Sadgraf
🌟Usta Tasarımcı🌟
- Katılım
- 5 May 2009
- Mesajlar
- 285
- Tepkime puanı
- 23
Bugün 19 Mayıs..Atatürkü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı..
Bakalım geçmişimize ve geçmişten bize kalan şimdiki eserlerimize..
ATATÜRK DİYOR Kİ;
Benim nâçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. 1919
Bütün ümidim gençliktedir. 1919
Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. 1923
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.
Bandırma Vapuru
Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun'a ilk adımlarını Reji İskelesi'nden atarlar. Birinci Dünya Savaşı'nda Ruslar tarafından kentin bütün iskeleleri bombalanmış ancak bir tek Fransızlara ait Reji İskelesi sağlam kalmıştır.
Fransızlar o dönemde Samsun'da kurulu bir fabrikada (Reji) sigara üretmektedirler. İskele'nin adı bu nedenle Tütün İskelesi olarak da geçmektedir.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Samsun'da küçük bir grup karşılar. Karşılamada Samsun Mutasarrıfı İbrahim Ethem bey bulunmamaktadır. Mutasarrıf rahatsız olduğunu belirterek yerine Muhasebe Müdürü Osman Bey'den heyeti karşılamasını ve ağırlama işleriyle ilgilenmesini istemiştir.
Mustafa Kemal ve arkadaşları kalabalık oldukları için tek otele yerleştirilemezler. Atatürk ve bir grup maiyetiyle birlikte Jean İonnis Mantika'ya ait olan “Mantika Palas”a yerleştirilirler. Diğerleri ise bugünkü Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın yerinde bulunan o zamanki Karadeniz Oteli'nde kalırlar.
Mantika Palas, uzun yıllar “Mıntıka Palas” olarak adlandırılmış ve günümüzde Gazi Müzesi olarak kullanılıyor.
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ve Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatışı Cumhuriyetin ilanından sonra 1938 tarihine kadar “Gazi Günü” adıyla Samsun'da yerel olarak kutlanır. Daha sonra ise Atatürk'ün Milli Mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basması 20 Haziran 1938'de çıkarılan bir kanunla milli bayram olarak kabul edilir.
Bugünkü kutlamaların temelini oluşturan beden eğitimi ve spor gösterilerini ise Türkiye'de ilk kez 12 Mayıs 1916'da erkek öğretmen okulu öğrencileri yapmışlar, daha sonra bu gösteriler bir gelenek haline getirilmiş.
1938'de 19 Mayıs'ın “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kanunlaşmasından sonra ise bu gösteriler de resmi bayram gününe alınmış, daha sonra kutlamalar 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı adı altında gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
19 Mayıs denilince ilk akla gelen isim olan Bandırma Vapuru'nun orijinal planları kullanılarak inşa edilen birebir kopyası ise bugün Samsun sahilinde müze gemi olarak ziyarete açık tutuluyor.
Bunlar benim bu nisan ayında çektigim kareler..
Atatürk ve silah arakadaşlarının kararları aldıkları kamara
Ulu Önder'in Dolmabahçe Sarayında giydiği smokin
Özel olarak hazırlatmış olduğu kıyafet
Yazışmaları,Türkçe'ye çevrilmiş hali
Orjinali
Bir başka yazışma
Orjinali
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Vapurdaki Atatürk resimleri
Benim bu Vapuru gezdikten sonra hissetiklerimi sadece yanımda olan arkadaşım,hocam ve telefonda bildirdigim bir kişi biliyor,sizlere bunu anlatamam ama eger birgün oraya yolunuz düşerse siz de benim yaşadığımı şeyi daha iyi anlar ve anlatamazsınız...
:iloveyou:
Bakalım geçmişimize ve geçmişten bize kalan şimdiki eserlerimize..
ATATÜRK DİYOR Kİ;
Benim nâçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. 1919
Bütün ümidim gençliktedir. 1919
Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. 1923
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.
Bandırma Vapuru
Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun'a ilk adımlarını Reji İskelesi'nden atarlar. Birinci Dünya Savaşı'nda Ruslar tarafından kentin bütün iskeleleri bombalanmış ancak bir tek Fransızlara ait Reji İskelesi sağlam kalmıştır.
Fransızlar o dönemde Samsun'da kurulu bir fabrikada (Reji) sigara üretmektedirler. İskele'nin adı bu nedenle Tütün İskelesi olarak da geçmektedir.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Samsun'da küçük bir grup karşılar. Karşılamada Samsun Mutasarrıfı İbrahim Ethem bey bulunmamaktadır. Mutasarrıf rahatsız olduğunu belirterek yerine Muhasebe Müdürü Osman Bey'den heyeti karşılamasını ve ağırlama işleriyle ilgilenmesini istemiştir.
Mustafa Kemal ve arkadaşları kalabalık oldukları için tek otele yerleştirilemezler. Atatürk ve bir grup maiyetiyle birlikte Jean İonnis Mantika'ya ait olan “Mantika Palas”a yerleştirilirler. Diğerleri ise bugünkü Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın yerinde bulunan o zamanki Karadeniz Oteli'nde kalırlar.
Mantika Palas, uzun yıllar “Mıntıka Palas” olarak adlandırılmış ve günümüzde Gazi Müzesi olarak kullanılıyor.
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ve Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatışı Cumhuriyetin ilanından sonra 1938 tarihine kadar “Gazi Günü” adıyla Samsun'da yerel olarak kutlanır. Daha sonra ise Atatürk'ün Milli Mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basması 20 Haziran 1938'de çıkarılan bir kanunla milli bayram olarak kabul edilir.
Bugünkü kutlamaların temelini oluşturan beden eğitimi ve spor gösterilerini ise Türkiye'de ilk kez 12 Mayıs 1916'da erkek öğretmen okulu öğrencileri yapmışlar, daha sonra bu gösteriler bir gelenek haline getirilmiş.
1938'de 19 Mayıs'ın “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kanunlaşmasından sonra ise bu gösteriler de resmi bayram gününe alınmış, daha sonra kutlamalar 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı adı altında gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
19 Mayıs denilince ilk akla gelen isim olan Bandırma Vapuru'nun orijinal planları kullanılarak inşa edilen birebir kopyası ise bugün Samsun sahilinde müze gemi olarak ziyarete açık tutuluyor.
Bunlar benim bu nisan ayında çektigim kareler..




Atatürk ve silah arakadaşlarının kararları aldıkları kamara


Ulu Önder'in Dolmabahçe Sarayında giydiği smokin

Özel olarak hazırlatmış olduğu kıyafet

Yazışmaları,Türkçe'ye çevrilmiş hali

Orjinali

Bir başka yazışma

Orjinali

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Vapurdaki Atatürk resimleri

Benim bu Vapuru gezdikten sonra hissetiklerimi sadece yanımda olan arkadaşım,hocam ve telefonda bildirdigim bir kişi biliyor,sizlere bunu anlatamam ama eger birgün oraya yolunuz düşerse siz de benim yaşadığımı şeyi daha iyi anlar ve anlatamazsınız...
:iloveyou: