Ömer Faruk DEMİROK
🌱Yeni Üye🌱
- Katılım
- 11 Ocak 2008
- Mesajlar
- 17
- Tepkime puanı
- 0
Grafikerlik hakkında…
İnsanoğlu yüce yaratıcının akıl vererek diğer canlılardan ayırdığı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ve güzel ile çirkini ayırt edebilecek donanıma sahip bir varlık. Ancak bununla beraber bu yetilerine rağmen seçtikleri ile bazen meleklerden bile üstün veya hayvanlardan bile aşağı durumlara düşebilen bir yaratık. Grafikerlik bu noktada ve bu gerçeğin ışığında; resme farklı kadrajlardan bakabilenlerin yapabileceği, bu özellikleri ile insanı diğer türdeşlerinden ayıran bir sanat. İşte bu nedenle grafikerliği seviyor ve farklı olmanın hazzını doyasıya yaşamanın zevkini tadıyorum. Grafikerlik ile bir şekilde ilgilenenlerden, yaşı müsait olanların mutlaka bu işin akademik eğitimini almalarını, yaşı artık müsait olmayan ya da çalışanların ise bu konuda kendilerini eğitmelerini âcizane tavsiye ediyorum.
Grafikerler.net hakkında…
Öncelikle aranıza yeni katıldığım için oldukça sevinçli olduğumu belirtmek isterim.
Grafikerler.net paylaşımının grafikerliğe yeni adım atan, bu iş kolunda çalışan, işveren, ilgi duyan, eğitimini alan ya da verenler arasında büyük bir misyonu üstlendiğine inanıyorum. Çok kısa sayılabilecek bir süre geçmesine karşın büyük bir ilgi ve beğeni toplayan bu paylaşımın ileride kat kat büyüyerek daha büyük işler yapacağına inanıyorum. Şimdiden hayırlı olsun.
2050 yılında bir balık hakkında…
İnsanlığın kendisine bahşedilen seçme yeteneğine karşın, kullanımına sunulan tabiatı yok etme felaketine vurgu yapan “2050 yılında bir balık” konusu; insanoğlunun bu seçimlerde gösterdiği tezatta göz önüne alındığında gerçekten çok güzel bir seçim. Bu nedenle beni de çalışmalarımla bu yarışmaya iştirak etmeye zorlayan bir konu. Konusu ve ortaya konulan eserler dolayısıyla neticesinde kazanın ya da kaybedenin olmadığı bir yarışma. Bu yarışmaya katılan, eser gönderen ve yorum yapan herkesin kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık…
Afiş hakkında…
Her iletişim faaliyetinde olduğu gibi önemli iletişim materyallerinden biri olan afiş ile etkileşimde de başarıya ulaşmak için başarıya götüren gerçekleri göz ardı etmemek gerekiyor. Afişin tasarımında sosyal bir kampanyaya ya da ticari bir konuya ait olması önemli bir belirleyici. Ancak başarı için her alanda; çalışmanın konuyu kapsaması, mesajın hedefi, hedef özellikleri, kullanılan dil, görsel objeler, metinler, renkler ve buna benzer çok sayıda önemli nokta var. Bununla birlikte afişin sade ama akılda kalıcı özellikler taşıması gerektiğine inanıyorum. Gereksiz obje karmaşasına birde iddialı zeminler ve uzun metinler eşlik edince mesajın gerektiği gibi ulaştırılmasına ve başarılı olmasına mani olunduğu kanaatindeyim. Daha karmaşık çalışmalar belki dergi ve gazete reklamları için uygun olabilir. Deneyimli iletişimci Ali Atıf Bir’in tabiri ile “işini yapan reklam” için bendeniz âcizane; bu tip afiş çalışmalarında sade görsel güzelliğinin yanında mizahın ve kara mizahın oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Gazete haberlerinde de kullanılan bir yöntem olan “okutan başlık” tekniği; afişte verilmek istenilen mesajın hedefe istenildiği gibi sağlıklı bir biçimde ulaştırılması ve hedefi düşünmeye sevk etmesi için başarılı bir başka yöntem. Afiş çalışmasında kullanılan bir resim, bir çizim, bir illüstrasyon, belki bir kelime veya renk kombinasyonu onlarca sayfa konu ile ilgili metne eş gelebiliyor. Burada bence asıl püf noktası hedefe ipucu verip kendi zihninde yorum yapmasını sağlamaya yöneltebilmek. Günümüzün hareketli yaşam tarzında, otobüse, vapura veya metroya yetişmeye, trafikte bir yerden bir yere gitmeye, evine, işine ya da kreşte ki çocuğuna ulaşmaya çalışan insanların uzun uzun afiş önünde zaman geçirme lüksleri maalesef yok. Bu nedenle afiş çalışmasının sade ve etkili olması gerekiyor. Hedef kitlenin niteliği de en önemli nokta. Şişli metrosunda nasıl ki çiftçilere yönelik zirai ilaç reklam afişi sergilenmiyorsa, kırsal kesimde bir yerde de web tasarım reklam afişi de hedefe sunulmaz. Bir ülkenin insanlarının entelektüel seviyesi; o ülkenin kaldırımlarının yüksekliği ve ya statlarında tel örgü olup olamaması ile değil, iletişim ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin kalitesi ile de anlaşılabilir. Büyük İslam mutasavvıfı Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin dediği gibi; “Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır”
Komik hakkında…
Yarışmaya iştirak ettiğim “Komik” isimli çalışmada sade ve etkili olmaya çalıştım. Kullanılan balık resmi “Clown Fish” yani “Kayıp Balık Nemo” ismi ile gösterime giren sinema filmi vasıtasıyla dünyaca tanınan palyaço ya da diğer ismi ile soytarı balığı ailesinden. İsmini Ortaçağ Avrupa’sında kral soytarılarının giydiği kıyafetlere benzerliği ile alan bu balığa ait kullanılan resimde balık, ismi ile uyuşmayan bir somurtkanlık içerisinde. Üstte komik kelimesinin ardında soru işareti kullanılarak hedef kitleden olayın komik olup olmadığını sorgulaması isteniyor. Tek kelimelik bu yazı hem dikkat çekmek hem de alttaki bilgi notunun okunmasını sağlamak için kısa ve büyük kullanıldı. Yazı karakteri olan “Comic Sans MS” Windows’un yerleşik yazı karakteri olduğu, hedefte bir tanıdıklık ve merak duygusu oluşturması hem de kara mizaha hizmet etmesi için tercih edildi. Yazı rengi balık ile benzer tonda kullanılarak bir bütünlük amaçlanırken, soru işareti ise farklı bir renkte kullanılarak hem düşünmeye sevk edilen istek ön plana çıkarıldı, hem koyu bir renk olması nedeniyle soruda karamsarlık havası sağlandı. Hem de grafiğe hareket getirildi. Altta bulunan metinde ise dünyaca kabul edilmiş uluslar arası örgütün verileri kullanılarak durumun ciddiliği gözler önüne serildi. Kullanılan raporun 2050 yılını hedef alması ve yayınlanma tarihinin de 7 sene öncesine yani 2001 tarihine dayanması da işin oldukça büyük bir diğer vahim kısmının ortaya konulmasına yardımcı oldu. Afişte üst ve alt kısımlarda denizi ile denizlerin bitişini simgeleyen birde mavi renkte uçuk zeminler kullanıldı. Genel olarak değerlendirildiğinde afiş, hedefe tanıdık ve birbirine zıt materyallerle bir trajediyi kara mizahi bir yöntemle sorgulamasını sağlamaya yönelik tasarlandı.
Gökhan Tekin hakkında…
Çok değerli kardeşim Gökhan, uzun süredir tanıdığım bir dostum. Oldukça uç görüntüsünün altında, bir çocuğun saflığını ve iyi niyetini taşıyan bir insan. Kendisi bu platformda yaptığı yorumla, bana olduğundan fazla bir değer yüklemiş. Bu fakir kendisinin bu manada ilk iş deneyimine vesile olmuş ve ona kapıyı aralamıştır. Kapıdan içeri giren, içeriyi azimle keşfeden kendisi olmuştur. Mac başında Photoshop 5.0’da az fare eskitmedi. Her gün başarıları ile iftihar ettiğim bir kardeşimdir. İyi ki varsın Gökhan… Yeni başarı haberlerini bekliyorum…
İnsanoğlu yüce yaratıcının akıl vererek diğer canlılardan ayırdığı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ve güzel ile çirkini ayırt edebilecek donanıma sahip bir varlık. Ancak bununla beraber bu yetilerine rağmen seçtikleri ile bazen meleklerden bile üstün veya hayvanlardan bile aşağı durumlara düşebilen bir yaratık. Grafikerlik bu noktada ve bu gerçeğin ışığında; resme farklı kadrajlardan bakabilenlerin yapabileceği, bu özellikleri ile insanı diğer türdeşlerinden ayıran bir sanat. İşte bu nedenle grafikerliği seviyor ve farklı olmanın hazzını doyasıya yaşamanın zevkini tadıyorum. Grafikerlik ile bir şekilde ilgilenenlerden, yaşı müsait olanların mutlaka bu işin akademik eğitimini almalarını, yaşı artık müsait olmayan ya da çalışanların ise bu konuda kendilerini eğitmelerini âcizane tavsiye ediyorum.
Grafikerler.net hakkında…
Öncelikle aranıza yeni katıldığım için oldukça sevinçli olduğumu belirtmek isterim.
Grafikerler.net paylaşımının grafikerliğe yeni adım atan, bu iş kolunda çalışan, işveren, ilgi duyan, eğitimini alan ya da verenler arasında büyük bir misyonu üstlendiğine inanıyorum. Çok kısa sayılabilecek bir süre geçmesine karşın büyük bir ilgi ve beğeni toplayan bu paylaşımın ileride kat kat büyüyerek daha büyük işler yapacağına inanıyorum. Şimdiden hayırlı olsun.
2050 yılında bir balık hakkında…
İnsanlığın kendisine bahşedilen seçme yeteneğine karşın, kullanımına sunulan tabiatı yok etme felaketine vurgu yapan “2050 yılında bir balık” konusu; insanoğlunun bu seçimlerde gösterdiği tezatta göz önüne alındığında gerçekten çok güzel bir seçim. Bu nedenle beni de çalışmalarımla bu yarışmaya iştirak etmeye zorlayan bir konu. Konusu ve ortaya konulan eserler dolayısıyla neticesinde kazanın ya da kaybedenin olmadığı bir yarışma. Bu yarışmaya katılan, eser gönderen ve yorum yapan herkesin kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık…
Afiş hakkında…
Her iletişim faaliyetinde olduğu gibi önemli iletişim materyallerinden biri olan afiş ile etkileşimde de başarıya ulaşmak için başarıya götüren gerçekleri göz ardı etmemek gerekiyor. Afişin tasarımında sosyal bir kampanyaya ya da ticari bir konuya ait olması önemli bir belirleyici. Ancak başarı için her alanda; çalışmanın konuyu kapsaması, mesajın hedefi, hedef özellikleri, kullanılan dil, görsel objeler, metinler, renkler ve buna benzer çok sayıda önemli nokta var. Bununla birlikte afişin sade ama akılda kalıcı özellikler taşıması gerektiğine inanıyorum. Gereksiz obje karmaşasına birde iddialı zeminler ve uzun metinler eşlik edince mesajın gerektiği gibi ulaştırılmasına ve başarılı olmasına mani olunduğu kanaatindeyim. Daha karmaşık çalışmalar belki dergi ve gazete reklamları için uygun olabilir. Deneyimli iletişimci Ali Atıf Bir’in tabiri ile “işini yapan reklam” için bendeniz âcizane; bu tip afiş çalışmalarında sade görsel güzelliğinin yanında mizahın ve kara mizahın oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Gazete haberlerinde de kullanılan bir yöntem olan “okutan başlık” tekniği; afişte verilmek istenilen mesajın hedefe istenildiği gibi sağlıklı bir biçimde ulaştırılması ve hedefi düşünmeye sevk etmesi için başarılı bir başka yöntem. Afiş çalışmasında kullanılan bir resim, bir çizim, bir illüstrasyon, belki bir kelime veya renk kombinasyonu onlarca sayfa konu ile ilgili metne eş gelebiliyor. Burada bence asıl püf noktası hedefe ipucu verip kendi zihninde yorum yapmasını sağlamaya yöneltebilmek. Günümüzün hareketli yaşam tarzında, otobüse, vapura veya metroya yetişmeye, trafikte bir yerden bir yere gitmeye, evine, işine ya da kreşte ki çocuğuna ulaşmaya çalışan insanların uzun uzun afiş önünde zaman geçirme lüksleri maalesef yok. Bu nedenle afiş çalışmasının sade ve etkili olması gerekiyor. Hedef kitlenin niteliği de en önemli nokta. Şişli metrosunda nasıl ki çiftçilere yönelik zirai ilaç reklam afişi sergilenmiyorsa, kırsal kesimde bir yerde de web tasarım reklam afişi de hedefe sunulmaz. Bir ülkenin insanlarının entelektüel seviyesi; o ülkenin kaldırımlarının yüksekliği ve ya statlarında tel örgü olup olamaması ile değil, iletişim ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin kalitesi ile de anlaşılabilir. Büyük İslam mutasavvıfı Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin dediği gibi; “Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır”
Komik hakkında…
Yarışmaya iştirak ettiğim “Komik” isimli çalışmada sade ve etkili olmaya çalıştım. Kullanılan balık resmi “Clown Fish” yani “Kayıp Balık Nemo” ismi ile gösterime giren sinema filmi vasıtasıyla dünyaca tanınan palyaço ya da diğer ismi ile soytarı balığı ailesinden. İsmini Ortaçağ Avrupa’sında kral soytarılarının giydiği kıyafetlere benzerliği ile alan bu balığa ait kullanılan resimde balık, ismi ile uyuşmayan bir somurtkanlık içerisinde. Üstte komik kelimesinin ardında soru işareti kullanılarak hedef kitleden olayın komik olup olmadığını sorgulaması isteniyor. Tek kelimelik bu yazı hem dikkat çekmek hem de alttaki bilgi notunun okunmasını sağlamak için kısa ve büyük kullanıldı. Yazı karakteri olan “Comic Sans MS” Windows’un yerleşik yazı karakteri olduğu, hedefte bir tanıdıklık ve merak duygusu oluşturması hem de kara mizaha hizmet etmesi için tercih edildi. Yazı rengi balık ile benzer tonda kullanılarak bir bütünlük amaçlanırken, soru işareti ise farklı bir renkte kullanılarak hem düşünmeye sevk edilen istek ön plana çıkarıldı, hem koyu bir renk olması nedeniyle soruda karamsarlık havası sağlandı. Hem de grafiğe hareket getirildi. Altta bulunan metinde ise dünyaca kabul edilmiş uluslar arası örgütün verileri kullanılarak durumun ciddiliği gözler önüne serildi. Kullanılan raporun 2050 yılını hedef alması ve yayınlanma tarihinin de 7 sene öncesine yani 2001 tarihine dayanması da işin oldukça büyük bir diğer vahim kısmının ortaya konulmasına yardımcı oldu. Afişte üst ve alt kısımlarda denizi ile denizlerin bitişini simgeleyen birde mavi renkte uçuk zeminler kullanıldı. Genel olarak değerlendirildiğinde afiş, hedefe tanıdık ve birbirine zıt materyallerle bir trajediyi kara mizahi bir yöntemle sorgulamasını sağlamaya yönelik tasarlandı.
Gökhan Tekin hakkında…
Çok değerli kardeşim Gökhan, uzun süredir tanıdığım bir dostum. Oldukça uç görüntüsünün altında, bir çocuğun saflığını ve iyi niyetini taşıyan bir insan. Kendisi bu platformda yaptığı yorumla, bana olduğundan fazla bir değer yüklemiş. Bu fakir kendisinin bu manada ilk iş deneyimine vesile olmuş ve ona kapıyı aralamıştır. Kapıdan içeri giren, içeriyi azimle keşfeden kendisi olmuştur. Mac başında Photoshop 5.0’da az fare eskitmedi. Her gün başarıları ile iftihar ettiğim bir kardeşimdir. İyi ki varsın Gökhan… Yeni başarı haberlerini bekliyorum…
