Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Tasarım Konusunda Bilgi Paylaşımı.

muhendisane

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
75
Tepkime puanı
3
davidson-logo-sketch.jpg


sinkitthumbs2.jpg

https://www.davidairey.com/logo-of-the-month-4/

05_drawing2.jpg

https://logoblink.com/rhino-logo-case/

Hepimiz biliyoruz ki, bütün tasarım alanlarının birbirleriyle benzerlikler taşıdığı yönler var. Ancak şunu da biliyoruz ki, her tasarım alanını birbirinden ayıran, yalnızca özel eğitim ve deneyimle elde edilebilecek formasyonlar söz konusudur. Bu basit gerçeği hepimiz bilmemize, hatta bizden daha iyi bilecek kimse olmamasına karşın, zaman zaman temelsiz bir cüret, hatta bir cahil cesaretiyle disiplinler arası at koşturma hevesine kapıldığımız oluyor. Araçlarının daha kolay ulaşılabilir olması ve sanki daha kolay tasarlanıyormuş gibi algılanması nedeniyle, grafik tasarım üretme merakı, diğer meraklardan daha baskındır. Çoğunlukla mimarların, grafik tasarımcıların eserlerine nasıl bir katkı sağlayacağını kestirememeleri bile işin nerelerinde olduğumuzu göstermeye yeter. Mimari ve grafik tasarım ilişkisini bu yazının örneği olarak seçtiğim için mimarları günah keçisi yaptığım gibi bir sonuca ulaşılması yanlış olacaktır, çünkü keçilikte (yani günah keçiliğinde) hiçbirimiz daha az günahkar değiliz.
İster film yönetmeni, ister mimar, ister fotoğrafçı, ister grafik tasarımcı olalım, birbirimizi “yok saymak ve görmezden gelmek” öncelikle kendi eserimize karşı, kendi elimizle yaptığımız çok büyük bir haksızlıktır.
A. SELIM TUNCER | DIYALOG: | Tasarım el birliğiyle yüceltilebilir

Yine örneklemelerle devam edecek olursak, mimari tasarımla grafik tasarımın yoğun olarak kesiştiği alanlardan birisi fuar standları türünden çalışmalardır.
Mesleğim nedeniyle çok sık muhatap olmak zorunda kaldığım tedarik alanlarından biridir bu... Standları tasarlayan mimarlar, bu işin tanıtım kapsamında olduğunu bildiklerinden, öyle logo veya diğer ‘branding’ enstrümanlarının unutulması gibi bir durum söz konusu olmaz, ama sonuçlar konusunda yine bir vahametin yaşandığı kesindir. Eğer arada bir reklam ajansı veya sorumlu bir grafik tasarımcı yoksa, mimar, firmadan, hattâ firmanın web sitesinden elde ettiği logo ve diğer enstrümanları öylesine savrukça kullanır ki, neredeyse kendi tasarladığı eseri müthiş grafik katkılarla berbat etme işini kendi elleriyle gerçekleştirir. Unsurların birbiriyle organik uyumu gibi bir duyarlılık daha baştan tasarımcının gündeminde olmadığı için, öncelikle kendi uzmanlığı kapsamı içinde olan standı tasarlar, ardından da “branding” enstrümanlarını serpiştirmeye kalkışır. Bunu yaparken de öyle cinayetler işlenir ki, mesela logo için ayrılmış alan, logonun proporsiyonu için uygun olmadığından eciş bücüş, üstten veya sağdan soldan bastırılmış, yamultulmuş elemanlar arz-ı endam etmeye başlar.
Diyorum ki, güzel kardeşim, eğer bir grafik tasarımcıdan destek almak gibi akıllıca bir yol seçseydin, hem grafik tasarımı adına cinayetler işlemez hem de kendi eserini berbat etmemiş olurdun.
A. SELIM TUNCER | DIYALOG: | Mimari, endüstriyel tasarım, basın, sinema ve... Disiplinler arasında yalpalayan grafik tasarımı!

Bu tür sorunlarla çok yerde karşılaşıyoruz, fakat çeyrek milyarlık bir “saray” tasarlanırken bu konunun nasıl atlanabildiğini şahsen benim aklım almıyor. Her şeyden önce tartışılması gereken şey de budur. Sonradan bir tabelacıya sipariş edildiği çok belli olan bir imalatın üzerinde daha fazla çene yormaya gerek yok. Yüzyıllar öncesinin mimarlarının bile yazının mimari tasarım içindeki yerini ihmal etmediklerini gördükçe, bu “Türk ve modern mimarinin sentezi”ndeki aculluğu anlayabilmek insana daha da zor geliyor.
Grafik tasarımda simetrik ve asimetrik dengeden söz edilir. Benzer kurallar mimari tasarım içinde geçerlidir. Nitekim, resmi bir binada, hele hele bir adalet sarayında, terazi gibi simetrik dengeyi gözetmiş olmak doğru bir yaklaşımdır elbette. İnsan, daha sonra benim simetrik tasarımımı bozarlar kaygısıyla hassasiyet gösterir hiç olmazsa!
A. SELIM TUNCER | DIYALOG: | Yeter ki adaletin terazisi şaşmasın!

Ekonomik nedenler bahane edilerek, daha iyisi için gerekli ustalığa sahip insan kaynağına önem verilmiyor. Zanaatın koşulu olan “çırak, kalfa, usta” hiyerarşisi yok sayılıyor. Sanat yönetmenliği kavramının içi boşaltılıyor! Zanaatkârın ihtiyacı olan sürece, araştırma-geliştirmeye de önem verilmiyor. Her konuda “uyanık” davranmaya çalışan reklamveren, reklam zanaatkârlığı konusunda da hassas olmalı.
https://www.gennaration.com.tr/manset1/omer-durmaz_kavramsal-dusunmeden-ozgun-is-uretilemez/

2. Bir tasarım çalışmasının beyninizde biçimlenmesi, olgunlaşması, araştırma yapılması, fotoğraf, illüstrasyon gibi çalışmaların ısmarlanması, tasarımın tamamlanması ve kontrol edilmesi için ihtiyacınız olan süre bellidir. Bu süreden daha önce çalışmayı bitirmeniz için, yapılacak işlerin bazılarından vazgeçmeniz ya da kaba deyimle 'şişirmeniz' gerekir.
https://www.ortakpayda.com/articles.php?ID=1336

Öncelikle tasarım aşamasında konseptin gereği bir desene veya imgeye ihtiyaç duyuluyor ve buna cevap verecek şey gerçekten illüstrasyonsa bunu için, bunu uygun stilde çalışabilecek illüstratörü bulup, onunla bu çalışmayı yapmak gerekiyor. Bu sanatçının kişiliğiyle ilişkili bir şeydir. Hoşlandığı bir teknik veya konuda yetkinleşmesiyle bir stil yaratır. O stilde bir çalışmaya ihtiyaç duyan bir sanat yönetmeni doğru kişi oysa ondan işi yapmasını ister. Türkiye’de bu uzmanlık alanları henüz oluşmadı maalesef. Bir illüstratörden her konuda, her stilde iş istenebiliyor.
Bunun nedeni de sektörün içinde hala bir illüstrasyon ajansının kurulamamasıdır. Bu ajansta farklı üslupta, tekniklerde ve alanlarda yetkinleşmiş illüstratörlerin olması seçenek oluşturacaktır. Doğru iş için doğru illüstratörle çalışmak gerekir. Bir illüstratörün her tarzda işe cevap verebilmesi imkansızdır, gereksizdir de. Böylesi bir kurumsallaşmayı hayata geçirmek isterdim. Ayrıca çocuk kitaplari ve çizgi filmlerle ilgili projelerim vardı, hala da var.Zamanım olursa hakkını vermek istiyorum.
Bak Dergisi | Gürcan Özkan Röportajı

Yerli Malı Bölüm 4 – Kerem Beyit | Konsol Üssü

Eskiz yapmak için hangi yazılımı kullanıyorsunuz?
Marker ve airbrush tipi şeyleri kullanmayı iki yıl önce bıraktım. Elle çizip, tarayıp Photoshop'ta boyuyorum. Orada bırakıyorum. 3 boyutlu model yapan harika adamlarım var. Çizimleri alıp modelini yapıyorlar. Tüm yaptığım eskiz yapmak ve değişiklikleri yapmak. Birkaç görünüş çıkarıyorum ve gerisini onlara bırakıyorum. Bilgisayar oyunlarında da böyle çalışırsın. Görünüşlere karar veriyorum: ön, arka, yan vesaire ve üç boyutlu model yaptırıyorum. Üç boyutlu modellemenin yaratıcı olduğunu düşünmüyorum. Vaktimi iyi olduğum şeyle kullanıyorum. Kaybedecek vaktim yok!
Harald Belker
Hollywood artist Harald Belker discusses SketchUp - YouTube
(Artık Sketch Up kullanmaya başlamış)

Ayrıca:
https://www.grafikerler.net/onerileriniz-ne-olabilir-acaba-t132654.html
https://www.grafikerler.net/lisansli-karakterler-t98190.html
https://www.grafikerler.net/kurumsal-kimlik-kilavuzuna-uymak-t113525.html
 

Mukadderat

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
29 Tem 2011
Mesajlar
192
Tepkime puanı
11
Yaş
43
Paylaşımlarınız için teşekkürler. Hepsi de çok değerli bilgiler benim için.
 
Üst