Selim MERCANO
👑Efsanevi Grafiker👑
- Katılım
- 2 Tem 2008
- Mesajlar
- 3,346
- Tepkime puanı
- 96
Bu kısmı okumadan önce Okuyan biri olarak ;
Bilmemiz gereken bir tarihi bilmeden nasıl Ülkemizle gurur duymanın bir anlamı yok ise,
Yaptığımız Mesleğimizin anlamını, önemini , tarihi gelişimini ve nice özellikleriyle bezenmiş artıları ile günümüze nasıl geldiğini tümüyle bilmeden mesleğimizle gurur duymamızın imkansız ve anlamsız olduğunu yeniden anladım.
okumanızı Şiddetle tavsiye ediyorum...
Yazı konusundaki çalışmalarda, harflerin ölçülerinden bahsederken bazı terimler kullanılır. İki boyutlu olan harflerin ölçülendirilmeleri, onları tanımamıza yardım eder. Harfin alt ve üst satır çizgileri arasındaki dikey uzunluk ”harfin yüksekliği”, alt ve üst satır çizgisi üzerindeki harfin kapladığı yatay uzunluk “harfin genişliği” , gövdeyi oluşturan et kısmına da “harfin kalınlığı” denir. Harfin büyüklüğüne ise tipografi dilinde “punto” denir. Büyük harfler majüskül, küçük harfler miniskül olarak adlandırılırlar. Harfleri düz (sans serif-serifsiz) ve tırnaklı (serifli) olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Yazı karakterleri, harflerin kalınlıklarında yapılan değişikliklerle yaratılmışlardır. Kimi genişletilmiş kimi de daraltılmıştır. Bazı karakterler az daraltılmış, orta kalın daraltılmış ve kalın yaratılmışlardır. Bir çok karakter sadece düz (roman), eğik (italik), kalın (bold) ve kalın eğik (bold italik) olarak bulunmaktadır. Yazı ailesi, bir yazı karakterinin bütün ölçü ve şekillerinin bir araya getirilmesiyle meydana gelir. Bu sebeple girilen punto değeri, aynı harf yüksekliğini verecektir.
Yazı Karakterlerinin Kullanılması
Her yazı karakterinin kendine ait bir sözü ve tasarımda yarattığı etkisi vardır.Ancak tasarım yaparken yazı karakterleri doğru seçilmelidir. Bazı yazı karakterleri ciddi, bazıları samimi, bazıları ise daha teknolojiktir. Bu
nedenle yazı karakterleri seçiminde estetik, uygunluk, okunabilirlik ve okutabilirlik üzerinde düşünülmesi gerekir. Seçtiğimiz yazı karakterleri bir kişiliğe sahiptir. Karakter içeriğe uygun olmalı ve ürünle bütünleşmelidir. Bazı yazı karakterleri diğerlerinden daha kolay okunurlar. Serifli (tırnaklı) (time Roman gibi) yazılar, (Fatura Condensed-Helvetica Condensed gibi) daha rahat okunurlar.
Bir harfin punto ölçüsü, onun yukarı uzanan bölümünün en altına konan çizgilerin arasındaki boşluk ölçüsüdür. Her karakterin alttaki ve üstteki boşluğu harf şeklinde değişmektedir. Dolayısıyla her yazı karakterinin, örneğin, 12 puntosu aynı yükseklikte değildir. Satırlar arasında ayrıca bir boşluk (değer) girilmediği zaman, harfler taban çizgisinden taban çizgisine ölçülerek punto ölçüsü bulunabilir. Harfler genel olarak iki ölçüye ayrılırlar: Metin harfleri: 6,7,8,8,10,11,12 ve 14 puntoda ölçülendirilir. Başlık harfleri, 14 punto ve üzerinde ölçülendirilir.
Bir sayfa tasarımcısı, kağıdın üzerindeki pozitif alanlar kadar negatif alanları da tasarlar. Dolayısıyla boşluklar (negatif alanlar), tasarımda kullanılması gerekli elemanlardır.
Bunları yapabilmemiz için bazı tipografi kuralları vardır. Sözcüklerin arasında bir boşluk bırakılır ve boşluk tuşu birden fazla kullanılmaz. Çünkü metindeki yazının görünümünü bozarak gereksiz negatif alanlar oluşturur.
Noktalama işaretleri, kelimelerin ardından boşluk bırakılmadan kullanıldıktan sonra bir boşluk bırakılır. Harf arası boşluk gereğinden fazla arttırıldığında veya eksiltildiğinde okuma güçlüğü doğar. Harfler farklı boşlukları olan tasarım elemanlarıdır.
Sayfa tasarımında metin, aynı zamanda görsel bir etkiye de sahiptir. İlk bakışta gri alanlar oluşturur ve bu etki giderek tasarımda önemli bir görsel eleman halini alır. Sıkışık boşluk kullanıldığında daha siyah etkili bir metin, gevşek boşluk kullanıldığında daha gri bir metin oluşacaktır.
Bu boşluklar profesyonel grafik tasarım boyutunda yazının puntosuna, anatomisinin oranlarına, sütun genişlik ve satır arası boşluğa ilişkilendirilerek karar verilebilen ayarlardır. Satır arası boşluk gereğinden fazla arttırıldığında veya eksiltildiğinde okuma güçlüğü doğar. Harfler yan yana gelerek kelimeleri, kelimeler satırları, satırlar metin bloklarını oluşturur.
Paragraf boşluğu enter tuşuyla verildiği zaman, satırlar arasında fazla negatif alan oluşur. Paragraflar arası boşluk düzenlemesi yazılımdaki seçenekler yardımı ile yapılmaktadır. Paragrafın işlevi, bir metin içinde bölümler yaratarak farklı konuları vurgulamaktır. Böylece metin içindeki akıcılığı da sağlamış oluruz.
Harfler kendi başlarına birer grafik elemandır. Onları birer leke olarak algılarsak, yan yana geldikleri zaman bütünde lekesel sorunlar çıkmaya başlar. Harflerin arasında belirli boşluklar bırakmaya espaslama denir. Her harfin kendine özgü görsel ağırlığı ve biçimi vardır.
Örneğin, L harfi ile A harfi yan yana geldikleri zaman ayrı bir düzenleme gerektirir. Çünkü L harfi daha çok negatif alana sahiptir. Her bir harfin bir önceki ve bir sonrakiyle olan ilişkisi boşlukların özenle düzenlenmesini gerekli kılar. Harf boylarının küçük olduğu metin yazılarında bu göze batmasa da, başlık yazılarında bu oldukça önem kazanmaktadır.
Harflerin, üst ve alt taban çizgileri arasında kalan iç boşlukları da espas sorununa girmektedir. Harf boşluk düzenlemesi, harf harf araları tek tek seçilerek ya da kelimenin veya metnin tamamı seçilerek yapılabilir. Boşluk eklenmemiş düzenlemeye normal dizgi, boşluk eksiltilmiş düzenlemeye sıkışık dizgi, boşluk eklenmiş düzenlemeye geniş dizgi denir. Girilen değerlere göre dar, çok dar ve yapışık harf düzenlemeleri de yapılabilir.
Boşluk düzenlemesi yapılırken iç boşlukların da hesaplanması gerekmektedir. Bu yapılmazsa, yuvarlak harfler ve o harflerin bulunduğu yerler delik hissini verecektir. Yazı espaslamalarında belirli kuralların, ölçüm aletleriyle değil; göz ile saptandığı bir gerçektir. İki harf arasındaki boşluk kesin olarak ölçülemediğine göre; buradaki karşılaştırmanın beyin değil, göz olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Doğru espaslama, kelimenin her harfindeki pozitif alanların negatif alanlara eşit olduğu espaslamadır.
Küçük harfle (miniskül), harf arası espası yalnızca harflerin alt ve üst uzantılarının dışında kalan gövde kısmı esas alınarak yapılır. Çok dar ve çok geniş espaslamalar, rahat okumayı güçleştirir ve görsel sorunlar meydana
getirir.
Harfler yan yana geldiklerinde kelimeleri oluştururlar. Kelimeler de yan yana geldiklerinde satırları oluştururlar. Bu durumda kelime arası boşlukların düzenlenmesi gerekmektedir. Kelime arası boşluğunun da harf boşluğu gibi mekanik ölçüm aletleriyle değil, göz ile saptandığı bir gerçektir. Kelime aralarını düzenlerken, kelimeler arasında kullanılan noktalama işaretlerini de dikkate almak gerekir. Boşluğun gerekenden az olması durumunda kelimeler birbirine yaklaşacağından okuma güçlüğü doğar. Boşluğun fazla olması durumunda da negatif alanlar oluşacak ve yazı aşağı doğru akarak görsel problemler yaratacaktır. Kelimeler arası espasta kesin bir ölçü olmamakla beraber (ı) harfinin iki kelime arasına rahatlıkla girebileceği kadar bir boşluk, kelimeler arası espasta ölçü kabul edilebilir.
Kelimelerden oluşmuş bir satır, ikinci bir satırla alt alta geldiği zaman satır aralığı espası sorunu ortaya çıkmaktadır. Satır sayısı ikiden fazla ise, ortada bir metin var demektir. Metinlerin rahat ve kolay okunur olabilmeleri için satır aralarının düzenlenmeleri gerekmektedir.
Satır aralarının düzenlenmesi deyimi, dizgi satırları arasındaki boşluğu düzenlemektir. Bu boşluk punto ile ölçülendirilir. Dizgi işleminde satır aralarındaki boşluğun düzenlenmemiş olduğu bir yerleştirme, normal yerleştirme olarak tanımlanır. Normal yerleştirilmiş 12 punto harf, taban çizgisinden diğer satırın taban çizgisine kadar 12 punto ölçüsündedir.
Metin İçinde Satır Arası Boşluklarının Düzenlenmesi
Bir metinde satır arası boşluklarının doğru düzenlenmesi gerekmektedir. Dar veya açık satır arası görsel ve tipografik sorunlar doğuracağı gibi okuma zorluğu da meydana getirir. Satır arası gereğinden fazla açık olur ise, göz satır takibini zor yapar ve okuma güçlüğü doğar. Satır arası gereğinden fazla açık olur ise, sayfadan aşağı doğru giden beyaz boşluklar kelimeleri birbirinden ayırır ve gözün soldan sağa okuma alışkanlığını bozar.
Satır arası boşluklarının düzenlenmesi negatif ve pozitif alanların da doğru kullanılması demektir (satır arası boşluklar beyaz alanlardır). Metin alanlarının gri alanlar olduğu ve tasarımda hoş lekeler oluşturduğunu unutmamak gerekir. Satırlar arasındaki boşluk fazlalaştırılırsa, satırlar metin sütunlarında çizgisel etki yapar. Boşluk düzenlemesi, ilgili yazılımdaki seçeneklerle hassas bir şekilde yapılabilmektedir.
Bir metin, paragraflardan oluşur. Paragraflar bir yazıda, metnin daha rahat okunabilmesi ve konunun daha iyi anlaşılması için yapılır. Her paragraf bir anlatımın parçasıdır. Başka bir anlatıma geçiş, başka bir paragrafa geçiş demektir.* İşlenen konu, daha kolay ve rahat anlaşılır. Paragrafsız bir metin sütunu görsel olarak da son derece sıkıcıdır. Paragraftaki tipografinin akıcılığı için gereklidir. Bir paragrafın değiştiğini okuyucu anlayabilmelidir. Bu aynı zamanda metin görüntüsünü de değiştirecektir.
Geleneksel yöntemde paragrafın ilk kelimesi biraz içerden başlatılır. Ancak bu farklılık, paragrafı diğer paragraftan ayırmaya yetmez. Bu durumda iki paragraf arasında bir boşluk bırakılır. Paragraflar genellikle yarım satır veya tam bir satır boşluğu kadar bir beyazlıkla ayrılır. Günümüz modern yazı düzenlemelerinde sözü edilen, geleneksel içerden paragraf başlatma yöntemi bırakılmıştır. Sadece beyaz bir satır arası boşluk yeterlidir.
Bir tasarımcı metinleri oluştururken sayfada nasıl dizileceklerine karar vermek zorundadır. Metin düzenleme biçimlerinin dört yolu vardır: Soldan Blok, Sağdan Blok, Ortadan Blok, Her iki taraftan Blok.
Soldan blok en çok kullanılan düzenleme biçimidir. Soldan sağa okuma sistemini kullanırken, göz aynı basınç noktasına döner ve satırlar arasında takip kolaylaşır. Bu düzenleme sistemi sonraki satırın göz tarafından kolayca bulunmasını sağlar.
Sağdan blok sistemi de soldan blok sisteminde olduğu gibi, bir tarafı serbest kalan bloklama sistemidir.
Soldan ve sağdan bloklama sistemleri dar sütunlarda en iyisidir. Her iki bloklama sistemi de satırları uygunsuz yerden kesmeyi gerektirmez. Her iki taraftan blok uygulaması sayfa üzerinde dengeli bir gri alan oluşturur. Metnin rahat okunmasını sağlar. Bunun için uzun süre okunması gereken roman, gazete ve süreli yayınlarda bu sistem sıkça kullanılır. Her iki taraftan bloklama sisteminde tireleme yapılmamış ise kelimeler arasında görsel ve tipografik hatalar oluşur. Genel olarak, bloklanmış dizgi bloklanmamış dizgiden daha az boşluk gerektirir. Ortadan blok uygulamasında gözümüz, her defasında farklı satır başına dönüş yaptığından metin düzenlemelerinde kullanılmaları sakıncalıdır. Devamlılığı olmayan kısa metinlerde, başlık ve alt başlıklarda kullanılabilir.
Her iki taraftan bloklama sisteminde treleme yapılmamış ise, kelimeler arasında görsel ve tipografik hatalar oluşur. Bu tipografik sorunun önüne geçmek için metin içinde treleme yapmak, kısa sözcükler kullanmamak, metin genişliğini değiştirmek veya soldan ya da sağdan bloklama sistemini kullanmak gerekir.
Eğer treleme işlemi yapılacak ise, ardı ardına gelen satırların tire işaretlerinin sonlandırılmasından kaçınılmalıdır. Diğer bir yazı sütununa geçerken tireleme yapılması yanlış olur. Tasarımcılar treleme yaparak metin içinde oluşan görsel ve tipografik sorunun önüne geçebilirler. Bir satır uzun dizilmil ise, son kelime de tireleme yapılır ve alt satıra geçilir. Tireleme işlemi rastgele yapılmaz. Kullanılan dilin yapısına ve kurallarına uygun olmalıdır.
Büyük harfle başlayan veya sadece büyük harfle dizilen soldan bloklanmış metinlerde veya üst başlıklarda hizalama sorunu çıkmaktadır. Bazı büyük harfler, yapıları gereği diğer büyük harflerden daha çok negatif alana ihtiyaç duyarlar.
E, F, H, I, M, N, P, R gibi harfler kusursuz hizalanırlar. A, C, G, J, T, V, Y gibi harfler hizalamada görsel hata çıkarırlar. Böyle bir durumla karşılaştığımız zaman, göz yardımı ile optik düzenleme yapmamız gerekir. Büyük harfler içinde hizalanması en zor olanı (T) harfidir. Soldan veya sağdan bloklanmış yazıda, harfin yatay uzantısı düşeydeki blok duvarından bir miktar dışarı kaydırılır. Yuvarlak, (O) gibi harfler de optik kaydırmaya ihtiyaç duyarlar. Optik hizalama, ölçülendirmeyle değil, kesinlikle gözle yapılmalıdır.
Bir metin içinde anlatılan konunun önemli kelimelerini veya cümlelerini, önemi doğrultusunda vurgulamak isteriz. Vurgulanan kelime veya cümle metin içinde öne çıkarken, okuyucunun da dikkatini çekecektir. Vurgulama, genelde kullanılan yazı karakterinin kalınlığı veya eğimi değiştirilerek yapılır. Vurgulama yapmak için değişik yazı karakterleri de kullanılabilir.
Vurgulamada büyük (majüskül) harf kullanıldığında çok öne çıkacaklardır. Bu sorunu büyük harflerin punto ölçüsünü, metin punto ölçüsünden bir veya iki ölçü küçülterek çözebiliriz. Büyük harf dizilmiş vurgulamanın kalınlığını da değiştirebiliriz. Unutulmamalıdır ki büyük harf dizgisi küçük (miniskül) harf dizgisine göre daha zor okunur.
Küçük harflerin x yüksekliklerinin dışında kalan üst ve alt uzantıları okumayı kolaylaştırır. Buna karşılık büyük harfler görsel olarak daha etkilidirler. Büyük harfler görsel etkilerinden dolayı üst başlıklarda, kısa uyarılarda kullanılırlar. Metinlerde büyük harf, okuma zorluğu açısından kullanılmamalıdır. Roman, gazete ve süreli yayınlarda rahat ve çabuk okunabilirliğinden ötürü küçük harf kullanılmalıdır.
Türk alfabesinde aksan ve noktalama işaretleri kullanıldığı için (ç, ğ, i, ş) büyük harf dizerken satırlar arasında boşluk düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Metin içinde büyük ve küçük harflerin birlikte kullanımında, küçük harflerin alt ve üst uzantıları satır boşluk düzenlemesini güçleştirecektir.
Başlangıçta Büyük Harf Kullanımı (İnisiyal Harf)
Başlama harfi denen özellikli harflere inisiyal (initial) harf denir. Bazen metinlerle kaynaşır, bazen metin dışında yer alırlar. Süslenerek kullanıldıkları gibi sadece kendi hallerinde de kullanılırlar. Fantezi romanlarda, dergilerde inisiyallere rastlayabiliriz. Günümüzde, gazetelerde ve dergilerde dikkati çekmek için başlangıç harfi büyük kullanılmaktadır. Bugün modern tasarımlarda sıkıcılığı gidermek ve siyah alan (pozitif alan) oluşturmak amacıyla kullanılır. Paragrafların birinci kelimesinin ilk harfini, aynı yazı karakterinin ölçüsünü büyüterek kullanabiliriz. Tasarımlarda inisiyal harf kullanılacağı zaman A, L, F, P, T, V ve Y gibi harflerin N, M, H, U harflerinden daha fazla beyaz boşluğa (negatif alan), sahip olduklarını göz önünde bulundurmak gerekir. İnisiyal harfi tasarımda iki veya üç defadan fazla kullanırsak sıkıcı olmaya başlar. Onun tasarımla uyumla olmasına özen göstermemiz gerekiyor.
Düzgün bir şeklin vaya abartılmış büyük bir harfin dışından dizgi yapabiliriz. Seçtiğimiz şekil düzgün olabileceği gibi, şekilsiz de olabilir. Kullanılan dizgi ve çizim yazılımları buna olanak vermektedir. Eğer kullanacağımız şekil bir paragraf başına gelecekse, paragrafı içerden başlatmamız gerekir. Kullanacağımız şekil soldan blok sağ tarafı serbest bir dizginin sağ tarafına koyulacaksa, hoş olmayan kötü negatif alanlar meydana gelecektir. Eğer şeklin sağ tarafa gelmesi gerekiyorsa, metin iki taraftan bloklanmalıdır. Şekillerin dışına yazı yazacağımız gibi içine, onların dış çizgi biçimine uygun yazı yazabiliriz.
Seçtiğimiz şekil herhangi bir şekil olabilir. Karar verilmesi gerekli olan elimizdeki metnin seçilen şekil içine sığıyor olmasıdır. Günümüz çizim yazılımları yardımı ile kapalı bir şeklin içine, seçilen metin dizgisini akıtabiliriz. Şeklin içine yazıyı doğru yarleştirmek için birçok düzenleme ve tireleme yapmak gerekebilir.
Matbaanın icat yılı olan 1440 yılına kadar bütün yazılar elle yazılıyordu. Elektronik çağa geçmemizle birlikte elle yazılan yazılar önemini kaybetse de bir sanat dalı olarak devam etmektedir.
El yazısı karakterleri akışkan özellikleri olan karakterlerdir. Harfler birbirlerine kusursuz olarak bağlanırlar. El yazmalarını eğik (italik) yazı karakterleriyle yarıştırmamak gerekir. El yazısı karakterlerinin büyük ve küçük harfleri beraber kullanılırlar. Bu karakterlerin büyük harfleri oldukça görkemli olurlar fakat yan yana geldiklerinde bağlantı sorunları çıkar. Çünkü beraber kullanılmak üzere tasarlanmışlardır.
Tipografi her zaman siyah ve beyaz kullanılır. Siyah ve beyaz genelde çok kullanılan ve uygun olan renklerdir. Fakat bunu sınırlamamıza gerek yoktur. Etkileyici ve çarpıcı bir tipografi yaratmak istersek sayfaya renk eklememiz gerekir. Başlıklarda ve metin kutularında kontrastlık avantaj sağlar. Yazı karakterlerinin rengi, detayların kombinasyonu ile belirtilir. Harflerin ve satırların arasındaki boşluk geniş olduğu zaman, başlıklarda ve metin kutularında daha gri etki görürüz.
Harfin x yüksekliği, kalınlığı, serifler veya serifsizler de tipografinin rengini etkiler. İnce serifli karakterler daha uçucu ve gri etkiye sahiptirler. Kalın serifisiz karakterler ise, birbirlerine bitişik oldukları için koyu renk yaratırlar. Başlık veya alt başlığa bold karakterleri uygulanarak renk eklersek, görsel olarak daha çekici ve kaliteli olur. Okuyucunun ilgisini çekeceği için, sayfada duracaktır. Önemli olan da budur. Yaratılan renk değişikliği sayfayı çekici yaparken, bilgiyi de düzenli hale getirir.
Başlık ve alt başlıklarda kullanmak zorunda olduğumuz noktalama işaretlerinden en önemlisi şüphesiz “tırnak” işaretidir. Gri bir sayfa hoş olmadığı gibi karışıklık ta yaratabilir. Konunun önemine dair ipucu vermez. Tipografide el yazısı (script) dendiği zaman, elle yazılmayan yazılardan bahsetmekteyiz. Tırnak işareti metin bloklarının dışında tutulur. Buna “asılmış tırnak” denir. Metin bloklamalarında bu şekilde kullanırsak görsel olarak daha etkili olur. Diğer bir tipografik sorun da virgül ve nokta kullanımında, bloklamanın nasıl yapılacağıdır. Virgül ve noktalar metin bloklarının dışında tutulur ve bunu ancak elle yapabiliriz. Bu şekilde kullanılırsa bloklamadaki tuhaf boşlukların önüne geçmiş oluruz. “Tırnak işareti metin bloklarının dışında tutulur. Buna asılmış tırnak denir.”
Günümüzde kullandığımız rakamlar büyük harflere benzerler (majüskül harf). Taban çizgilerinden hizalanırlar. Metin içinde küçük harflerle (miniskül harf) beraber kullanıldıklarında görsel problem çıkabilir. Bunun önüne geçmek için ölçülerini küçültebiliriz. Rakamların araları da harflerde olduğu gibi düzenlenirler. Her harfin bir önceki ve sonraki düzenlemesini gerekli kılar. Boşluk düzenlemesi yapılırken iç boşlukların da hesaplanması gerekir.
Çizgileri tipografide yardımcı eleman olarak görebiliriz. Bir tasarımda bütün içinde yer aldıklarında siyah alan (pozitif alan) olarak kullanılabilirler. Çizgileri, vurgulamak istediğimiz kelime veya cümle altına çizebiliriz.
Çizgiler kelime veya satır uzunluğundan daha kısa ve uzun olmamalıdır. Çizgileri, kullandığımız çizim ve grafik programları yardımı ile istediğimiz kalınlıkta kullanabiliriz.
Çizgiyle satır arasındaki boşluk çok önemlidir. Alt uzantıları olan harflerin uzantıları (g, j, p, y) ve Türkçede “ç” ve “ş” harflerinin çengelleri, çizgiyle temas etmemeli veya uzantılardan kesilmelidir. Çizgiler kelime veya satır uzunluğundan daha kısa veya uzun olmamalıdır.
Kenar süsleri de çizgiler gibi yardımcı eleman gibi kullanılabilirler. Fakat daha çok dekoratif özelliğe sahiptirler. Bir metin başlangıcında veya bitiminde kullanıldığı gibi, davetiyelerde çerçeve olarak da kullanılırlar. Kenar süsleri daha çok clipart olarak bulunur. Kenar süsleri düz bordür, çerçeve ve köşebent şeklindedir.
Yazılara özel etkiler uygulanabilir ve onlara filtreler yardımı ile değişik görüntüler verebiliriz. Yazıya bu tür değişiklikleri uygularken onların okunmaz olmamalarına dikkat etmemiz gerekir. Yazıya özel etkiler uygulamak için onları görüntü haline getirmemiz gerekmektedir. Photoshop bize bu konuda yardımcı olabilecek en iyi Bitmap programıdır.
Grafik tasarım, iletişimin görselleşmesi demektir. Görselleşen tasarım insanlara daha hızlı ve kolay ulaşır.
Yazılar, fotoğraflar ve resimler grafik iletişimin vazgeçilmez elemanlarıdır. Görselleşen starımda verilen mesajlar açık, net ve estetik olmalıdır. Grafik tasarım kavramını problemin çözümü olarak da algılayabiliriz. Grafik tasarım yüzeyleri, iki boyutludur. Tasarımcı, iletmek istediği mesajı bu alan içinde vermeye çalışır. Dört kenarı olan bu alan, kompozisyonun kurulacağı esas alandır. Kompozisyon alanında yer alacak olan tipografi, fotoğraf ve illüstrasyonlar belli boşluklar bırakılarak yerleştirilmelidir. Bu elemanların doğru yerleştirilmesi tasarımın gücünü arttırır. Dergiler, broşürler, afişler, kitaplar, ambalajlar gibi ürünler grafik tasarım alanının içine girer.
Tasarlamak planlamak demektir. Tasarım süreci karışıklığa ve aynılığa düzen getirmek demektir. Tasarım süreci karışıklığa ve aynılığa düzen getirmek demektir. Düzen, verilen mesajın daha kolay anlaşılmasını sağlar. Moda, tasarım olgusunda göz önüne alınması gereken bir durumdur. Basit bir tasarım daha şık bir tasarımdır.
Sayfayı çekici hale getirmek önemlidir. Görsel uyarı okuyucuyu sayfaya daha çok çeker. Basitlik gereksiz unsurları elemine eder. İyi bir tasarım okuyucuyu yormamalıdır. Sayfayı çok bilgiyle doldurursak okuyucunun kafası karışır. İyi bir şeyin fazlası da zarar getirebilir ve problem haline gelir. İlk anda okuyucuya çok fazla bilgi verdiğimizde okuyucu bundan sıkılacaktır. İnsan beyni her şeyde bir anlam arar. Çevremizdeki farklı bir şey dikkatimizi çeker, bu da bize avantaj sağlar.
Sonuçta, bir sayfaya veya monitöre baktığımızda, gözlerimiz içgüdüsel olarak aynılıkları ve farklılıkları algılar. Tasarımcılar işlerini başarılı bir şekilde aktarırlarsa, anlam kazanır ve iletilmek istenen şey iyi aktarılmış olur.
Başarılı tasarımlar, içeriği tam ve basit olarak aktarılanlardır. Bu aynı zamanda şıklık getirecektir.
Boşluk, (negatif alan) tasarımın gerekli durumlarından biridir. Boşluk doldurulması gereken bir durumdur. İlk adım da boşluğu görmektir. Herkes bakar ama göremez. Görsel tasarım işinde en önemli şey boşluktur. İki boyutlu bir tasarımda boşluğa negatif alan denir. Yaratım ve yazı bunun arka tarafında yer alır. Fakat bu tasarımın arka tarafından daha fazla bir şeydir, zira tasarımın arka tarafı tek başına yaratılmışsa, tasarımın tamamı gereksiz hale gelecektir. Ama bunu başka türlü kullanırsak beyaz boşluk öne çıkacaktır.
Boşluk pozitif bir şekil alacak, pozitif ve negatif alanlar birbiriyle iç içe geçecektir. Dolayısıyla tasarımdaki bütün elemanlar gruplanacaktır. Boşluğun (negatif alan) içine bir nesne koymak bir eleman yaratacaktır. Tek bir eleman koyulduğunda; elemanın küçük ya da büyük, yüksek ya da alçak, yakın ya da uzak olduğunu söylemek güçleşir. O, sadece boşlukta yüzen anlamsız bir şeydir. Boşluk (negatif alan) dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır, çünkü sayfadaki elemanlar iyi gözükür. Sadece pozitif alanları ortaya çıkarırsak, negatif alan etkisini kaybedecektir.
Boş yer olması iyidir ama onu nasıl kullanacağımız önemlidir. Beyaz boşluğu, (negatif alan) iyi kullanmak gerekir. Boşluk doğru kullanılırsa kalite ve işlevlik artar. Fazla kalabalık kaliteyi azaltır, tasarım sıkıcı olmaya başlar.
İki türlü denge vardır ve görsel iletişimin önemli elemanlarıdır. Simetrik ve Asimetrik. Simetrik denge dikey eksene yerleşir. Asimetrik denge her iki tarafta aynı gözükmez fakat benzeşmeyen iki yan eşit durumdadır. Boşluk (negatif alan) bir şekildir.
Tasarım, şekillerin düzenlenmesi demektir. Bütün tasarım elemanlarının (yazı, fotoğraf, illüstrasyon v.b.) bir şekli vardır. Bir tasarımcının her elemanının bir şekli ve şekillerin de birer anlamı olduğunu bilmesi gerekir. Simetrinin benzerlikten dolayı dengesi vardır. Asimetrinin ise kontrastlıktan dolayı dengesi vardır. Negatif alanın (boşluk) da şekli vardır. Onu bir şekil haline getirip tasarıma çarpıcılık ve dinamizm katabiliriz.
Buna etkisiz boşluk (pasif negatif alan) da diyebiliriz. Simetri boşluğun ortasında yer alır. Simetrik bir tasarımda beyaz boşluk (negatif alan) etkisizdir. Çünkü, algımızda pozitif elemanların bütünlüğünü göremeyiz. Sadece fon olarak kalır. Simetri huzur ve durağanlık getirir. Uzun süre seyredilirse sıkıcı olur. Fakat simetri kullanılarak iyi tasarımlar da yapılabilir. Üç tip simetrinin var olduğunu söyleyebiliriz. İki taraflı simetri, ortadan geçen eksenin iki tarafında eşit yer alan simetrik düzendir.
Yelpaze şeklinde olan simetride ise, grafik elemanlar sanki bir yelpazenin açılımı gibi dizilirler. Yönü değişen simetri, bir boşlukta birbirine benzeyen şekillerin yoğun bir şekilde düzenlenmesidir (yer karoları gibi).
Buna etkili boşluk (aktif negatif alan) da diyebiliriz. Asimetri hareketli ve dinamik olur. Birbirlerine benzemeyen ve eşit olmayan elemanların arasındaki denge ve düzendir. Asimetrik tasarımda beyaz boşluk (negatif alan) etkendir. Çünkü, algımızda pozitif elemanların bütünlüğünü görmeye başlarız. Bundan dolayı, beyaz boşluk asimetrik tasarımda büyük önem taşır.
Esas dengeyi sağlayan beyaz boşluktur. Gözü optik noktaya doğru iter. Beyaz boşluğu kötü kullanırsak boşa giden, anlamı olmayan boşlukla karşılaşırız. Boş bırakılan alan, özel ve kaliteli olmalıdır. Bırakılan boş alan tasarıma bir anlam katar. Simetrik dengede ne kadar durağanlık varsa, asimetrik dengede o kadar hareket vardır.
Bilmemiz gereken bir tarihi bilmeden nasıl Ülkemizle gurur duymanın bir anlamı yok ise,
Yaptığımız Mesleğimizin anlamını, önemini , tarihi gelişimini ve nice özellikleriyle bezenmiş artıları ile günümüze nasıl geldiğini tümüyle bilmeden mesleğimizle gurur duymamızın imkansız ve anlamsız olduğunu yeniden anladım.
okumanızı Şiddetle tavsiye ediyorum...
YAZI ve TİPOGRAFİ
Harfin YapısıYazı konusundaki çalışmalarda, harflerin ölçülerinden bahsederken bazı terimler kullanılır. İki boyutlu olan harflerin ölçülendirilmeleri, onları tanımamıza yardım eder. Harfin alt ve üst satır çizgileri arasındaki dikey uzunluk ”harfin yüksekliği”, alt ve üst satır çizgisi üzerindeki harfin kapladığı yatay uzunluk “harfin genişliği” , gövdeyi oluşturan et kısmına da “harfin kalınlığı” denir. Harfin büyüklüğüne ise tipografi dilinde “punto” denir. Büyük harfler majüskül, küçük harfler miniskül olarak adlandırılırlar. Harfleri düz (sans serif-serifsiz) ve tırnaklı (serifli) olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Yazı Ailesi
Yazı karakterleri, harflerin kalınlıklarında yapılan değişikliklerle yaratılmışlardır. Kimi genişletilmiş kimi de daraltılmıştır. Bazı karakterler az daraltılmış, orta kalın daraltılmış ve kalın yaratılmışlardır. Bir çok karakter sadece düz (roman), eğik (italik), kalın (bold) ve kalın eğik (bold italik) olarak bulunmaktadır. Yazı ailesi, bir yazı karakterinin bütün ölçü ve şekillerinin bir araya getirilmesiyle meydana gelir. Bu sebeple girilen punto değeri, aynı harf yüksekliğini verecektir.
Yazı Karakterlerinin Kullanılması
Her yazı karakterinin kendine ait bir sözü ve tasarımda yarattığı etkisi vardır.Ancak tasarım yaparken yazı karakterleri doğru seçilmelidir. Bazı yazı karakterleri ciddi, bazıları samimi, bazıları ise daha teknolojiktir. Bu
nedenle yazı karakterleri seçiminde estetik, uygunluk, okunabilirlik ve okutabilirlik üzerinde düşünülmesi gerekir. Seçtiğimiz yazı karakterleri bir kişiliğe sahiptir. Karakter içeriğe uygun olmalı ve ürünle bütünleşmelidir. Bazı yazı karakterleri diğerlerinden daha kolay okunurlar. Serifli (tırnaklı) (time Roman gibi) yazılar, (Fatura Condensed-Helvetica Condensed gibi) daha rahat okunurlar.
Puntolar
Bir harfin punto ölçüsü, onun yukarı uzanan bölümünün en altına konan çizgilerin arasındaki boşluk ölçüsüdür. Her karakterin alttaki ve üstteki boşluğu harf şeklinde değişmektedir. Dolayısıyla her yazı karakterinin, örneğin, 12 puntosu aynı yükseklikte değildir. Satırlar arasında ayrıca bir boşluk (değer) girilmediği zaman, harfler taban çizgisinden taban çizgisine ölçülerek punto ölçüsü bulunabilir. Harfler genel olarak iki ölçüye ayrılırlar: Metin harfleri: 6,7,8,8,10,11,12 ve 14 puntoda ölçülendirilir. Başlık harfleri, 14 punto ve üzerinde ölçülendirilir.
Boşlukların Düzenlenmesi (Espas)
Bir sayfa tasarımcısı, kağıdın üzerindeki pozitif alanlar kadar negatif alanları da tasarlar. Dolayısıyla boşluklar (negatif alanlar), tasarımda kullanılması gerekli elemanlardır.
Bunları yapabilmemiz için bazı tipografi kuralları vardır. Sözcüklerin arasında bir boşluk bırakılır ve boşluk tuşu birden fazla kullanılmaz. Çünkü metindeki yazının görünümünü bozarak gereksiz negatif alanlar oluşturur.
Noktalama işaretleri, kelimelerin ardından boşluk bırakılmadan kullanıldıktan sonra bir boşluk bırakılır. Harf arası boşluk gereğinden fazla arttırıldığında veya eksiltildiğinde okuma güçlüğü doğar. Harfler farklı boşlukları olan tasarım elemanlarıdır.
Sayfa tasarımında metin, aynı zamanda görsel bir etkiye de sahiptir. İlk bakışta gri alanlar oluşturur ve bu etki giderek tasarımda önemli bir görsel eleman halini alır. Sıkışık boşluk kullanıldığında daha siyah etkili bir metin, gevşek boşluk kullanıldığında daha gri bir metin oluşacaktır.
Bu boşluklar profesyonel grafik tasarım boyutunda yazının puntosuna, anatomisinin oranlarına, sütun genişlik ve satır arası boşluğa ilişkilendirilerek karar verilebilen ayarlardır. Satır arası boşluk gereğinden fazla arttırıldığında veya eksiltildiğinde okuma güçlüğü doğar. Harfler yan yana gelerek kelimeleri, kelimeler satırları, satırlar metin bloklarını oluşturur.
Paragraf boşluğu enter tuşuyla verildiği zaman, satırlar arasında fazla negatif alan oluşur. Paragraflar arası boşluk düzenlemesi yazılımdaki seçenekler yardımı ile yapılmaktadır. Paragrafın işlevi, bir metin içinde bölümler yaratarak farklı konuları vurgulamaktır. Böylece metin içindeki akıcılığı da sağlamış oluruz.
Harf Aralarının Düzenlenmesi
Harfler kendi başlarına birer grafik elemandır. Onları birer leke olarak algılarsak, yan yana geldikleri zaman bütünde lekesel sorunlar çıkmaya başlar. Harflerin arasında belirli boşluklar bırakmaya espaslama denir. Her harfin kendine özgü görsel ağırlığı ve biçimi vardır.
Örneğin, L harfi ile A harfi yan yana geldikleri zaman ayrı bir düzenleme gerektirir. Çünkü L harfi daha çok negatif alana sahiptir. Her bir harfin bir önceki ve bir sonrakiyle olan ilişkisi boşlukların özenle düzenlenmesini gerekli kılar. Harf boylarının küçük olduğu metin yazılarında bu göze batmasa da, başlık yazılarında bu oldukça önem kazanmaktadır.
Harflerin, üst ve alt taban çizgileri arasında kalan iç boşlukları da espas sorununa girmektedir. Harf boşluk düzenlemesi, harf harf araları tek tek seçilerek ya da kelimenin veya metnin tamamı seçilerek yapılabilir. Boşluk eklenmemiş düzenlemeye normal dizgi, boşluk eksiltilmiş düzenlemeye sıkışık dizgi, boşluk eklenmiş düzenlemeye geniş dizgi denir. Girilen değerlere göre dar, çok dar ve yapışık harf düzenlemeleri de yapılabilir.
Boşluk düzenlemesi yapılırken iç boşlukların da hesaplanması gerekmektedir. Bu yapılmazsa, yuvarlak harfler ve o harflerin bulunduğu yerler delik hissini verecektir. Yazı espaslamalarında belirli kuralların, ölçüm aletleriyle değil; göz ile saptandığı bir gerçektir. İki harf arasındaki boşluk kesin olarak ölçülemediğine göre; buradaki karşılaştırmanın beyin değil, göz olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Doğru espaslama, kelimenin her harfindeki pozitif alanların negatif alanlara eşit olduğu espaslamadır.
Küçük harfle (miniskül), harf arası espası yalnızca harflerin alt ve üst uzantılarının dışında kalan gövde kısmı esas alınarak yapılır. Çok dar ve çok geniş espaslamalar, rahat okumayı güçleştirir ve görsel sorunlar meydana
getirir.
Kelime Aralarının Düzenlenmesi
Harfler yan yana geldiklerinde kelimeleri oluştururlar. Kelimeler de yan yana geldiklerinde satırları oluştururlar. Bu durumda kelime arası boşlukların düzenlenmesi gerekmektedir. Kelime arası boşluğunun da harf boşluğu gibi mekanik ölçüm aletleriyle değil, göz ile saptandığı bir gerçektir. Kelime aralarını düzenlerken, kelimeler arasında kullanılan noktalama işaretlerini de dikkate almak gerekir. Boşluğun gerekenden az olması durumunda kelimeler birbirine yaklaşacağından okuma güçlüğü doğar. Boşluğun fazla olması durumunda da negatif alanlar oluşacak ve yazı aşağı doğru akarak görsel problemler yaratacaktır. Kelimeler arası espasta kesin bir ölçü olmamakla beraber (ı) harfinin iki kelime arasına rahatlıkla girebileceği kadar bir boşluk, kelimeler arası espasta ölçü kabul edilebilir.
Satır Aralarının Düzenlenmesi
Kelimelerden oluşmuş bir satır, ikinci bir satırla alt alta geldiği zaman satır aralığı espası sorunu ortaya çıkmaktadır. Satır sayısı ikiden fazla ise, ortada bir metin var demektir. Metinlerin rahat ve kolay okunur olabilmeleri için satır aralarının düzenlenmeleri gerekmektedir.
Satır aralarının düzenlenmesi deyimi, dizgi satırları arasındaki boşluğu düzenlemektir. Bu boşluk punto ile ölçülendirilir. Dizgi işleminde satır aralarındaki boşluğun düzenlenmemiş olduğu bir yerleştirme, normal yerleştirme olarak tanımlanır. Normal yerleştirilmiş 12 punto harf, taban çizgisinden diğer satırın taban çizgisine kadar 12 punto ölçüsündedir.
Metin İçinde Satır Arası Boşluklarının Düzenlenmesi
Bir metinde satır arası boşluklarının doğru düzenlenmesi gerekmektedir. Dar veya açık satır arası görsel ve tipografik sorunlar doğuracağı gibi okuma zorluğu da meydana getirir. Satır arası gereğinden fazla açık olur ise, göz satır takibini zor yapar ve okuma güçlüğü doğar. Satır arası gereğinden fazla açık olur ise, sayfadan aşağı doğru giden beyaz boşluklar kelimeleri birbirinden ayırır ve gözün soldan sağa okuma alışkanlığını bozar.
Satır arası boşluklarının düzenlenmesi negatif ve pozitif alanların da doğru kullanılması demektir (satır arası boşluklar beyaz alanlardır). Metin alanlarının gri alanlar olduğu ve tasarımda hoş lekeler oluşturduğunu unutmamak gerekir. Satırlar arasındaki boşluk fazlalaştırılırsa, satırlar metin sütunlarında çizgisel etki yapar. Boşluk düzenlemesi, ilgili yazılımdaki seçeneklerle hassas bir şekilde yapılabilmektedir.
Paragraf ve Sütun Arası Boşlukları
Bir metin, paragraflardan oluşur. Paragraflar bir yazıda, metnin daha rahat okunabilmesi ve konunun daha iyi anlaşılması için yapılır. Her paragraf bir anlatımın parçasıdır. Başka bir anlatıma geçiş, başka bir paragrafa geçiş demektir.* İşlenen konu, daha kolay ve rahat anlaşılır. Paragrafsız bir metin sütunu görsel olarak da son derece sıkıcıdır. Paragraftaki tipografinin akıcılığı için gereklidir. Bir paragrafın değiştiğini okuyucu anlayabilmelidir. Bu aynı zamanda metin görüntüsünü de değiştirecektir.
Geleneksel yöntemde paragrafın ilk kelimesi biraz içerden başlatılır. Ancak bu farklılık, paragrafı diğer paragraftan ayırmaya yetmez. Bu durumda iki paragraf arasında bir boşluk bırakılır. Paragraflar genellikle yarım satır veya tam bir satır boşluğu kadar bir beyazlıkla ayrılır. Günümüz modern yazı düzenlemelerinde sözü edilen, geleneksel içerden paragraf başlatma yöntemi bırakılmıştır. Sadece beyaz bir satır arası boşluk yeterlidir.
Metin Düzenleme Biçimleri
Bir tasarımcı metinleri oluştururken sayfada nasıl dizileceklerine karar vermek zorundadır. Metin düzenleme biçimlerinin dört yolu vardır: Soldan Blok, Sağdan Blok, Ortadan Blok, Her iki taraftan Blok.
Soldan blok en çok kullanılan düzenleme biçimidir. Soldan sağa okuma sistemini kullanırken, göz aynı basınç noktasına döner ve satırlar arasında takip kolaylaşır. Bu düzenleme sistemi sonraki satırın göz tarafından kolayca bulunmasını sağlar.
Sağdan blok sistemi de soldan blok sisteminde olduğu gibi, bir tarafı serbest kalan bloklama sistemidir.
Soldan ve sağdan bloklama sistemleri dar sütunlarda en iyisidir. Her iki bloklama sistemi de satırları uygunsuz yerden kesmeyi gerektirmez. Her iki taraftan blok uygulaması sayfa üzerinde dengeli bir gri alan oluşturur. Metnin rahat okunmasını sağlar. Bunun için uzun süre okunması gereken roman, gazete ve süreli yayınlarda bu sistem sıkça kullanılır. Her iki taraftan bloklama sisteminde tireleme yapılmamış ise kelimeler arasında görsel ve tipografik hatalar oluşur. Genel olarak, bloklanmış dizgi bloklanmamış dizgiden daha az boşluk gerektirir. Ortadan blok uygulamasında gözümüz, her defasında farklı satır başına dönüş yaptığından metin düzenlemelerinde kullanılmaları sakıncalıdır. Devamlılığı olmayan kısa metinlerde, başlık ve alt başlıklarda kullanılabilir.
Metin İçinde Tireleme Yapmak
Her iki taraftan bloklama sisteminde treleme yapılmamış ise, kelimeler arasında görsel ve tipografik hatalar oluşur. Bu tipografik sorunun önüne geçmek için metin içinde treleme yapmak, kısa sözcükler kullanmamak, metin genişliğini değiştirmek veya soldan ya da sağdan bloklama sistemini kullanmak gerekir.
Eğer treleme işlemi yapılacak ise, ardı ardına gelen satırların tire işaretlerinin sonlandırılmasından kaçınılmalıdır. Diğer bir yazı sütununa geçerken tireleme yapılması yanlış olur. Tasarımcılar treleme yaparak metin içinde oluşan görsel ve tipografik sorunun önüne geçebilirler. Bir satır uzun dizilmil ise, son kelime de tireleme yapılır ve alt satıra geçilir. Tireleme işlemi rastgele yapılmaz. Kullanılan dilin yapısına ve kurallarına uygun olmalıdır.
Büyük harfle başlayan veya sadece büyük harfle dizilen soldan bloklanmış metinlerde veya üst başlıklarda hizalama sorunu çıkmaktadır. Bazı büyük harfler, yapıları gereği diğer büyük harflerden daha çok negatif alana ihtiyaç duyarlar.
E, F, H, I, M, N, P, R gibi harfler kusursuz hizalanırlar. A, C, G, J, T, V, Y gibi harfler hizalamada görsel hata çıkarırlar. Böyle bir durumla karşılaştığımız zaman, göz yardımı ile optik düzenleme yapmamız gerekir. Büyük harfler içinde hizalanması en zor olanı (T) harfidir. Soldan veya sağdan bloklanmış yazıda, harfin yatay uzantısı düşeydeki blok duvarından bir miktar dışarı kaydırılır. Yuvarlak, (O) gibi harfler de optik kaydırmaya ihtiyaç duyarlar. Optik hizalama, ölçülendirmeyle değil, kesinlikle gözle yapılmalıdır.
Metin İçinde Vurgulama Yapmak
Bir metin içinde anlatılan konunun önemli kelimelerini veya cümlelerini, önemi doğrultusunda vurgulamak isteriz. Vurgulanan kelime veya cümle metin içinde öne çıkarken, okuyucunun da dikkatini çekecektir. Vurgulama, genelde kullanılan yazı karakterinin kalınlığı veya eğimi değiştirilerek yapılır. Vurgulama yapmak için değişik yazı karakterleri de kullanılabilir.
Vurgulamada büyük (majüskül) harf kullanıldığında çok öne çıkacaklardır. Bu sorunu büyük harflerin punto ölçüsünü, metin punto ölçüsünden bir veya iki ölçü küçülterek çözebiliriz. Büyük harf dizilmiş vurgulamanın kalınlığını da değiştirebiliriz. Unutulmamalıdır ki büyük harf dizgisi küçük (miniskül) harf dizgisine göre daha zor okunur.
Büyük ve Küçük Harflerin Kullanılması
Küçük harflerin x yüksekliklerinin dışında kalan üst ve alt uzantıları okumayı kolaylaştırır. Buna karşılık büyük harfler görsel olarak daha etkilidirler. Büyük harfler görsel etkilerinden dolayı üst başlıklarda, kısa uyarılarda kullanılırlar. Metinlerde büyük harf, okuma zorluğu açısından kullanılmamalıdır. Roman, gazete ve süreli yayınlarda rahat ve çabuk okunabilirliğinden ötürü küçük harf kullanılmalıdır.
Türk alfabesinde aksan ve noktalama işaretleri kullanıldığı için (ç, ğ, i, ş) büyük harf dizerken satırlar arasında boşluk düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Metin içinde büyük ve küçük harflerin birlikte kullanımında, küçük harflerin alt ve üst uzantıları satır boşluk düzenlemesini güçleştirecektir.
ÖZEL ETKİLER
Başlangıçta Büyük Harf Kullanımı (İnisiyal Harf)
Başlama harfi denen özellikli harflere inisiyal (initial) harf denir. Bazen metinlerle kaynaşır, bazen metin dışında yer alırlar. Süslenerek kullanıldıkları gibi sadece kendi hallerinde de kullanılırlar. Fantezi romanlarda, dergilerde inisiyallere rastlayabiliriz. Günümüzde, gazetelerde ve dergilerde dikkati çekmek için başlangıç harfi büyük kullanılmaktadır. Bugün modern tasarımlarda sıkıcılığı gidermek ve siyah alan (pozitif alan) oluşturmak amacıyla kullanılır. Paragrafların birinci kelimesinin ilk harfini, aynı yazı karakterinin ölçüsünü büyüterek kullanabiliriz. Tasarımlarda inisiyal harf kullanılacağı zaman A, L, F, P, T, V ve Y gibi harflerin N, M, H, U harflerinden daha fazla beyaz boşluğa (negatif alan), sahip olduklarını göz önünde bulundurmak gerekir. İnisiyal harfi tasarımda iki veya üç defadan fazla kullanırsak sıkıcı olmaya başlar. Onun tasarımla uyumla olmasına özen göstermemiz gerekiyor.
Şekillerin Dışına veya İçine Yazı Yazmak
Düzgün bir şeklin vaya abartılmış büyük bir harfin dışından dizgi yapabiliriz. Seçtiğimiz şekil düzgün olabileceği gibi, şekilsiz de olabilir. Kullanılan dizgi ve çizim yazılımları buna olanak vermektedir. Eğer kullanacağımız şekil bir paragraf başına gelecekse, paragrafı içerden başlatmamız gerekir. Kullanacağımız şekil soldan blok sağ tarafı serbest bir dizginin sağ tarafına koyulacaksa, hoş olmayan kötü negatif alanlar meydana gelecektir. Eğer şeklin sağ tarafa gelmesi gerekiyorsa, metin iki taraftan bloklanmalıdır. Şekillerin dışına yazı yazacağımız gibi içine, onların dış çizgi biçimine uygun yazı yazabiliriz.
Seçtiğimiz şekil herhangi bir şekil olabilir. Karar verilmesi gerekli olan elimizdeki metnin seçilen şekil içine sığıyor olmasıdır. Günümüz çizim yazılımları yardımı ile kapalı bir şeklin içine, seçilen metin dizgisini akıtabiliriz. Şeklin içine yazıyı doğru yarleştirmek için birçok düzenleme ve tireleme yapmak gerekebilir.
Elyazısı (Script) Karakterleri
Matbaanın icat yılı olan 1440 yılına kadar bütün yazılar elle yazılıyordu. Elektronik çağa geçmemizle birlikte elle yazılan yazılar önemini kaybetse de bir sanat dalı olarak devam etmektedir.
El yazısı karakterleri akışkan özellikleri olan karakterlerdir. Harfler birbirlerine kusursuz olarak bağlanırlar. El yazmalarını eğik (italik) yazı karakterleriyle yarıştırmamak gerekir. El yazısı karakterlerinin büyük ve küçük harfleri beraber kullanılırlar. Bu karakterlerin büyük harfleri oldukça görkemli olurlar fakat yan yana geldiklerinde bağlantı sorunları çıkar. Çünkü beraber kullanılmak üzere tasarlanmışlardır.
Tipografinin Rengi
Tipografi her zaman siyah ve beyaz kullanılır. Siyah ve beyaz genelde çok kullanılan ve uygun olan renklerdir. Fakat bunu sınırlamamıza gerek yoktur. Etkileyici ve çarpıcı bir tipografi yaratmak istersek sayfaya renk eklememiz gerekir. Başlıklarda ve metin kutularında kontrastlık avantaj sağlar. Yazı karakterlerinin rengi, detayların kombinasyonu ile belirtilir. Harflerin ve satırların arasındaki boşluk geniş olduğu zaman, başlıklarda ve metin kutularında daha gri etki görürüz.
Harfin x yüksekliği, kalınlığı, serifler veya serifsizler de tipografinin rengini etkiler. İnce serifli karakterler daha uçucu ve gri etkiye sahiptirler. Kalın serifisiz karakterler ise, birbirlerine bitişik oldukları için koyu renk yaratırlar. Başlık veya alt başlığa bold karakterleri uygulanarak renk eklersek, görsel olarak daha çekici ve kaliteli olur. Okuyucunun ilgisini çekeceği için, sayfada duracaktır. Önemli olan da budur. Yaratılan renk değişikliği sayfayı çekici yaparken, bilgiyi de düzenli hale getirir.
Asılmış Noktalama İşaretleri
Başlık ve alt başlıklarda kullanmak zorunda olduğumuz noktalama işaretlerinden en önemlisi şüphesiz “tırnak” işaretidir. Gri bir sayfa hoş olmadığı gibi karışıklık ta yaratabilir. Konunun önemine dair ipucu vermez. Tipografide el yazısı (script) dendiği zaman, elle yazılmayan yazılardan bahsetmekteyiz. Tırnak işareti metin bloklarının dışında tutulur. Buna “asılmış tırnak” denir. Metin bloklamalarında bu şekilde kullanırsak görsel olarak daha etkili olur. Diğer bir tipografik sorun da virgül ve nokta kullanımında, bloklamanın nasıl yapılacağıdır. Virgül ve noktalar metin bloklarının dışında tutulur ve bunu ancak elle yapabiliriz. Bu şekilde kullanılırsa bloklamadaki tuhaf boşlukların önüne geçmiş oluruz. “Tırnak işareti metin bloklarının dışında tutulur. Buna asılmış tırnak denir.”
Rakamlar
Günümüzde kullandığımız rakamlar büyük harflere benzerler (majüskül harf). Taban çizgilerinden hizalanırlar. Metin içinde küçük harflerle (miniskül harf) beraber kullanıldıklarında görsel problem çıkabilir. Bunun önüne geçmek için ölçülerini küçültebiliriz. Rakamların araları da harflerde olduğu gibi düzenlenirler. Her harfin bir önceki ve sonraki düzenlemesini gerekli kılar. Boşluk düzenlemesi yapılırken iç boşlukların da hesaplanması gerekir.
Düz ve Kırık Çizgiler
Çizgileri tipografide yardımcı eleman olarak görebiliriz. Bir tasarımda bütün içinde yer aldıklarında siyah alan (pozitif alan) olarak kullanılabilirler. Çizgileri, vurgulamak istediğimiz kelime veya cümle altına çizebiliriz.
Çizgiler kelime veya satır uzunluğundan daha kısa ve uzun olmamalıdır. Çizgileri, kullandığımız çizim ve grafik programları yardımı ile istediğimiz kalınlıkta kullanabiliriz.
Çizgiyle satır arasındaki boşluk çok önemlidir. Alt uzantıları olan harflerin uzantıları (g, j, p, y) ve Türkçede “ç” ve “ş” harflerinin çengelleri, çizgiyle temas etmemeli veya uzantılardan kesilmelidir. Çizgiler kelime veya satır uzunluğundan daha kısa veya uzun olmamalıdır.
Kenar Süsleri
Kenar süsleri de çizgiler gibi yardımcı eleman gibi kullanılabilirler. Fakat daha çok dekoratif özelliğe sahiptirler. Bir metin başlangıcında veya bitiminde kullanıldığı gibi, davetiyelerde çerçeve olarak da kullanılırlar. Kenar süsleri daha çok clipart olarak bulunur. Kenar süsleri düz bordür, çerçeve ve köşebent şeklindedir.
Özel Etkiler
Yazılara özel etkiler uygulanabilir ve onlara filtreler yardımı ile değişik görüntüler verebiliriz. Yazıya bu tür değişiklikleri uygularken onların okunmaz olmamalarına dikkat etmemiz gerekir. Yazıya özel etkiler uygulamak için onları görüntü haline getirmemiz gerekmektedir. Photoshop bize bu konuda yardımcı olabilecek en iyi Bitmap programıdır.
Sayfa Tasarımı
Grafik tasarım, iletişimin görselleşmesi demektir. Görselleşen tasarım insanlara daha hızlı ve kolay ulaşır.
Yazılar, fotoğraflar ve resimler grafik iletişimin vazgeçilmez elemanlarıdır. Görselleşen starımda verilen mesajlar açık, net ve estetik olmalıdır. Grafik tasarım kavramını problemin çözümü olarak da algılayabiliriz. Grafik tasarım yüzeyleri, iki boyutludur. Tasarımcı, iletmek istediği mesajı bu alan içinde vermeye çalışır. Dört kenarı olan bu alan, kompozisyonun kurulacağı esas alandır. Kompozisyon alanında yer alacak olan tipografi, fotoğraf ve illüstrasyonlar belli boşluklar bırakılarak yerleştirilmelidir. Bu elemanların doğru yerleştirilmesi tasarımın gücünü arttırır. Dergiler, broşürler, afişler, kitaplar, ambalajlar gibi ürünler grafik tasarım alanının içine girer.
Tasarlamak planlamak demektir. Tasarım süreci karışıklığa ve aynılığa düzen getirmek demektir. Tasarım süreci karışıklığa ve aynılığa düzen getirmek demektir. Düzen, verilen mesajın daha kolay anlaşılmasını sağlar. Moda, tasarım olgusunda göz önüne alınması gereken bir durumdur. Basit bir tasarım daha şık bir tasarımdır.
Tasarımcı ne yapmalı?
Sayfayı çekici hale getirmek önemlidir. Görsel uyarı okuyucuyu sayfaya daha çok çeker. Basitlik gereksiz unsurları elemine eder. İyi bir tasarım okuyucuyu yormamalıdır. Sayfayı çok bilgiyle doldurursak okuyucunun kafası karışır. İyi bir şeyin fazlası da zarar getirebilir ve problem haline gelir. İlk anda okuyucuya çok fazla bilgi verdiğimizde okuyucu bundan sıkılacaktır. İnsan beyni her şeyde bir anlam arar. Çevremizdeki farklı bir şey dikkatimizi çeker, bu da bize avantaj sağlar.
Sonuçta, bir sayfaya veya monitöre baktığımızda, gözlerimiz içgüdüsel olarak aynılıkları ve farklılıkları algılar. Tasarımcılar işlerini başarılı bir şekilde aktarırlarsa, anlam kazanır ve iletilmek istenen şey iyi aktarılmış olur.
Başarılı tasarımlar, içeriği tam ve basit olarak aktarılanlardır. Bu aynı zamanda şıklık getirecektir.
Boşluk (Negatif Alan)
Boşluk, (negatif alan) tasarımın gerekli durumlarından biridir. Boşluk doldurulması gereken bir durumdur. İlk adım da boşluğu görmektir. Herkes bakar ama göremez. Görsel tasarım işinde en önemli şey boşluktur. İki boyutlu bir tasarımda boşluğa negatif alan denir. Yaratım ve yazı bunun arka tarafında yer alır. Fakat bu tasarımın arka tarafından daha fazla bir şeydir, zira tasarımın arka tarafı tek başına yaratılmışsa, tasarımın tamamı gereksiz hale gelecektir. Ama bunu başka türlü kullanırsak beyaz boşluk öne çıkacaktır.
Boşluk pozitif bir şekil alacak, pozitif ve negatif alanlar birbiriyle iç içe geçecektir. Dolayısıyla tasarımdaki bütün elemanlar gruplanacaktır. Boşluğun (negatif alan) içine bir nesne koymak bir eleman yaratacaktır. Tek bir eleman koyulduğunda; elemanın küçük ya da büyük, yüksek ya da alçak, yakın ya da uzak olduğunu söylemek güçleşir. O, sadece boşlukta yüzen anlamsız bir şeydir. Boşluk (negatif alan) dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır, çünkü sayfadaki elemanlar iyi gözükür. Sadece pozitif alanları ortaya çıkarırsak, negatif alan etkisini kaybedecektir.
Boş yer olması iyidir ama onu nasıl kullanacağımız önemlidir. Beyaz boşluğu, (negatif alan) iyi kullanmak gerekir. Boşluk doğru kullanılırsa kalite ve işlevlik artar. Fazla kalabalık kaliteyi azaltır, tasarım sıkıcı olmaya başlar.
Simetri - Asimetri
İki türlü denge vardır ve görsel iletişimin önemli elemanlarıdır. Simetrik ve Asimetrik. Simetrik denge dikey eksene yerleşir. Asimetrik denge her iki tarafta aynı gözükmez fakat benzeşmeyen iki yan eşit durumdadır. Boşluk (negatif alan) bir şekildir.
Tasarım, şekillerin düzenlenmesi demektir. Bütün tasarım elemanlarının (yazı, fotoğraf, illüstrasyon v.b.) bir şekli vardır. Bir tasarımcının her elemanının bir şekli ve şekillerin de birer anlamı olduğunu bilmesi gerekir. Simetrinin benzerlikten dolayı dengesi vardır. Asimetrinin ise kontrastlıktan dolayı dengesi vardır. Negatif alanın (boşluk) da şekli vardır. Onu bir şekil haline getirip tasarıma çarpıcılık ve dinamizm katabiliriz.
Simetri
Buna etkisiz boşluk (pasif negatif alan) da diyebiliriz. Simetri boşluğun ortasında yer alır. Simetrik bir tasarımda beyaz boşluk (negatif alan) etkisizdir. Çünkü, algımızda pozitif elemanların bütünlüğünü göremeyiz. Sadece fon olarak kalır. Simetri huzur ve durağanlık getirir. Uzun süre seyredilirse sıkıcı olur. Fakat simetri kullanılarak iyi tasarımlar da yapılabilir. Üç tip simetrinin var olduğunu söyleyebiliriz. İki taraflı simetri, ortadan geçen eksenin iki tarafında eşit yer alan simetrik düzendir.
Yelpaze şeklinde olan simetride ise, grafik elemanlar sanki bir yelpazenin açılımı gibi dizilirler. Yönü değişen simetri, bir boşlukta birbirine benzeyen şekillerin yoğun bir şekilde düzenlenmesidir (yer karoları gibi).
Asimetri
Buna etkili boşluk (aktif negatif alan) da diyebiliriz. Asimetri hareketli ve dinamik olur. Birbirlerine benzemeyen ve eşit olmayan elemanların arasındaki denge ve düzendir. Asimetrik tasarımda beyaz boşluk (negatif alan) etkendir. Çünkü, algımızda pozitif elemanların bütünlüğünü görmeye başlarız. Bundan dolayı, beyaz boşluk asimetrik tasarımda büyük önem taşır.
Esas dengeyi sağlayan beyaz boşluktur. Gözü optik noktaya doğru iter. Beyaz boşluğu kötü kullanırsak boşa giden, anlamı olmayan boşlukla karşılaşırız. Boş bırakılan alan, özel ve kaliteli olmalıdır. Bırakılan boş alan tasarıma bir anlam katar. Simetrik dengede ne kadar durağanlık varsa, asimetrik dengede o kadar hareket vardır.
Son düzenleme: