shedesign
👑Efsanevi Grafiker👑
İran'da Horasan'ın Nişapur kentinde 1044'de doğdu. Çağın büyük astronomi, cebir ve geometri alimlerindendir. Ancak asıl ününü Rubai tarzında yazdığı şiirlerle yaptı. Sevgiliye, şaraba ve doğaya övgülerle dolu şiirlerinin yanında yaradana sitem ve yöneticilere yergileri konu edinen şiirleri de çok tanındı. islam ve insan, insan ve isyan sözcüklerinin karşılığını, antik çağda yaşamış olan Hayyam'ın dörtlüklerinde bulabiliriz.
"Hayyam'da devri, çeşitli tepkiler yaratmıştır. O, ne tasavvufun mistik balçığına saplanıp kendinden geçmiştir, ne az bilginin verdiği aşağılık duygusuyla benliğine düşmüştür, bu bakımdan dünyayı olduğundan başka görmemiştir Hayyam"
"Düşmanın Zaloğlu Rüstem bile olsa baş eğme; dostun hatem-i Tayy bile olsa mennetinin altına girme diyen Hayyam, elimde olsaydı şu feleği ortadan kaldırırdım, gönlümce yeni baştan bir felek kurardım; hür kişi de orda kolayca gönlünün dileğie kavuşurdu sözleriyle yeni bir alemin özlemini dile getirir"
bilgiler : Abdülbaki Gölpınarlı
bazı dörtlükleri:
Var mı dünyada günaha girmeyen, söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle,
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Beni özene bezene vareden kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden,
Demek ki günah işleten de sensin bana,
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin,
Şimdi: Çekil önümden, diye ferman eylersin,
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez,
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Sâki, yüzün Cemşid'in kadehinden güzel,
Uğrunda ölmek ebedi yaşamaktan güzel,
Işık saçıyor ayağını bastığın toprak,
Bir zerresi binlerce güneşten güzel.
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, gül kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, kederler yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin görmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
"Hayyam'da devri, çeşitli tepkiler yaratmıştır. O, ne tasavvufun mistik balçığına saplanıp kendinden geçmiştir, ne az bilginin verdiği aşağılık duygusuyla benliğine düşmüştür, bu bakımdan dünyayı olduğundan başka görmemiştir Hayyam"
"Düşmanın Zaloğlu Rüstem bile olsa baş eğme; dostun hatem-i Tayy bile olsa mennetinin altına girme diyen Hayyam, elimde olsaydı şu feleği ortadan kaldırırdım, gönlümce yeni baştan bir felek kurardım; hür kişi de orda kolayca gönlünün dileğie kavuşurdu sözleriyle yeni bir alemin özlemini dile getirir"
bilgiler : Abdülbaki Gölpınarlı
bazı dörtlükleri:
Var mı dünyada günaha girmeyen, söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle,
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Beni özene bezene vareden kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden,
Demek ki günah işleten de sensin bana,
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin,
Şimdi: Çekil önümden, diye ferman eylersin,
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez,
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Sâki, yüzün Cemşid'in kadehinden güzel,
Uğrunda ölmek ebedi yaşamaktan güzel,
Işık saçıyor ayağını bastığın toprak,
Bir zerresi binlerce güneşten güzel.
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, gül kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, kederler yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin görmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?