aynı işe yaramıyor... aynı işe yarasa bunu diretmemin bir anlamı kalmaz
neden böyle diyorum biliyor musunuz? sektörün böyle olmasının sebebi denetimsizlik. 
bence balık baştan kokar
öncelikle iş yerlerinde veya internet kafelerde kullanılan programların kaçı lisanslı. evinizde kullandığınız programların kaçı lisanslı. denetim olmadığı için matbaa sayısı çok fazla. denetim olmadığı hal böle olunca grafiker sayısı çok fazla. ipini alan grafiker oluyor.
kaçınızın evinde linsanslı grafik prgramları var. kaçınız lisanslı programların kullanıdığı matbaa yada ajanslarda çalıştınız? benim cevabım =0. hal böle olunca ne oluyor. sen bir fotoşopa hiç para ödemen corele hiç para ödemen sahip olursan/ yada iş yerinde kullanırsan kalite beklemen anlamsız olur. kalite olmayınca etraf grafiker kaynar. grafiker fazla olunca iş bulamazsın...
bu işin bir boyutu. bana göre bence en önemli boyutu. avrupada bilidiğim kadarıyla evlerde bile lisanslı program kullanılıyor. hatta grafik hocam evlere bile baskın yaptıklarını söylemişti (ne kadar doğru?!). ama bildiğim en önemli şey linsansız iş yeri olmadığı. olmadığı için çok fazla matbaa ve ajans yok. ajans ve matbaa olmadığı için bilişim sektörü hayli revaçta... grafikerler de öle. hal böle olunca fazla grafikçi yok. yani 2,5 yltlye logo yapan da yok...
sonuç; bizim sorunlarımızın giderilmesi için, ilk önce avrupadaki gibi lisans olayına önem verilmeli. kaliteyi artıracağını düşünyrum. hatta bu iş evlerdeki bilgisayalara kadar uzanmalı. bunun başka yolu yok... kalite artarsa grafik ve web tasarım olayı adam gibi iş sınıfına girer..
size ve bize gelince. ben 1 yıl grafikerlikten ayrı kalmıştım. sağlık problemleri yüzünden. tekrar iş dünyasına geri dönmeyi düşünüyordum. daha önce bilgisayar öğretmenliği yapmıştım. matbaada bir kere çalışmıştım. yazdıklarınızı görünce sektörün şu an berbat durumda olduğunu anladım. bedava çalışmaktansa boş durmak en iyisi.... gibi geliyor.
bu arada bir arkadaşım sizin gibi uzun süre matbaalarda çalıştı. daha sonra freelance yaptı şimdi iş yeri açtı. ben de onun gibi olmayı düşünüyorum ama çok riskli de gibi bakalım hayat n gösterecek...
sizinle irtibat kurabilir miyim? (mail/msn) eğer ben de o arkadaş gibi freelance tasarım yaparsam hayata geçirmeyi düşündüğüm projler var. belki olur...
hatta mantıksızlıkla birlikte komik değil mi ben çalışan kesimden birisi olarak iş yerimdeki patronum kirayı ödedi mi elektrik su interneti ödedimi diye düşünmek ve bunların maliyetlendirmeleri üzerinden kar sağlamadığım gibi ne zararımın olacağınıda düşünmek istemeyenlerdenim 800 tlye çalıştırdığınız elemana çok büyük haksızlık ediyorsunuz yada muhasebeceniz sizi fena halde yiyor... bunun başka açıklaması yok. Kira bedelinide maaşıyla brilikte gider olarak yüklediğiniz kişi çalışan diil maaşlı ortaktır diyebilmekten başkada birşey söyleyemiyorum, aynı zamanda da maliye okuyan biri olarak sizi kınıyor ve sineğin yağını çıkartıp satmanızı öneriyorum zaten yaptığını çokta farklı birşey değil... lisans satın alma doğru bir tespit sayılabilir ama avrupadaki lisans bedelleri ile türkiyedeki lisans bedelleri de tartışılır avrupalı 15 dolara lisans satın alırken biz 350 400 dolara yakın lisan bedelleri ödüyoruz bunun sebebi ise türkiye korsandan çok daha fazla gelir sağlıyor bunun üzerinden gelecek vergiler falanlar filanlar tartışılır. yanı sıra artık bedelediyeler dahi ücretsiz meslek kursları eğitimi verip sertifika dağıtıyor nedeni ise çok basit kazanan belediye bi bakıyoki çevresindeki siyasetçi diye koşturan çevresi çok geniş sözü geçer ağa oğlunun mesleği yok lafta mesleği olsun sertifikası var mı var hikaye aynen böle .
Buarada yukarıda başka bir arkadaş işveren maliyet hesabı yapmış istemsiz bir şekilde sinirlendim herhangi bir çalışanın maaşının, üzerine açtığınız işyerinin kira bedelini yüklemek çok mantıksız değil mi
tasarımcı olucaksak orda olmak en iyisi... son zamlarla birlikte resmen iliğimizi kuruttular. eskiden 300 ödeyen iş yeri 500 ödemeye başladı.
) arkadaşlar sanırım ki rekor bende...
3. senemdeyim daha.
14. iş yerimdeyim.
Tam grafiker değilim ve bunun farkındayım.
Neler mi yapıyorum?
Gazete, dergi, ajans işleri, matbaa işleri ... vs.
Çoğunu da buradan öğrendiklerimle başardım.
Diyeceksiniz 13 iş yeri neden değiştirilir.
1. battı.
2. ssk sorunu yaşadık ve maaş düştü
3. sarkıntlık
4. maaş alamama
5. maaş alamama
(1dk unuttum cv ye bakayım
6. gazeteyi yapan az maasa anlasılan baska eleman
7. firma batması
8. sarkıntılık
9. din sorunu
10. iş yerindeki olumsuz ortam
11. sekreter de gazete yapıyormuş
12. saz evi idi. sazların üzerine yapılan işlemelere olan merakımdan girmiştim işe. gayet de güzel gidiyordu. kendim kaşındım ve işten ayrıldım. kendi işimi yapmak istediğim için.
13. iş yerimdeyim şuan. sanırsam buranında diğerlerinden bir farkı yok.
Kafamda oluşan düşünce ise; BU MESLEĞİ BIRAKMAK.
(bayan arkadaşlarımız yanlış anlamasın espri babında yazdım bunu) bu konuya özellikle tilt oluyorum, aklı uçkurunda heriflerin saçmalıkları yüzünden hem biz iş bulmakta zorlanıyoruz, hemde işe ihtiyacı olan bayanlar böyle adamlar yüzünden zorda kalıyorlar.
ne demektir ajansa şunu bilen, bunu bilen 'bayan' arıyoruz? böyle iş ilanı gördükçe cinlerim tepeme çıkıyor. sanki o işi yapan erkek olunca o iş olmuyor mu? ya da söyledikleri programları bir tek bayanlar mı kullanıyor? neden hiç şunu bilen, bunu bilen 'erkek' eleman arıyoruz diye iş ilanı yok? ya da varsa ben hiç denk gelmedim ve kolay kolay geleceğimide düşünmüyorum.
ciddi ciddi sinir olmuş durumdayım, ileride iş yeri sahibi olursam sırf çektiğim iş bulma zorluklarını düşünerek sadece erkek personel alcam işe
) ama söz konusu iş masabaşı ise bayanlar makbuldur buda ataerkil toplumun baış açıcı hiç bayan boyacı sıvacı gördünüz mü Türkiyegibi az gelişmiş ülkelerde malesef yok kadına bakış açısı çok farklı ben bizzat gazetede sarışısın mavi gözlü etine dolgun bayan sekreter aranıyor ilanı görmüş biri olarak yorum yapamaycak kadar içim doluyor yoruma dökersem zaten forumdan atarlar 
