 2 yaşında mıydım değil miydim bilemem

Volkan ya da Volkan TEKİN beni daha mutlu edecektir. :)

Bence beyin hala çözülebilmiş değil. Bilimadamları da varsayımlarla konuşuyorlar. Bilimadamları varsayımlarla konuşurken bize yorum yapmak pek düşmez diye düşünüyorum. Sağdan soldan alınan yazılarla da bir yere varılmaz. Sadece fikir söylenebilir.
Ben çok net hatırlamıyorum çocukluğumu çünkü ben istisnai bazı durumlar yaşadım geçici hafıza kaybı gibi. Dolayısıyla hatırlamıyorum ama bazen ilkokul çağlarım kopuk kopuk gözümün önüne geliyor ben de izliyorum:)

Bilim adamları sadece varsayım değil; eldeki verilerin sonuçları ile gerçek ya da gerçeğe en yakın sonuçlar ile konuşurlar. Dolayısı ile sizin sadece inandığınız ama bilimsel olarak ortaya koyamadığınız onların ise bilimsel olarak ortaya koydukları veriler yukarıda benim alıntı yaptığım mesajda bulunduğu gibidir. Sizin inandığınız sonuç gerçeği değiştirmez.

Üstelik hafıza kaybı yaşadığınızı da belirtmişsiniz...

konunun sapması haricinde kendi şahsi "teorim"

anne karnından itibaren, belki bir dönemden itibaren insan kayda başlar, karakterler, hisler belki bu şekilde bilinçli olarak ifade edilemeyen kayıt ile oluşuyor olabilir. insan her anını beyninde dosyalar olarak kaydeder, bir dosyaya ulaşmak için onun adını yada etiketini (tag) bilmek gerekir. bir anda aklımıza gelen anılar için bunu söylemek mümkün; belki o an çalan müzik, duyulan koku veya bir hissin etkisiyle ulaşılmıştır o dosyaya.

bu teoriye karşı şöyle bir karşı görüş sürülebilir; o zaman tıpkı kelebek etkisi isimli filmde ki gibi bir fotoğrafa bakarak o anın dosyasını bulmamız gerekmez mi? evet bu da haksız bir görüş sayılmaz, beyin çok karmaşık bir yapı, insan bütünüyle karmaşık bir yapı, belki tam anlamıyla çözülmesi mümkün değil..

sonuç itibariyle benim teorime göre zaten sizin küçük yaşlarda bir anınızı hatırlamanız çok mantıklı ve mümkün, ancak ben bir bilim adamı değilim, ayrıca belirttiğiniz yaşlar için çok parlak hatıralarım olduğunu söyleyemiyorum ama bu beynin çalışma yapısı ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

Alıntı yapılan mesajlara toplu cevap:

Söyledikleriniz sadece iddiadır. Ayrıca küçük yaşlarda hiç bir hatıra anımsanmaz demiyoruz. Fakat ayrıntıları ile anımsamanız o yaşlarda bu bilgilerin depolanması için yeteri kadar hücre mevcut olmadığı istatistik olarak doğrulanmış bilimsel bir gerçektir.
 
Üst